Ben de ağladım Sayın Başbakan
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
Bugün gazetelerde iç savaş yaşayan bir ülkede şehit olan genç kıza babasının yazdığı mektubu okuduğunuzda ağladığınız yazılmış. Ben benzeri olaylarda ne kadar ağladığımı hatırlamıyorum bile sayın başbakan. İnsan Hakları Derneğimize yıllardır Doğu’daki ailelerin dağdaki kızlarının cesetlerini nasıl parçalanmış aldıklarını sorabilirsiniz.
Ülkemizde ölenlerin dışında da dünyada genç ölenler/öldürülenler, işkence görenler için ağlıyorum. Yetmiş yaşındayım ve hastalıklarımın çoğu stres yani gerginliklerle ilgili.
Son ağlama nedenimi yazayım:
Seher Gül Afganistan’da doğmuştu. 12 yaşındaydı. Ailesi onu başlık parası karşılığında evlendirdi. Koca evinde başına gelmedik kalmadı, fahişelik yapmayı reddettiği için bodruma zincirlendi, dövüldü, aç bırakıldı ve eziyet gördü. Ülkede mahkemeler vardı. Kızın kocasının ailesi yargılandı ve cezaları sadece bir yıla indirildi ve şimdi hepsi yine özgür!
Daha kötü olan durum şu Halk Meclisi, bu tip saldırılarda saldırganların aile bireylerinin mahkemede ifade vermesini engelleyecek bir tasarıyı kısa süre önce Parlamentodan geçirdi. Bu yasa çok sayıda çocuğun ve kadının adalete ulaşmasını engelleyecek.
İhtiyar Meclisi daha önce bu düzenlemeyi geri çevirmişti. Şimdi pek çok Afgan vatandaşı ceza muhakemesi kanununun sanık akrabalarının tanık olarak dinlenmesini engelleyecek şekilde değiştirilmesinden kaygılı. Bu değişiklik yalnızca kadınlar ve kız çocuklarına eziyet edenlerin serbest kalmasını sağlamakla kalmayacak, Afganistan’da kadınların haklarının ve hukuk düzeninin iyileştirilmesi için yürütülen mücadelede tehlikeli bir örnek oluşturacaktır. Bu örneğin yayılması da olası.
Sevgili yurdumuzdaysa, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Birleşmiş Milletlere “Kadına karşı şiddetten önce insanlığa karşı şiddeti önleyin” çağrısında bulundu. Ağladım.
Ağladım. Çünkü “kadın”, “insanlık”ın şiddet gören en önemli parçası. (Elbet çocuğuyla birlikte.) Bu çağrının kadını geriye iten, analığı önemsemeyen bir yanı var. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda yine genç kızların ve anaların öldürülmeleriyle ilgili saptamalar yapılacak. (Kadının mal sayılması söz konusu değilse elbet.)
Ağlamışsınız Sayın Başbakan. Bilin ki bu ülkede pek çok ana, büyük ana da ağlıyor. Hem de göz önündeki kızların yaşam koşulları görünmediği, dünyadaki kadınların savaş dışında gördükleri şiddet yüzünden. Bilin ki duygulanan, üzülen yalnız siz değilsiniz. Ama dilerim bir “kız babası” olarak siz elinizdeki gücü kullanmamanın ya da yanlış kullanmanın acısını duymazsınız bir gün.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!
Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

Özel yetkilendirilmiş TBMM komisyonu gündemde

'Ömrümüzü verdik, emekli bile olamadık'

Ukraynalı Gazeteci Guz: Ukrayna, ABD desteğini korumak için çıtasını düşürecek

Evrensel'i Takip Et