Muhteşem mucize: Türkçe öğrenmiş

Şimdi sevgili dostum Mazlum, bu yazımı okuyunca, “E pes vallahi Bülent Ağabey, senin gibi bir GS’li nasıl gözden kaçırdı bu haberi?​” der,  eminim. Yalnız o mu? Müzmin FB’li Emine ve Sinan ikilisi de biraz gırgır geçerler benimle. Hele hele GS’li dostum Cabbar Bey’in, “Ver elini öpeyim, bir harikasın sen,” dedikten sonra söyleyeceklerini düşünüyorum, şimdiden...
Efendim, olay kısaca şöyle: TT Arena açılışında konuşma yapmak isteyen AKP’lilerin Başbakanı’nı konuşturmamış Galatasaray taraftarı. Hayal-meyal böyle birşeyi anımsıyorum, ama gerisini, sonra neler olduğunu hiç araştırmadım.
Eskiden biraz daha önem veriyordum Recep Bey’e. Örneğin korumasına “Senden bir cacık olmaz,” falan deyişini. Ama şimdi böylesi olaylar beni ırgalamıyor. Örneğin bir konuşmasında, “76 milyonun hükümetiyiz, beraber olmaya, kardeş olmaya mecburuz. Bu kardeşliği bozdurmayız,” derken sigara içen gence, “Gözlerini oyarım,” diyor AKPOLİSSS. Yine Gezi direnişinde 6 erkek polis, bir kadına saldırıyor. Ama Recep Bey, “Bizi sevmeyeni bile seviyoruz,” diyebiliyor.
Neyse, konu bu değil. Recep Bey’i konuşturmayınca GS’liler, bir canlı varlık şöyle demiş: (Not: Ben o gün atlamış olabilirim, ama Evrensel sayesinde konuşmayı, neler söylendiğini öğrendim...)
Evet, şöyle demiş o canlı varlık: “Galatasaray camiasının bu güzel stat için Sn. Başbakan’a çok çok teşekkür etmesi gerek, yoksa mümkün değildi bu stadın yapılması ve bitmesi. Nankör köpekler, Başbakan’ı yuhluyor. İnsan bile değilsiniz. Kulübünüz yapabilir miydi bu stadı? Şerefsizler. Bu gün Galatasaray’ın yeni stadında Başbakanı yuhlayan insanlar kesinlikle Türk kültürü almamış, haysiyet yoksunu kişilerdir; ister kadın, ister erkek. Bu kadar şerefsiz, haysiyetsiz insanlar olursa yuhlama da olur. Başbakan olmasa, GS babayı stat görürdü. Şerefsizler yuhlayan kahpe Galatasaray taraftarı. Başbakanı TT Arena’da yuhlayanların babaları belli değildir, buna eminim...” (Emre Caka, Evrensel, 6.8.2013)
Acaba statta o gün kaç kişi vardı? O canlı varlık, “Baba” sözcüğünü arkası arkasına kullanıyor ve bombayı patlatıyor: “Başbakanı TT Arena’da yuhalayanların babaları belli değildir, buna eminim...”
Recep Bey, Türkiye’nin başına geçtiğinden bu yana teknoloji gerçekten çok gelişti.
Şimdi bu canlı varlık bir federasyonun başına mı ne gelecekmiş. Onu oraya göndermek hata. Heba olur. İyisi mi, adli tıbba falan atasınlar, adam bir bakışta, anaları da, babaları da şıp diye ortaya çıkarır.
Yalnız şunu özellikle söylemek istiyorum, bu canlı varlığın Türkçesi basbayağı iyi. Sövgüleri falan çok iyi beceriyor...
Vah Recep Bey vah, senin durumun basbayağı zor, çünkü böylesi kişilerin bulunduğu bir kadroyla seçime gidiyorsun. Vallaha durumun zor.

YAĞMA SOFRASI (5)

“Yusuf İslam adlı rock şarkıcısı İngiltere’nin üniversite kenti Cambridge’te yaptıracağı cami ve morg için 50 milyon TL istemeye ve almaya Ankara’ya geldi. Meclis Başkanı Cemil Çicek, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan sorumlu Bakan Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan ile tek tek görüştü. Cuma namazı kıldılar. Halktan toplanan vergilerden verileceği için ‘Kul hakkı yemek’ sayılan bu para cami yaptırıcı rock şarkıcısına nakit olarak mı yoksa çek olarak mı sunuldu?​” (Kul hakkı nakit mi yenildi? Necati Doğru, Sözcü, 5.8.2013)
(Yusuf İslam’a not: Kardeşim, gözünü seveyim, içerden yedikçe yiyorlar bu ülkeyi. Bir de “Yiyiciler, Yağmacılar İthalâtı”yla uğraşmayalım...)