09 Ekim 2013 06:00

Çocuk pazarı

Çocuk pazarı

Fotoğraf: Envato

Paylaş

En son Evrensel gazetesinin daha önce de BirGün gazetesinin haberleri, ABD çalışma bakanlığının “Çocuk Çalıştırmanın En Olumsuz Biçimlerine Ait Bulgular 2012” adlı raporu Türkiye’de çocuk emeğinin hem örgün eğitim içinde hem de okulu bırakmak durumunda kalan örgün eğitim dışı çocuklar için durumun ne kadar vahim olduğunun birer göstergesi. Benim daha önce çocuk işçiliği ile mesleki eğitim arasındaki ilişkiye yönelik yazdığım köşe yazılarını da hemen hatırlatacak haberler bunlar.
Bu konuda belki çok yazılıp çiziliyor. Ama ne kadar yazılıp çizilse azdır. Ana akım medyanın çok fazla ilgilenmediği ya da Türkiye uluslararası anlaşmaların altına imza attığı için ilgilenmenin gazetecilik görevi olduğunu bildiğinden ilgilendiği veya ilgilenmemesi durumunda eleştirileceği için ilgilendiği bir konu. Yani “ilgilenmedi, demesinler” diye ilgilendiği bir konu. Belki de bu ülkede yaşayan yetişkinlerin önemli bir kısmı bir zamanlar çocuk işçi olarak çalıştığı için Türkiye’deki çocuk işçiliği konusu ile pek fazla ilgilenilmiyor ya da bu konu görmezden geliniyor. Başka birçok konu içinden herhangi bir konu da değil bu oysaki… Çocuk emeğinin sömürüsü bir toplumun geleceğinin yok edilmesi bir neslin kendine yabancılaşması anlamına geliyor. Meclisin kuruluş tarihinin çocuklara bayram olarak armağan edildiği bizimki gibi bir ülkede oluyor üstelik bunlar. Herhalde çocukların sömürüldüğü bilindiğinden vicdan azabı nedeniyle böyle bir gün çocuklara armağan edilmiş. Ne kadar da anlamlı…Meclisin kuruluş günü çocuklara bayram olarak armağan edilmiş ama aynı meclis çocuk emeğinin daha da fazla sömürülmesi için kararlar almış bugüne kadar. Çocukların daha fazla sömürülmesini engelleyecek kararları da almamış. Sadece emek sömürüsü mü, duygusal sömürü, cinsel sömürü, savaşa kurban edilenler, Suriye’deki savaştan kaçıp Türkiye’de haftalık 50 lira karşılığında çalışanlar…
Çocuk yaşta çalışma konusu öyle bir konu ki, ünlü demokrasi paketimizle bile ilişkilendirilebilir. Böyle küçük bir yaşta çocuk ya okuldan alınıp veya ayrılıp iş dünyasına atılıyor ya da ortaokul sonrasında meslek lisesine yazılıp şirketlerin, sanayinin malı olmak durumunda kalıyorlar staj bahanesiyle… 14-15 yaşlarında bir çocuk geleceğine yönelik bir seçim yapma hakkına sahip olamıyor, nerede kaldı düşünce ve ifade özgürlüğü… Kendi yaşamına ilişkin karar verme hakkına sahip olamayan önemli bir kesimin gelecekte siyasal bilinç geliştirme şansı ne kadardır? Çevresindeki siyasi dinamikleri derinlemesine anlama, onları eleştirme, tepki koyma noktasında nasıl davranabilir? Kaldı ki, çocuk nüfusun çok önemli bir kısmını ana dilinde eğitim almaktan da alıkoyuyor sistem; bu kesimi hem konuşturmuyor, hem kendi yaşamı üzerinde karar verdirmiyor hem emeğini sömürüyor, hem gazlıyor, hem de belindeki silahla, havan topuyla, vs. öldürüyor.
Çocukları, yani geleceği üzerine düşünmeyen, emek sarf etmeyen, çocuklarının kendini gerçekleştirmesi macerasına, onların emeğini sömürerek, onları susturarak, işkenceden geçirerek, taciz ederek, öldürerek tepki veren bir toplumun bir demokrasi paketi geliştirmesi, toplumsal barışı sağlaması ne kadar mümkün?

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa