13 Ağustos 2013 17:36

Değişen savaş kavramı ve çetelerle diplomasi

Değişen savaş kavramı ve çetelerle diplomasi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Lübnan’da iki THY pilotunun kaçırılmasının ardında yatan nedenlere baktığımızda, basitçe güncel olaylardan kaynaklanan bir pazarlığın ötesindeki gerçeklere ulaşıyoruz.
Başta Ortadoğu olmak üzere, dünyanın “savaş” içindeki bütün bölgelerinde devletlerin doğrudan içinde görünmedikleri yoğun çatışmalarla karşılaşıyoruz. Sanki hiçbir devlet bir diğeriyle savaşmıyor, birtakım silahlı gruplar ortalığı kasıp kavuruyor… Bu görüntünün arkasında ise, uzun bir süredir, savaşın aracı kuruluşlar aracılığıyla sürdürülmesi gerçeği yatıyor. ABD ve NATO esas olarak “Özel Güvenlik Şirketleri” aracılığıyla, gerektiğinde de diğer pek çok devlet gibi taşeron örgütleri kullanarak savaşıyorlar.
Bunun güncel olayda da görüldüğü gibi en önemli sonuçlarından biri, resmi diplomasinin geleneksel araçlar ve yöntemlerden tümüyle farklı, örtülü ve savaşın tabiatına uygun olarak kural dışı yollar geliştirmek zorunda kalmasıdır. Özetle söylenecek olursa, savaşı çetelere havale eden devletler, diplomaside de kendisini çeteleştirmeye yönelmektedir.
Özellikle son dönem Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı faaliyetleri kapsamında gündeme gelen olaylara bakınca bu değişimin etkilerinin güncel ve geçici olamayacağını söylemek mümkündür.
Suriye, Mısır, Irak, Somali, Lübnan gibi dünyanın belirleyici savaş bölgelerindeki dış politika, tümüyle bu eksene kaymış gibidir. İki pilotun kaçırılmasının ardından sürdürülen ilişkiler ağının başlıca düğüm noktalarına bakınca manzara daha net görünüyor. 

Pilotları kaçıranların kim olduğu bile henüz net değildir. Bugüne kadar adı hiç duyulmamış Zuwar el İmam Rida (İmam Rıza’nın Ziyaretçileri), “Hizbullah yanlısı” olarak tanımlanıyor ve onunla görüşmek için İran devreye sokuluyor! Pilotların kaçırılmasının amacı ise, daha önce ÖSO tarafından kaçırılan 9 Lübnanlının serbest bırakılmasını sağlamak!  Zuwar el İmam Rida, ÖSO’yu sıkıştırmak için Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik eylem yapmaktadır!
Kısa süre önce Somali’de elçiliğe saldıran El-Şebab da, Suriye’deki el-Nusra düğümüne yönelik bir “çözüm girişiminde” bulunmuştu!
Yakında, Irak politikasına yönelik başka bir “çözüm önerisi” başka bir Sünni-Selefi gruptan hiç beklenmedik biçimde gelebilir. Ya da Mısır politikasına dair bir “görüş” sürpriz bir bomba halinde masaya gelebilir!
Pilotlar, daha önce kaçırılan iş adamları gibi, en kolay, en savunmasız hedeflerdir ve tümüyle yan sorunlarla ilişkili olarak kaçırılmışlardır. Adı yeni duyulan gruplara ihale edilmiş olmasına da bakarak denilebilir ki, savaşın yeni biçiminin daha baştan herhangi bir kurala, mantığa sığmamak olarak tespit edilmiş yapısının yaratacağı sorunlar, kaçınılmaz olarak bu aracı kullananları da vuracaktır.
Şu anda karşılaşılan durum, yalnızca Suriye politikasının bütün bölge dengelerinin ve uluslararası ilişkilerin bir yana bırakılarak “kişisel hesaplaşma” üzerine kurulmuş olmasından kaynaklanmıyor. Bu, elbette büyük bir sorundur ama savaşın özelleştirilmiş olmasının ortaya çıkardığı yeni sorunlara yataklık eden yapısıyla hesapta olmayan yeni tehlikelere de kapı açması baş edilmesi daha da güç bir beladır.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa