11 Ağustos 2013 16:32

'Genel af' elbette gerekli..

'Genel af' elbette gerekli..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir “Eylül Sendromu”dur gidiyor. AKP’nin ağzını açan bilumum yönetici zevatı “Sonbahar” diyor. Biri çıkıyor “dikkat” çekiyor.. Diğeri “Sonbahar eylemleri vız gelir tırıs gider” diyor, “özgüven” sergiliyor! Mezarlıktan geçerken ıslık çalmak gibi.. Akıllarından çıkmıyor. Tehdit etmekten de geri durmuyorlar.

Maçlara taktılar. Aşırı bir korku: O yasak.. Bu yasak! Top oynamayı da yasaklayacaklar. Gençlik Spor Bakanı örneğin, “Gezi’yi stadlara taşımak Türk futbolunu bitirir” buyuruyor. “Taraftarların arasına birileri sızmak isterlerse”ymiş.. “Muz cumhuriyeti değiliz”miş.. “30 senedir terörle mücadele eden bir devletiz”miş.. Yakalarmışız! Fenerbahçe taraftarı Salzburg’la Avrupa maçında “Sıksana..” diye başlayıp “Her yer Taksim her yer direniş” diye yeri göğü inletince kimi yakalayacakları sorun oldu tabii! Sonra Kayseri korkusu.. Sürecektir! Tümü tahrik oluyor. Çünkü haziran direnişi en başta yasakçılığa, Erdoğan ve AKP’nin kimseyi insan yerine koymamasına, akıllarına eseni yapmalarına karşı, özetle diktatörlüğe karşı patladı. Şimdi yine aynı şey yapılıyor. Tutum aynı. Ama.. Benzer nedenler benzer sonuçlar doğurur. Yine de başta Erdoğan, AKP, silahlı mekanizmanın eski karargahını “terör örgütü” ilan ederek, ama şimdi tüm makinenin direksiyonuna geçerek, tabanını “kemikleştirmek” üzere toplumu gerip kutuplaştırmayı “çözüm” sayıyor. Sonra korku.. Ve ecel! Sonun başlangıcı çoktan başlamıştır. Ve korkunun ecele faydası yoktur!
Ama “sendrom” bir değil, iki değil.. “Çözüm süreci” sendromu var! O da zamanlama olarak eylülü gösteriyor. 1 Eylül “2. Aşama”, 15 Ekim 3. ve “Normalleşme Aşaması”. Bu “sendrom” demek! Sınır-ötesine çekildiler.. Çekilmediler. Daha burada takılıp kalıyor Hükümet! Ve zırnık hak talebini olumlu yanıtlamıyor. Belki “ana dilinde hizmet”! Ne seçim barajı, ne ana dilinde eğitim.. Ne de özerklik! Rojava’da bile özerkliğe ölüm kusuluyor! Sonra “çözüm”! Sendrom olmasın da ne olsun?

Ve eylülü aşan bir başka sendrom: “Genel Af”! Ergenekon’da müebbedler verildi ya.. Eskiden yayılan bir propaganda ajitasyona dönüşüp sendromlaştı: “Öcalan’a karşı komutanlar rehin alındı”!

En son Bahçeli formüle etti bayramda: “Bir genel afla A. Öcalan denen haini çıkarırken, ‘ne olacak canım Silahlı Kuvvetler komutanları da çıksın’ mantığıyla hareket ediliyorsa, bu milletimizin kabul edemeyeceği bir durumdur.” Eee? “Milletimiz” cezaevleri dolu mu kalsın istiyor? Artık tıka basa cezaevlerine mahkum sığmıyor. Adalet Bakanlığına göre doluluk oranı yüzde 110.
Ve “Af” olmasın da ne olsun, kavga mı, çatışma ve savaş mı? Kan dökmeye devam mı? “Af”, yani “toplumsal uzlaşma” değilse ulusal sorunda, ne? İnkar.. Ve gençlerin kanı mı?

Öcalan’ı bırakmayı kolaylaştırmak için komutanlara ceza basılmış! Yani faili meçhulleriyle, kan dökücülükleriyle ünlü olanlar kamu vicdanında çok geniş bir yer tutuyorlar da, Öcalan’ı onlarla mı dengelemek? Amma müthiş bir mantık!

Kılıçdaroğlu da Dersim’de, soru üzerine, “Şu anda genel affı öngörecek ortam yok” diyor. Şimdi değilse, ne zaman? O CHP ki “demokrasi paketi” hazırlamış. Ama maddeler arasında “Genel Af” yok! Ne demek bu? Nasıl “demokrasi”? Öcalan’la Ergenekoncuları bir yana koyun. Tıka basa dolu cezaevlerindeki “kader mahkumları”nın semtine uğramayacak mı “demokrasi”? Kimi “baklava çalmış” fukaralıktan.. Ve sözde Gezi’yi savunup destekleyen CHP, “içeride” Gezi’den çok sayıda kişi olduğunu bilmiyor mu? Ve sorun Öcalan’sa, neden o da bırakılmasın? O bırakılmadan mı “çözüm” yani? Kimse kimseyi aldatmasın!

Geçelim sendromları! Halkın ve hareketinin gerçeğine bakalım!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa