5 Ağustos 2013

Recep Bey'den 'kemirgen şov'

Bugünlerde ramazanı yaşadık ya, eminim oruç tutanların aklına hep “Yemek” gelmiştir. İşte Recep Bey de, sanırım, yemek’ten yola çıkarak “Kemirgen”i gündeme getirdi. Neyse…
Şimdi Tayyip Dil Kurumuna, “Çapulcu” , “Darbe” sözcüklerinden sonra karşılığı günün mana ve ehemmiyetine uygun olarak değiştirilecek yeni bir sözcük geldi: “Kemirgen”… Gerçek Türk Dil Kurumunun sözlüğünde “Kemirgen” sözcüğü şöyle anlatılıyor: “Kemirgenler: ç. is. zool. Tavşan, kobay, kirpi, sıçan ve kunduz gibi köpek dişleri olmayan ve kesici dişleri gelişmemiş olan memeliler takımı…”
AKP’lilerin Başbakanı, ramazan boyunca süren günlük “İftar/Propaganda Yemekleri”nin birinde, olağan konuşmasını yapıyor. Konuşmasının tamamını almak gereksiz, çünkü hep bildiğimiz şeyler. Yalnız bir iki yerine takıldım.
Şöyle diyor, bir yerinde: “Sandıktan çıkamayanlar mafyavari, çetevari terörize etmek suretiyle çıkmak istiyorlar. Hükümetle olan meselesini Türkiye ekonomisini çökertmek suretiyle halletmek isteyenlerin, 76 milyonun içinde bulunduğu geminin tabanına delik açmaya çalışan zavallı kemirgenlerden farkı yoktur.” (Cumhuriyet, 24. 7. 2013)
“Türkiye ekonomisini çökertmek”, işte önce buna takıldım. Neden mi? AKP 2002’de başımıza geçti. M.Utku Şentürk 2002 ile 2013‘ün Türkiye ekonomisinden sözediyor, “Who is Kemirgen”başlıklı yazısında (Evrensel Hayat, Pazar eki, 28.7.2013): “AKP, iktidara geldiği 2002’de dış borç 130 Milyar dolardı. Bugün 337 Milyar dolara yaklaşıyor./ Kişi başına kamu borcu 2918 dolardı bugün 4 bin 500 dolar./Cari açık 683 Milyon dolardı bugün 48.5 Milyar dolar./Borç faizine giden para 1923 - 2002 yılları arasında toplam 135 Milyar dolardı. AKP’nin sadece 9 yıllık iktidarı döneminde 408 Milyar dolar oldu…”
M. Utku Şentürk başka şeyleri de yazıyor, gıda fiyatları, bu halkın satılan değerleri…
Zaten senin ekonomin çökmüş, bir şey yapmaya gerek yok ki… Hele o satılan değerlerimize gelince… Birkaç ay önce bir yerde okumuştum, Özelleştirme İdaresini işlevi kalmadığı için kapatmayı düşünüyorlarmış. Aman kapatmasınlar, çünkü daha satılacak çok yer var. Örneğin Topkapı Sarayı, Katar Şeyhi alabilir. Suudiler almaz, çünkü onların bir prensiyle başları dertte… Örneğin S.Ahmet, Süleymaniye, Fatih ve başka camiler var. Bakın AKP’li belediyeler vergi borcuna karşılık 8 cami satmış. (Sözcü, 6.5.2013) Karaköy’deki tarihi Süheyl Bey Camisi’ni de dükkana çevirip halletmişler. Vallahi Sultan Ahmet Camisi iyi, görkemli bir AVM olur. Yalnız cami değil, mezarlıklar da var. Örneğin Beykoz’daki Rüzgarlıbahçe Mezarlığı 518 bin kaada elden çıkmış.( Cumhuriyet, 12,3,2013)
Bir gazete haberi daha: “Türkiye yolsuzlukta dünyada 6, sırada.” (yurt, 29,7,2013).
Recep bey bir de şunları diyor, Gezi direnişçileri üzerine: “Ne istediler bunlar acaba, talepleri neydi? İkide bir ‘Yaşam tarzımıza karışılmasın’ gibi laflar ediliyor, acaba bu iktidar kimin yaşam tarzına karıştı? Acaba kimin giyimine, kuşamına karıştı? İstanbul’da biz de iftar soframızı kurduk.” (Cumhuriyet, 24.7.2013)
E vallahi pes, Recep Bey. İstanbul’da, örneğin tramvayda spor kıyafet giyen bir kıza saldırılmadı mı? AKP’li olmayanların hazırladığı İftar Sofrası’na sizin Destancı, bol bahşişli polisleriniz engel olmadı mı?
Sonra, “Yaşam tarzı” denilince hep giyim, kuşam geliyor aklınıza. “Tencere, tava çalan komşularınızı ihbar edin.” Diyen siz değil miydiniz? Emniyet Genel Müdürlüğünün yeni projesine ne dersiniz? “Sırdaş Polis İhbar Noktası Projesi”ne göre mahallelere ihbar kutuları konulacakmış. Vatandaş, kimliği belli olmadan ihbarda bulunabilecekmiş. Buna da pes. İhbarcı bir toplum yaratılıyor. Artık yandaş gazeteciye falan gerek yok…
Bu kutulara AKP döneminde yetişen Kemirgen’lerden söz eden ihbarları koysalar, inanın Kutu Sektörü Türkiye’nin en zengin iş alanı olur…

YAĞMA SOFRASI (4)

“Fatih Projesi Kemirgenlerini”nden seçmeler:” 6 ayda 50 milyondan fazla para harcadılar./ Devlet parasıyla umre yaptılar./ 4 toplantı odasına 2 milyon lira harcadılar./ 5 yıldızlı otellerde seminer düzenleyip, yiyip içtiler./ Ciltli bloknot defteri baskısı için 178.500 lira verdiler./ Meclis’teki tanıtım sergisi için 192 bin lira ödediler./ Dışarıdan öğretmeneler tutup6’şar bin lira maaş verdiler./ Tanıtım malzemesine 206 bin lira harcadılar./ Proje tanıtım binası için 22milyon lira harcadılar.”Ve başkaları… Yağma Sofrası sizin, yiyin kemirgenler,yiyin…

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et