AKP’nin sağlık karnesi
Fotoğraf: Envato
12 Haziran seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte düzen partilerinin seviyesiz kapışmaları ve bol reklamlı seçim vaatleri havalarda uçmaya başladı. Başta iktidar partisi AKP olmak üzere, bugüne kadar sadece seçim öncesinde halkı hatırlayan, seçim vaatleri konusunda “köprüyü geçinceye kadar” desteksiz atanların, seçimden sonra bu vaatlerinin ne kadarını gerçekleştireceğini hep birlikte göreceğiz.
2002’den bu yana tek başına iktidar olan AKP, devlet olanaklarını da sonuna kadar kullanarak, dağı taşı seçim bombardımanına tutmuş durumda. AKP’nin seçim propagandasında ağırlıklı olarak sağlık konusunu işlediği görülüyor. Televizyonlarda birbiri ardına “duygusal” ve “mesaj yüklü” reklamlar dönerken, ülkenin dört bir yanındaki reklam panolarında AKP propagandası “Hayaldi gerçek oldu!” sloganı eşliğinde yürütülüyor.
AKP’nin iktidara gelir gelmez açıkladığı “acil eylem planı” ve ardından 2003’ten itibaren uygulanmaya başlanan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” geçtiğimiz yıllara damgasını vurdu. Sağlıktaki dönüşümün önemli bir ayağını özel hastanelerin kurulması, sağlık yatırımlarının özel sektör eliyle gerçekleştirilmesi, hatta sağlık hizmetlerinin piyasa tarafından gerçekleştirilmesi oluşturdu. 2002 yılında 180 özel hastane varken, bugün 500’e yakın özel hastane faaliyet halinde. AKP döneminde sağlık hizmetlerinin sunumunun piyasa merkezli olarak yürütülmesinin kaçınılmaz bir sonucu olarak sağlık yatırımlarının üçte ikisi özel sektör, üçte biri kamu tarafından gerçekleştirildi.
AKP iktidara geldiğinde özel hastanelerin toplam içindeki payı 0,57 iken, bugün bu pay en az 10 kat artmış durumda. Özel hastanelerin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) aldıkları pay 2003 yılında yüzde 12 iken, bugün bu rakam neredeyse üçe katlandı. 2003 öncesinde böylesi bir “gelişme” hayaldi, AKP sayesinde gerçek oldu! Türkiye’de hangi şehre gitseniz karşınıza en az birkaç tane özel hastane çıkıyor. Kamu kaynakları çeşitli adlar altında özel hastanelere aktarılırken, AKP’nin reklam panolarında yazan “İstediğim hastanede tedavi oluyorum” sözünün topluma maliyetinin ne kadar ağır olduğunu görüyorsunuz.
AKP’nin sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık ve sosyal güvenlik açıklarını kapatacağı iddiasını SGK’nın resmi verileri yalanlıyor. 2002 yılında toplam sağlık harcamaları 7 milyar 629 TL iken, 2010 yılı sonu itibariyle 32 milyar 80 milyon TL’ye ulaşmış. Üstelik sağlık hizmetleri AKP’den önce sosyal güvencesi olanlar için ücretsizdi. Bugün sosyal güvencesi olsun olmasın herkes sağlık hizmeti alabilmek için cepten ödeme yapmak zorunda.
2002 yılında, SGK prim gelirleri ile emekli aylıkları ve toplam sağlık ödemeleri arasındaki fark 9 milyar 494 milyon TL iken, aradan geçen dönemde sosyal güvenlik açığı 5 kat artarak 2010 yılı sonu itibariyle 44 milyar 275 milyon TL’ye yükseldi. Bu yıl söz konusu açığın 50 milyar doları geçmesi bekleniyor. Sadece bu veriler bile, AKP’nin hemen her konuda olduğu gibi, sağlık ve sosyal güvenlik harcamaları konusunda da toplumu yalan yanlış bilgilerle yönlendirmeye çalıştığını, neyin hayal nelerin gerçek olduğunu gösteriyor aslında.
AKP ve savunucuları, sağlık alanındaki çok sayıdaki olumsuz veriye rağmen, ısrarla en çok bu alanda başarılı olduklarını iddia ediyorlar. Buna kanıt olarak da geçtiğimiz yıllar içinde muayene olan hasta ve ameliyat sayısının artmış olmasını, ilaç kullanımındaki hızlı artışı gösteriyorlar. Oysa bu durum AKP ile birlikte Türkiye’de sağlık sorunlarının arttığının en somut göstergesi. Hasta, ameliyat ve ilaç kullanım sayısının artmasından memnun olan bir zihniyet ne kadar sağlıklı olabilir?
Türkiye’de sağlık ve sosyal güvenlik sistemlerini çöküşe götüren yolun kapıları, AKP eliyle geçtiğimiz yıllar içinde ardına kadar açıldı. Asıl kıyamet 1 Ocak 2012’den itibaren herkesin gelirinin belli bir oranında bireysel sağlık primi ödemesini öngören Genel Sağlık Sigortası (GSS) uygulamasının başlaması ve AKP tarafından her seçim döneminde şantaj malzemesi olarak kullanılan yeşil kartlar (Türkiye’de 9,5 milyonun üzerinde yeşil kartlı var) kaldırıldığı zaman kopacak. O zaman kimin yalan propaganda yaptığını, kimlerin halka doğruları söylediğini herkes görecek.
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33
- Yeni OVP’nin emekçilere vaadi 12 Eylül 2024 04:35
- Kısır döngü 05 Eylül 2024 04:58
- Az çalıştırıp çok sömürecekler 22 Ağustos 2024 04:20