27 Eylül 2013 17:16

Ne olacak bu İran'ın hali?

Ne olacak bu İran\'ın hali?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İran’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimini ister bir sürecin başlangıcı kabul edin, isterseniz daha önceden hazırlanmış bir planın parçası. Sonuçta yeni bir vizyon ve dış politika hamlesinin geliştiği çok açıktır. Şüphesiz İran’ın içinden bu yaklaşımı eleştirenler de olacaktır. Ama daha önemlisi Ortadoğu’da gerilim üzerine stratejik planlama yapan çevrelerin yaşayacağı rahatsızlıktır.
İsrail siyasetinden hatta ABD içinden, Obama’ya yönelik “İnanmayın, sizi kandırıyorlar” uyarısı gittikçe yükselecektir. Bu da işin başka bir boyutu. Bizi doğrudan ilgilendiren ise Türkiye ve başta Suudi Arabistan olmak üzere  körfez  ülkelerinin takınacağı tavırdır.
Türkiye siyasetinde Dışişleri Bakanı ve Başbakan’ın hamaset düzeyi yüksek mesajlarına rağmen hızlı bir manevra yaşanmaktadır. TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın daha çok devleti temsilen attıkları adımlar bir bakıma siyaset üstü hamleler olarak önümüzdeki günlere damgasını vuracaktır.
Bu manevranın birkaç önemli sonucu olacağını tahmin etmek mümkün. Bunlardan birincisi Suriye’de bugüne kadar iş birliği içinde hareket edilen çevrelerle ilişkilerin yeniden gözden geçirileceğidir. Bu güne kadar cihat eksenli yapılanmış grupları yere göğe sığdıramayan hükümet yanlısı gazeteciler, pek yakında cadı avı düzeyinde operasyonların haklılığına dair gerekçeler saymaya başlarsa şaşırmayalım. Özellikle ÖSO ile gerilim içindeki el Kaide bağlantılı gruplar Kürtlerle de savaşıyor olmalarının ötesinde desteklenmeye değer pozisyonlarını tümüyle kaybedebilirler.
Kürt sorunu ve Rojava, Türkiye İran ilişkilerinde de yeni beklentileri beraberinde getirecektir. İran’ın ne yönde, ne kadar değişip değişmediği konusunun bence en önemli boyutlarından birisi, Kürt sorununa yönelik yansımasıdır.
Türkiye bölgede ciddi bir güven kaybına uğramıştır. Erdoğan hükümetine tanınan kredi telafisi imkansız düzeyde yıpranmıştır. Tıpkı doksanlı yılların histeriye dönüşen laikçi sendromunda olduğu gibi bugünün muhafazakarlarındaki İran paranoyasında da bir irtifa kaybı yaşanacak ve bu bölgede barışçı dış politikanın olmazsa olmazlarını herkes öğrenecektir.
Utanmasalar Suriye konusunda İran ve Rusya bizim çizgimize geldi diyecek kadar işin tadını kaçıranlar için zaten sorun yok. Bölgede en öngörülü ülke ve hatta neredeyse tek oyun kurucu biziz. Her gelişme bu şablona uygun yorumlanabilir.
Ama azıcık ayakları yere basan ve herkesin hata yapabileceğini içerden de olsa görenler, bir ülkenin çıkarlarının kişisel hırslar ve siyasi hesaplara kurban edilmeyeceğini fark ediyorlar. Ne olacak bizim halimiz sorusunu sormaktan kaçınarak kendi zihnimizde kurguladığımız hayal dünyasında yaşamakta kararlı olanlar için zaten hiç bir uyarının anlamı yok.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa