23 Eylül 2013 15:09

Derbi ve huylandıran gelişmeler

Derbi ve huylandıran gelişmeler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sezonun ilk derbisi, olabilecek en kötü senaryoyla sona erdi. Maçtan sonra herkes oturduğu yerden, sıfır buçuk bilgiyle tuttuğu takıma ve siyasi görüşüne göre komplo teorisi imal edip sosyal medyada dolaşıma sokmaya başladı.
Fitili yakanlardan biri Şamil Tayyar adlı AKP milletvekiliydi.
“Taraftar kılıklı çapulcular sahayı bastı! Her yer taksim her yer direniş diye slogan atıyor! Şerefsizler...” demekte beis görmeyecek kadar şuursuz haldeki Tayyar, herkesi öfkelendirdi.
Yarım saat içinde zaten konu hakkında atılan tweet sayısı on binleri geçmiş vaziyetteydi.
Bu tip anlarda sosyal medya müthiş bir dezenformasyon odağına dönüşebildiği için buradaki fevkalade teoriler hakkında yorum yapmaya gerek yok.
Ancak şu var; hükümet henüz sezon başlamadan kendisine yönelik potansiyel muhalefeti engelleyebilmek ve stadyumların neoliberal adaptasyonunu tamamlayabilmek adına tribünleri fazlasıyla gerdi.
E-Bilet, güvenlik kameraları, spor savcıları, siyasi slogan yasağı...
Thatcher’ı anımsatan bir tribüne müdahale atağı, politik ya da değil 10 kişi bir araya gelen herkesi gaz bombasıyla buluşturan fantastik polis teşkilatıyla tribün gruplarının zaten var olan gerginliğini tavana çıkardı.
Nihayetinde de bugüne gelindi.
Olaylar yaşandıktan sonra hükümet cenahının aldığı pozisyon da –öyledir ya da değildir- bu hadisedeki tertip atmosferini güçlendirdi.
Örneğin yeni dönemde kendisine hükümetçe daha önemli bir rol biçilen Türkiye Gazetesi’ne göre “Derbide gezi terörü” yaşanmıştı. Sanki sezon başından bu yana Keşanspor-Çerkezköyspor (Taylan Emre Gülmez arkadaşın bildirdiğine göre Pazar günü orada da atılmış) maçı dahil hemen her tribünde Gezi sloganları, hükümet karşıtı sloganlar atılmıyormuş gibi, Twitter’daki “Maçta Gezi sloganları atılacak, olay çıkarılacak” mesajları bire bir uygulanmışmış, hükümet aleyhine sloganlar başlamışmış... Bunun neticesinde de vandalizm görüntüleri yaşanmış.
Olayların patlak verdiği ana dair üretilen, bunun bir AKP operasyonu olduğunu öne süren ve 1453 Kartallar adlı grubu itham eden teoriler hakkında bir şey diyemem.
Fakat sonrasında yaşananlara bakarak diyebilirim ki hükümet cenahı yaşananları, tribünler üzerindeki baskısını artıracak, tribünlerde öne çıkan ve kendisine biat etmeyen grupları sindirecek, itibarsızlaştıracak bir fırsat olarak görüyor.
Ve bu fırsatı elinden geldiğince iyi kullanmak için topyekûn bir saldırı başlatması an meselesi...
Maçı değerlendirmek için yerimiz hayli daraldı ancak Beşiktaş’ın beni hayal kırıklığına uğrattığını söylemeliyim. Özellikle Bursaspor maçındaki harikulade oyun egemenliğinden, tempodan, ofansif zenginlikten eser yoktu.
Bir derbi maçında kontrollü oyun elbette anlaşılır ancak üstelik öne de geçmişken inisiyatifin yaralı aslana bu kadar kaptırılması pahalıya mal oldu. Yaralı, yavaş ve moralsiz aslan kavgayı sınırlarını kendi çizdiği alana sıkıştırınca, rakibinin 2 basit hatasından faydalanarak skora gitti.
Bu maçtan çıkacak olası bir ceza ve moral bozukluğu(ve Çarşı’ya yönelik psikolojik savaş) Slaven Bilic ve Önder Özen yönetiminde sezona harika başlayan Beşiktaş için her şeyi bir anda tersine çevirebilir.
Galatasaray’a gelince... Savunma problemli, Selçuk kayıp, Sneijder fazlalık, Burak özgüvensiz... Geçen sene olduğu gibi oyun yine temposuz. Ancak Muslera ve Drogba faktörleri, takımın genel tecrübesiyle birleştiğinde son 2 sezondur olduğu gibi büyük maçlardan istediğini alan bir takım yaratıyor. Bu maç kaybedilse, içinden çıkılması güç bir krize girilecekti ancak önemli bir eşik aşıldı. 2 yılda kazanılan başarılarla kısmen doyan tecrübeli kadronun ekstra motivasyona ihtiyacı var gibi duruyor.

evrensel.net
Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa