30 Eylül 2013 16:16

Mızrak çuvala sığmıyor

Mızrak çuvala sığmıyor

Fotoğraf: Envato

Paylaş

‘2020 İstanbul’ projesini eleştirdiğimizde, “Bunlar da AKP yapıyor, diye olimpiyata bile karşı çıkıyor” diyenler vardı.
“Olimpiyat’a bile...”
Sihirli tereddüt bu.
Bugün “Olimpiyatlar” adıyla kutsadığımız organizasyonun (buna Dünya Kupası vs. de dahildir) yürütücüsü Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) en büyük başarılarından biri Olimpiyatları tüm siyasetlerin ve sınıfların üzerinde, insanlığın bir çeşit ortak karnavalı gibi pazarlamaktı.
Sanki tüm dünya aynı yüzeydeymiş de onların hemen üzerinde bir “Olimpiyat”, Allah’ın insanlara bahşettiği bir lütuf olarak 2 hafta boyunca hayatlarımızı şenlendiriyor.
Öncesi yok, sonrası yok, kazananı yok, sahibi yok.
Karnaval işte...
Hal böyleyken çuvalı doldurmak da, çuvalı birilerinin sırtına yüklemek de kolaydı.
Artık o günler geçti.
“Kimin oyunları” sorusu dünyanın her yerinde çok daha gür bir şekilde sorulmaya başlandı. Oyunlar’ın yarattığı hoşnutsuzluklar başka dinamiklerle de birleştiğinde, -Brezilya örneğinde olduğu gibi- kitlesel halk ayaklanmalarına dönüştü.
Bugün baktığımızda Oyunlar’ın yarattığı, üzerinde yükseldiği en kaba, ajitatif ama gerçek tabiriyle “kan ve gözyaşı” açıkça ortada.
Katar’da düzenlenecek 2022 Dünya Kupası için yürütülen modern kölelik faaliyeti, Guardian’ın manşetleri sayesinde tüm dünyanın gündemine oturdu.
Mesele hakkında uzun süredir sayısız açıklama, eylem yapılmıştı. FIFA ise her şeyden habersizmiş gibi “dehşete düştük” açıklaması yaptı. Dehşete düştük!
Öncesindeyse New York Times, Brezilya’daki 2014 Dünya Kupası için Amazon ormanlarının ortasına inşa edilen 325 milyon dolarlık stadyumu gündeme taşımıştı: Arena da Amazônia.
Profesyonel futbolun zayıf olduğu Manaus kentine böylesi bir stat inşa etme fikri 1970 Dünya Kupası’nda ortaya çıkmıştı. Eski adıyla Vivaldão birkaç şov maçı dışında dolmadı bile.
Sırf, futbol turistlerine “ilginç ve pahalı” bir deneyim yaşatma adına stadyumu 325 milyon dolar karşılığı yenileme fikri, eski futbolcu şimdinin sosyalist milletvekili Romario’nun dediği gibi “Saçmalık”.
FIFA ve IOC gibi kurumlar içinse yerelin öncelikleri önemli değildir bu yüzden onlar ve 2014 ve 2016 Olimpiyatları öncesi onların birer kuklasına dönüşmüş Brezilya hükümeti için yok hükmünde bir eleştiri.
Brezilya’da dev maliyetli stadyumların artırdığı bilet fiyatları, utanmasa futbolu da “yok hükmünde” kılacak. Ülkede stadyumların “aristokrat eğlencesi” haline dönüştüğü şeklindeki haberlerin tarihi Brezilya’daki isyanların da öncesine gidiyor.
Soçi 2014’le tarihin en pahalı olimpiyatını, 2018 Dünya Kupası ile dünyanın en pahalı dünya kupasını düzenlemeye hazırlanan Rusya ise mega spor organizasyonlarının yeni gözde alanı. Putin hükümeti, devasa bütçeli oyunlarıyla bir yandan ülke içindeki iktidarını güçlendiriyor, bir yandan oligarklarını palazlandırıyor diğer yandan da küresel pozisyonunu sağlamlaştırıyor.
Son dönemde hem Soçi merkezli dönen rant ve yolsuzluk furyası hem de LGBT bireylere karşı çıkarılan ayrımcı yasa uluslararası ölçekte tepki çekti.
Ancak bu noktada da Putin hükümetinin imdadına IOC yetişti. Yeni Başkan Thomas Bach, eşcinsellik karşıtı yasanın herhangi bir sorun çıkarmayacağı konusunda garanti aldıklarını belirterek Putin hükümetine kalkan oldu.
Artık mızrak çuvala sığmıyor.
“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın”ın ötesinde IOC’nin kendi sözde ilkelerini çiğnemesi anlamına gelen bu açıklama ve Brezilya, Rusya, Katar merkezli “mega organizasyon” tartışmaları genel algıda yaratılmış ilüzyonu yerle bir etme yolunda ilerliyor.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa