08 Eylül 2013 17:30

Netanyahu Erdoğan el ele milli cephede!..

Netanyahu Erdoğan el ele milli cephede!..

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Belli, Suriye sorunu “milli meselemiz”! Bakmayın “halkını katleden Esed” meselesi dendiğine.. “Osmanlı bakiyesi toprak” Suriye ve bal gibi “milli” mesele. Tıpkı Ermeni.. Irak.. Kıbrıs meseleleri gibi.
Bir an önce ve sonuna kadar yürütülecek operasyonla derdest edilmesi gerekiyor. Ama Bülent Bey, “anlaşılıyor ki Amerika cezalandıracak” diyor. Hoppala! Hem milli mesele.. Hem Amerika’nın eline bakacağız!
Üstelik o Amerika ki, biz ona ve eline baksak bile, o dönüp bize bakmıyor! Koca G20’ler toplantısında beş dakika ayırıp Başbakanımızla görüşme lütfunda bulunmuyor Başkanı. Oysa biz onları yere göğe sığdıramıyoruz. Milli meselelerimizi emanet ettiğimiz Amerikan Başkanının yediği herzeye bakın siz!
Sadece Amerika mı? Rusya da öyle. Tam “milli istihbaratın belgeleriyle yumuşadı” derken.. Tam Esad’ın kimyasal silah kullandığına ikna ettiğimizi yazar çizerken yandaş ve bilumum medyada.. Putin Beyefendi ayak üstü bir görüşmeye bile tenezzül buyurmuyor. Neyse bari Fransa ile görüşebildik! Bir de taa Arjantinlerde Katar Emiri ile görüşme fırsatı yakalayabildik. Olsun, Olimpiyatları kapamadık, ama Katar’la ilişkilerimizi geliştirdik!
Bir biz.. Bir Katar. Haa, bir de İsrail. Hani Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry Efendi’nin Siyonizminden söz etmesi nedeniyle Başbakanımızı azarlamaya kalkıştığı İsrail. Hani yine Amerikan Beyaz Sarayı sözcüsünün, “Mısır darbesinin arkasında İsrail var” diyen Başbakanımıza “yalancı” demeye varan densizliğine tanık olduğumuz o meşum ülke! Başkanına “one minute” çekip Müslüman aleminde atağa kalkmıştık ve neredeyse tüm Arap ülkelerinde Başbakanımızın posterleri duvarları süslemişti hani.
Şimdi düştüğümüz duruma bakın! Başını çevirip yüzümüze bakmayan Amerika’nın liderliğinde.. “Milli meselemiz” Suriye’yi “adam etmek” için “insani” bir cezalandırmaya ihtiyaç hasıl oluyor.. Ve Türkiye ile İsrail el ele veriyor. Bir de Katar. Ve Suudiler... Hepsi bu Haa, bir de Nusra Cephesi.. El Kaide yani!
Bir ara Davutoğlu “36-37 ülke şimdiden müdahaleyi tartışıyor” diyordu. Şimdi elde kala kala bunlar kaldı. Ve ilginci, üç “Müslüman” ülke.. Bir de ABD’yle Fransa. Bir başka Müslüman ülkeye “vuralım” diyor. Kiminle? İsrail’le! Ve tüm dünya Müslümanlarına saldırmış ve saldırmakta olan.. Irak’ta bir milyondan fazla insanın kanına girmiş.. Afganistan’da hala kana doymamış olan Amerika ile! Sevsinler böyle milliliği! Sevsinler böyle Müslümanlığı!
“Suriye’ye saldıralım”.. “Her türlü koalisyona varız”.. Yani? Yani; dışarıda savaş! Ve “Geziciler ayaklarını denk alsınlar.. Polisimiz Haziran’dan dört kat güçlü.. Ezeriz!” Ve lafıyla yetinmeyip eyleme geçme: ODTÜ ormanına ve Yüzüncü Yıl mahallesine yönelik saldırıya karşı çıkanlara yine Gezi muamelesi. Hem kimseye sormadan.. “Üç-beş ağaç” mantığıyla yine ağaçlarını keseceksin.. Hem üstüne gaza boğacaksın ortalığı! Yani? Yani içeride savaş hazırlığı! Yetmedi, kesmeyecek; ne 1 Eylül takacaksın ne 15 Ekim.. Tek bir talebini karşılamayacaksın 20-25 milyonluk bir halkın. Hem de “tamam” demiş, söz vermişken! Oturup görüşmüş, istemiş, istemiş, ama bir olumlu adım atmamış, üç kuruşluk bile hak vermemişken. Seçime kadar idare edeceğini sanıp kalekoldu, Herondu eksiklerini gidermeye girişmişken. Yine savaş hazırlığı!
İran’la aran kötü.. Irak’la da.. Mısır’a bağırıp çağırıyorsun.. Belli etmiyorsun, ama, Suudiler bile Mısır’ın arkasında ki, sorunlusun demektir.. Amerika’yla problemlisin.. Rusya ile şeker renk. Tutturmuşsun, “yüzde elli cebimde” diye. Burada bir hesap hatası seziliyor! Anladık; “içeride ve dışarıda savaş”! Ama yığınakta hata yapıyorsun. Altında kalırsın! Hele milli meseleleri” İsrail’le ve Amerika’yla çözmeye yeltenmişsen!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa