Rekabet
Fotoğraf: Envato
Rekabet, “belli bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilen ve rakipler arasında çatışmaya dayanan eylemler bütünü” olarak tanımlanıyor. Bilinen anlamıyla “rekabet” olması için, ortada birbiriyle yarışan ve belli amaçları olan “rakiplerin” olması gerekir. İlk ortaya çıktığı günden bu yana kapitalistler için her ne kadar “piyasa” kavramı hep ön plana çıkmış olsa da, bütün kapitalist değerlerin temelinde yer alan “rekabet” kavramının ayrı bir yeri var.
Çocuklara eğitim sistemi içine dahil olduğu ilk andan itibaren, daha okul sıralarından başlayarak, her fırsatta birbiriyle rekabet etmesinin öğretilmesi, birbirinin üzerine basarak ilerlemesi öğretiliyor. Okulda başlayan ve zaman içinde bireylerin tüm yaşamını tıpkı bir sarmaşık gibi saran “yarışma” durumu, okul sonrasındaki çalışma yaşamında daha acımasız şekilde yaşanıyor.
Rekabet düzeni o kadar yaygınlaşmış ki, kim aynı işi daha kısa zamanda ve daha ucuza yapıyorsa, diğerlerini (rakiplerini) ondan daha kısa zamanda ve daha ucuza yapmak için daha çok ve daha az ücretle çalışmaya zorluyor. Bu çılgın yarışa ayak uyduramayanlar, yeniden işsizler ordusunun arasına katılıyor ve çoğu zaman pek çok şeye yeni baştan başlamak zorunda kalıyor. O zaman da öncekinden daha az ücretle ve daha kötü koşullarda çalışmak üzere yine birileri ile acımasız bir yarışa giriyor.
Toplumdaki çatışma ve mücadelelerin, sermaye cephesindeki yansıması olarak ortaya çıkan rekabetin kapitalizmle birlikte gerçek anlamını kazandığı tartışma götürmez bir gerçek. Tarihsel olarak başından bu yana, az sayıdaki kapitalisti, kapitalistlerden sayıca çok daha fazla olan işçiler karşısında güçlü kılanın “işçiler arasındaki dayanışma eksikliği” olduğu gerçeğinin, çoğu zaman en etkili öğrenme biçimi olan yaşayarak öğrenilmesi dikkat çekici.
Kapitalizmde patronlar, işçilerin kendi aralarındaki rekabete ek olarak, kendileri de işçileri daha çok ve daha düşük ücrete çalıştırma konusunda birbiriyle acımasız bir yarış içindeler. Üstelik işçileri kendi arasında rekabete sokup sömürüyü artırarak diğer patronlarla rekabet etmek, yeni uygulanan bir yöntem de değil. Bugünün geçmişten tek farkı teknolojinin söz konusu rekabeti keskinleştirmekte çok daha fazla kullanılmaya başlanması.
Kapitalizmle özdeşleşmiş, onun temelini oluşturan rekabet, emekçiler arasında da yıllardır çeşitli boyutlarıyla yaşanıyor. Çalışma koşullarından kaynaklı rekabet, emekçiler arasındaki çeşitli ayrımların (siyasal, ulusal, dinsel, mezhepsel vb.) yarattığı rekabet, farklı ücret ve istihdam biçimlerinden kaynaklanan (kadrolu, taşeron, geçici vb.) rekabet, sendikal rekabet vb. pek çok rekabet türü ile çalışma yaşamı içinde şu ya da bu şekilde karşılaşmak mümkün.
İçinde bulunduğumuz dönemin rekabet anlayışı, emekçileri hiçbir hak ve hukuka bağlı olmadan, sadece patronların ihtiyaç duyduğu biçimde, tamamen kuralsız, mümkün olduğunca esnek ve güvencesiz bir şekilde çalıştırmaya dayanıyor. Bugünlerde yeniden gündeme getirilen Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’nde “rekabetçi” bir ekonomi yaratmak için çalışma yaşamının daha esnek ve daha az koruyucu olması gerektiği vurgusu boşuna yapılmıyor. Hükümet kıdem tazminatı fonu tartışmalarında da, “kiralık işçi” büroları düzenlemesinde de “rekabet” kavramını sihirli bir sözcük gibi kullanıyor.
Eski Roma’da çeşitli nedenlerle birbirine durmadan dişlerini gösterip hırlayan insanlar için “Homo, homini, lupus” yani “insan insanın kurdudur” denirmiş. Kapitalizmin sadece emekçiler açısından değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarına yaygınlaştırdığı rekabet anlayışı bu şekilde devam ederse, tek başına mücadele ederek kendilerini kurtaracaklarını sananlar “kurtlar sofrasında kuzu” olmaktan kolay kolay kurtulamayacaklar.
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30
- Borç batağında çırpınanlar 03 Ekim 2024 04:42
- Derin sessizlik 19 Eylül 2024 04:33
- Yeni OVP’nin emekçilere vaadi 12 Eylül 2024 04:35
- Kısır döngü 05 Eylül 2024 04:58
- Az çalıştırıp çok sömürecekler 22 Ağustos 2024 04:20