20 Eylül 2013 17:40

Üniversiteler açılırken

Üniversiteler açılırken

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Üniversiteler, geçmiş yıllarda bir siyasetçinin katılımıyla açılış yaparken, sanırım ilk defa bir siyasetçinin gereksiz katılımı olmadan, olabildiğince üniversiteye yakışır bir şekilde sessiz sedasız açıldı.
Üniversite, ilk ve orta öğretimden farklı olarak, siyaset ve sermaye vs. gibi tüm toplumsal şekillendirici örgüt ya da kurumlardan bağımsızdır, daha doğrusu öyle olduğu düşünülür. Üniversite evrensel bilim kurallarının ortaya çıkarıldığı ve topluma yaygınlaştırıldığı en üst düzeyli eğitim ve araştırma kurumudur. Hatta, “eğitim ve araştırma kurumu” ifadesini ters çevirip, “araştırma ve eğitim kurumu” ifadesini kullanmak daha doğrudur. Çünkü üniversitenin birinci görevi araştırmadır, eğitim üniversitenin ikinci görevidir. Üniversite, ana görevi araştırma olduğu içindir ki, sermaye, siyaset ya da dinsel vb. gibi tüm toplumsal baskı ve yönetim odaklarından uzak ve bağımsız olmak durumundadır. Üniversite kurumunun bilimsel özerkliği ve akademisyenin özgürlüğü bu olgu üzerine oturur.
Bu yıl üniversitelere siyasiler gelmediği için üniversiteleri özerk ve bağımsız kurumlar olarak görmek olanaklı mıdır? Kesinlikle hayır! Zira, AKP idaresinin, eskilerdekinden çok daha şiddetli ve baskılayıcı olarak, üniversiteleri baskı ve denetim altına alma çabaları sürdürülmüş ve maalesef, bu konuda var olan siyasal erk tam başarı sağlamıştır diyebiliriz.
Bu yıl üniversitelere siyasilerin gelmesini engelleyen bir neden, bilindiği üzere, Gezi Direnişi ruhunun bir hayalet gibi siyasilerin üzerinde dolaşıyor olmasıdır. Siyasilerin tepesinde böyle bir hayaletin dolaştığı doğru olduğu kadar, toplumsal baskıların yükseltilebilmesi amacı ile bu durum bizzat siyasiler tarafından da abartılmaktadır.
Var olan siyasal erkin korku yaşayarak toplumu baskılamasının, giderek sulandırılan demokratikleşme ve açılım projesinin sonlandırılma aşamasına yaklaşıldıkça, işlerin sıkıştığı ve çözümsüzlüğünün kapıya dayanmış olmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Birinci aşamada Kürt açılımı, sulandırılmak amacıyla, genişletilerek genel demokratikleşme paketi içinde ele alınmaya çalışıldı. İkinci aşamada da demokratikleşme paketi, adına yakışmayacak gizlilikte hazırlanmaktadır. Umalım, paket toplumsal müzakereler için bir başlangıç olarak görülür ve açıldığında tüm tarafların katkıları ile geliştirilir. Umalım!..
Bu yıl üniversitelerin açılışına siyasilerin davet edilmemesi fazla önem taşımamaktadır. Zira, üniversiteler artık içeriden kuşatılmıştır. Yöneticilerin atanması yoluyla olduğu kadar, yöneticiler eli ile, hemen tüm atamaların da liyakatten ziyade sadakat ve yandaşlık sasına göre yapılıyor olması tüm hayalleri karartmaya yetmektedir.
Bir zamanlar türban tartışması yapılırdı. Türban, asıl anlamı ile, kafaya takılan örtü olmayıp, düşünme ve algılama faaliyetinin engellendiği beyinsel yönetim sembolüdür. Bu anlamda salt kızlar değil, erkekler de türbanlıdır. İktidarın ilk ve orta öğretimde çağdaş eğitim yöntem ve felsefesine aykırı uygulaması, üniversiteye gerçek anlamda kızlı, erkekli, türbanlı gençler yetiştirmeye matuftur. Bu anlamda, geçmişteki uygulamayı “ikna odaları” olarak topluma kasıtlı yanlış tanıtan siyasal erk, bugün “zorlama okulları” oluşturarak tüm toplumu gerici karanlığa mahkûm etmektedir. Bu projenin amacı, bir bakanın, “zaten icat yapamayacak gençlerimizin ara hizmetli olarak yetiştirilmesi gerekir” şeklindeki çirkin ve toplumu aşağılayıcı ifadesinden de açıkça anlaşılmaktadır.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa