AKP’nin müsamereleri
Denize dökülen “temsili Rum”, süngülenen “temsili Ermeni”...
Türkiye gençliği 90 yıldır, resmi tarihinin gösterdiği şoven yolda müsamerelere mahkum edildi.
Müsamereler komikti, öğretilen resmi tarih de. Bu sebepten öğretilmiş bir çaresizliğin girdabında bu komedinin farkına varmak bile epey zor oldu.
Can Yücel’in ‘19 Mayıs’ şiiri hem gençliğin birden çok anlam içeren mahkumiyetine hem de müsamere hamasetine karşı bir uyanış fişeği olarak okunabilir. En azından ben öyle yapmıştım.
“Bugün ondokuz mayıs / mayısın ondokuzu / sen ey türk istiklalinin koruyucusu / sen ey ülkemizin geleceği / ulusumuzun gözbebeği / sen ey demir parmaklıklarında barfiks yapan
ranzalarda parende atan sportmen ve kahraman türk gençliği / önünde bütün kilitbahirler açık / ama her zaman samsun’a çıkılmaz a / bu sabah da avluda volta atmaya çık.”
Gençliğin müsamerelerle imtihanı AKP dönemiyle yeni bir boyuta erişti. AKP bu müsamereleri kendi tarih okuması ve ideolojik önceliklerine göre güncelledi.
“Şüheda’nın izinde” diyor Gençlik ve Hamaset Bakanlığımız. Samimiler. Milliyetçi, İslamcı bakış açıları savaşçı dile oldukça hakim.
Sarıkamış’ı gençliğe model yaparken söz konusu samimiyete hayret etmemek mümkün değildi.
Sarıkamış felaketi gibi Alman emperyalizminin güdümünde, kendi bölgesel yayılmacılığını da kovalayan ihtirasların yarattığı on binlerce ölümü kutsamak, bugün bölgede aynı politikayı güden AKP için gençliği bu gerici fikre kazanmanın bir antrenmanıydı.
O fikir uzun süredir Suriye’ye gayrı resmi olarak müdahale ediyor. Son günlerde de fiili müdahale çağrılarını sıklaştırdı.
Sarıkamış’tan sonra “Şüheda’nın izinde” serisi Malazgirt’te devam etti.
Resmi tarihin “Anadolu’nun kapılarının Türk-İslam dünyasına açılması” olarak okuttuğu Malazgirt Savaşı müsameresi dün gerçekleştirildi.
Fıkra değil; 1071 tane Alpaslan isimli genç buldular, Kırgızistan’dan kıl çadırlar sipariş ettiler, kostümler eşliğinde Bakan Suat Kılıç’la birlikte sabah namazı kılındı. Ovada toplanıldı. Cenk edildi. Gökbörü oyunu canlandırıldı vs.
Suat Kılıç’ın tweet’leri sayesinde bu heyecan fırtınasını dakika dakika takip etme şansını yakaladık! Ancak müsamere esnasında kaç gencin içinden “Aga biz ne yapıyoruz” dediğini öğrenme şansı bulamadık. İnanın biri çıkıp bunu deseydi Can Yücel etkisi yapardı.
Suat Kılıç’ın ibretlik 2 tweet’i aklıma geliyor:
1-“Satrançta aslolan ‘şah’ı korumaktır! Piyonlar ‘şah’a feda olsun!”
2-“Bugün aynı tribünlerde 90 dakika yan yana duramayanlar, yarın aynı cephede aynı bayrak altında omuz omuza olacaklar!”
1 Eylül Dünya Barış Günü ve Suriye’ye emperyalist müdahale çılgınlığı yaklaşıyor. Dizginlenemez savaş arzuları içerisinde gençliği bir piyon gibi harcamaya hazırlananlar miadı dolmuş fikirlerine sert bir tokadı hak ediyor.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

Baykar İsrail’e silah satan Leonardo’ya ortak oldu

Kadınlar güvencesiz, esnek ve düşük ücrete çalışıyor

Gensoru oylanacak, sokaklar boş kalmayacak

Evrensel'i Takip Et