26 Ağustos 2013

Elini sallasan bir yasağa çarpıyor

Türkiye’de en kolay şey, yöneticilerin bası sıkışınca, hemen o konuda bir yasak koymaktır.
İşçiler, emekçiler haklarını mı istiyor, gönder üzerine polislerini, bir takım haklarını yasakla, olsun bitsin...
Gençlerin mi istekleri var? Onları hiçbir zaman anlayamayacak olan içi geçmiş politikacılar hemen bir yasak çıkarırlar...
Yasaklarla sanki bu ülke kurtulacakmış gibi...
İste “Vardar Ovası” şarkısı olayı. “Şeyini şey ettiğimin şeyi” gibi veciz bir sözle ün kazanan AKP Bakanı Bülent Arınç, şarkının içinde geçen “Rakı” sözcüğünü yasaklamıştı, bulunduğu toplantıda... Neyse, bir çok yasak var, sloganların yasaklanmasından tutun da...
Yöneticilerin ya da kendilerini yönetici sananların en hoşuna giden yasaklar, düşünce yasaklarıdır, kitap yasak1arıdır. Onların “Düşünmek” gibi bir lüksleri olmadığı için, ülkede işler zora girince, hemen bu tip yasaklara başvurmaktadırlar.
Yıllarca önce, yayıncılığa başladığım I965’lerde yasak yayınlarla ilgili bir kitabın çıktığını öğrenmiştim. Ama sevgili devletimiz, belki utandığından olacak, belki başka şeylerden olacak, bu yasak kitaplar kitabını da yasaklamıştı, gizlemişti.
O yıllarda Mecliste Türkiye İşçi Partisi de vardı. Sanırım TİP Milletvekili Yunus Koçak, “Ben milletin vekiliyim, bu kitaptaki yasakları öğrenmek istiyorum, bana bir kitap verilmesi,” diye Adalet Bakanından istemişti. Adalet Bakanı, “Gizlidir, ben de bile yok,” diye yanıtlamıştı. Sonra İnegöl Savcısı Mehmet Feyyat da istemişti bu kitabı. Aynı gerekçeyle ona da verilmemişti... Ben de istedim, bana gırgır/resmi bir konu çıkar diye. Ama nasıl olsa göndermeyeceklerdi, ben de bu “Gizlilik” laga lugasını söz konusu edecektim... Yooo, öyle olmadı, bir hafta-10 gün sonra 14 1ira 35 kuruş mu, yoksa I4 lira 65 kuruş mu, işte o fiyata ödemeli olarak göndermişlerdi. Nice Adalet Bakanlarına, Milletvekillerine, Savcılara varmamıştı kitap, beni seçmişti. 14 liraya devletin gizli belgesini bana sağmışlardı. Ve ilk kitabımı da, “Yasak Kitaplar” adıyla, I969’da yayınlamıştım.
Büyük boy, 4I7 sayfalık bir kitaptı. Bakmayın siz, bugün “2 bin, 3 bin yasak kitap var,”tatavalarına, o kitapta milyonlarca kitap dergi, gazete, fotoğraf, plak, ses bantları vb. şeyler vardı.
Nasıl mı sığdırılmış bu milyonlarca yayın? Çok basit. Örneğin Arnavutluk, Bulgaristan, Çekoslovakya, Demokratik Almanya, Çin Halk Cumhuriyeti, K.Kore, Macaristan, Polonya, Romanya ve SSCB’de ve o devletlerin hariçteki resmi, yarı resmi veya gayriresmi organ ve ajanları tarafından yayınlanan bilumum matbualar, basılmış, hatta basılacak olanlar bile yasaklanıyor. Sağcı ya da sosyal demokrat bir iktidarın başta olmasına gerek yok, aklına esen Bir Bakanlar Kurulu bu yasak kararını alıyor. Demokrat Parti döneminde de yasaklanmış, ondan sonraki dönemlerde de...
Ama unuttukları sosyalist ya komünist ülkeler de olmuş. Örneğin Küba, Vietnam vb. gibi...
Öylesine gırgır/resmi yasaklar var ki. Ayıp olmasın diye yorum yapmadan, alt alta yazacağım bazılarını: Gelir Vergisi kitabı... İş kanunu... Güvercin resminin bulunduğu kartpostal... 2 sayfalık Arapça mektup (Kim, kime yazmış, belli değil)... Karınca Duası, çekirge Duası... Türkçe Mevlüt, Kürtçe Mevlüt... Aram Haçaturyan’ın oyun ve düetlerinden ibaret plak... Gülpembe plağı... Halime’yi samanlıkta bastılar plağı…
Rozetler yasak... Fotoğraflar yasak... Yahudileri ve Rumları rencide edecek tüm fotoğraflar ve yazılar yasak...
İçinde, “Barış”, “Demokrat”, “Adalet”, “Kürt” ve “Komünizm” sözcüklerinin geçtiği yığınla kitap, dergi, gazete, broşür yasak...
Çok ilginçtir, devlet neyi yasakladığını filan bilmemekteydi. Örneğin ben, yayıncılık dönemimde o listeden birçok kitap yayınladım. İste biri “Amerika Amerika”ydı. Öyle bir açıklaması vardı listede: “Nev’i: Kitap... Hangi dilde basıldığı: İngilizce... Nerede basıldığı:NewyorkSteinandDay Yayınevi... Basan ve yayanlar:Elia Kazan... Tebliğin No.su:2342..Tarihi:2I.2.I963...” Kapı gibi yasak... O günlerde iki-üç baskı yaptım. “Yeniden Çarmıha Geriliş” adlı N. Kazancakis’in romanı. O da I957’de yasaklanmış...
Yığınla böyle gırgır/resmi yasak var. Neyse Türkiye Cumhuriyeti bu kitapları, dergileri, gazeteleri ve bilumum matbuatı yasaklamakla hem Türkiye’yi kurtardı, hem de Türkiye’nin dünyadaki saygınlığını arttırdı...
Tabii yasaklamalarla falan üstü örtülemeyen olaylar da var: “Bilimsel hırsızlıkta Dünya ikincisiyiz.”(Milliyet Ege, I.8.2OI3): “Dünyanın ilk 5’ine Türkiye rüşveti girdi.”(Çeşitli gazeteler,I2.7.2OI3), “Türkiye en yolsuz 6. ülke.”(Yurt, 29.7.2013)...
Hayırlı olsun bu ülkeyi yönettiğini sananlara...

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et