18 Eylül 2013

Hayal kırıklığından kurtulmak için debelenmek

Suriye üzerinde büyük güçlerin hesabında bir kesişme noktası oluşunca bütün dünyada bir ferahlama duygusu yayıldı. Büyük savaş, hiç olmazsa şimdilik ertelenmişti! Suriye sınırları içinde varsın bir süre daha devam etsin, ama hiç olmazsa Akdeniz’deki heyula uyanmasın! Şimdilik hiçbir sorunu çözmeyen, Suriye’deki çete saldırılarını durdurmayan, Esad rejiminin katliamlarını önlemeyen bu anlaşma, en kötüsünün eşiğine gelmiş dünyayı rahatlatırken, bizim Hükümetimizi tam anlamıyla çıldırttı.

Son helikopter olayı, ölçünün, dengenin, soğukkanlılığın tamamen yitirildiğine işaret ediyor.  

Ağır bir hesap hatası yapılarak, Suriye’de de Libya’da olduğu gibi uluslararası bir müdahalenin olacağı üzerine kurulan politika zaten yürümüyordu ve Hükümet bu gidişatı değiştirmek için provokasyonlar dâhil her yola başvurmaya eğilimli olduğunu göstermişti.

Şimdi daha vahim bir yolu denemeye hazır olduğundan kuşkulanabiliriz. Sanki Hükümet, “büyük güçlerin bu işe niyeti yoksa ben kendi yolumdan kendi usullerimle yürürüm” noktasına doğru gitmektedir. Bunun anlamı Suriye ile teke tek savaştır!
Helikopterin düşürülmesinin uluslararası kurallar açısından hiçbir sağlam dayanağı yoktur. Gerekçe olarak gösterilen “angajman kuralları” keyfi olarak değiştirilmiş ve uygulanmıştır. Sınır ihlali olarak gösterilen helikopter geçişinin hangi sebeple ve açık savaş gerekçesi olarak kabul edilebilir bir hareket olup olmadığı son derece kuşkuludur.

Fakat Hükümetin bu incelikleri düşünebilecek, ya da mantıklı davranmayı gerekli görecek bir pozisyonu kaybettiği şartlarda, olay sadece bir “fırsat değerlendirmesi” olarak anlamlıdır.

Savaşı bu kadar ısrarla isteyen bir Hükümetin her aracı kullanarak Suriye’yi kendi üstüne çekmeye çalışacağından, en azından böyle bir görüntü yaratacak olayları icat edeceğinden kuşku duyulamaz.

Helikopter olayının mevcut uluslararası durum ve kriz konusunda sağlanan anlaşma ortamı açısından da büyük sorunlar doğuracağı açıktır. Bu olayı, kendi çabalarını provoke eden bir müdahale olarak değerlendirecek olan Rusya kadar ABD’nin de “anlayışla” bakmayacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var.

Bugün günlük milyonlarca lira değerinde elektrik üretimi yapan termik santralin yıllık 120 milyon dolar, 2060 yılına kadar 4.2 milyar dolar kâr elde edebileceği kaydedildi.

TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden, EÜAŞ hedefte

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et