08 Ekim 2013 21:23

Balkon

Balkon

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Nicedir Başbakan’ın ve AKP iktidarının “açılımlarına” alışmıştık. Demokrasi Açılımı, Kürt Açılımı,  Emeni Açılımı…  Açılımlar bir sonuç getirmese de merkez medyanın da iktidara destek veren yayınlarıyla kendimizi ileri demokrasinin özgür yaşantısı içinde duyumsamaya başlamıştık. Bellek yitimine eğilimli yurttaşlar için açılım dönemi renkli arabesk gündem maddeleri arasında unutuldu gitti. Ama İktidar kendini unutturma niyetinde değildi. Bu kez paketler dönemi başladı. Ceza yasalarında iyileştirme paketleri, ekonomi ve özgürlükler paketleri… Başbakan Erdoğan geçen hafta yeni bir söylem ve yeni bir demokrasi paketi ile yurttaşlara seslendi. Pakette kadın yoktu, çocuk hakları yoktu, basın özgürlüğü, düşünceyi ifade hakkı, yurttaş eşitliği de yoktu. Pakette  muğlak bir Kürt açılımı ile türban serbestisi dışında ciddi bir çalışmanın ipuçları da görünmüyordu. İlginç olansa Başbakan’ın “şaşıracaksınız” dediği paketin bizi hiç ama hiç şaşırtmamasıydı. Nitekim açıklamanın yapıldığı basın toplantısına sosyalist basın, ulusalcı basın, daha doğru deyimli muhalif basın alınmadı. Toplantıda gazetecilere soru sorma izni de verilmedi. Böylece salt bizim ülkeye özgü eğilen bükülen demokrasinin hangi aşamasına vardığımız da bir kez daha kafalarımıza dank etti. Hafta sonu Bilgi Üniversitesinde Şeffaflık Derneğinin düzenlediği ve Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin de katkıda bulunduğu toplantıda basın özgürlüğü tartışıldı.  Gazeteciler ve akademisyenlerin katıldığı oturumlarda siyasi tarihimizde bugüne dek hiç gerçekleşmeyen “basın özgürlüğü” üzerinde söyleşmek pek de kolay değildi. Önemli olan ısrarla vurguladığımız gibi yurttaşlarımızın  gerçekten doğru, yansız haberi öğrenmek isteyip istememeleri. Yoksa yurttaşlar devlet sırrı adına kendilerinden haber gizlenmesini gazetelerin, televizyonların haber saklama, gerçek haberlerin üstünü örtme davranışlarını doğal mı sanıyorlar. Asıl mesele bu. Türkiye’de açılımlar, paketler süredursun basın üzerindeki iktidarın yoğun baskısı giderek artıyor. Gazeteciler cezaevlerini dolduruyor, yazarların sütunları kapanıyor, gazeteciler işten atılıyor. Yetmiyor  kolluk güçleri, valiler, kaymakamlar gazeteci azarlamakta , gazetecileri tehdit etmekte sanki birbirleriyle yarışıyorlar. Seçim telaşı AK Parti yönetimine yeni paketler için de ilham verebilir. Ama unutulmamalı ki halkı bir kere aldatmanız halkın her zaman aldanacağı anlamına gelmez. Umuyoruz ki bu seçim döneminde halklar kendilerine söylenenleri, icraatları irdeleyecek ve sorgulayacaklar. Ve bir kez daha aynı tuzaklara düşmeyecekler. Yazıyı ünlü İspanyol Şair Antonio Machado’nun “Balkon” adlı şiiriyle sonlamak istiyorum. İlhan Berk’in Dünya Şiiri Antolojisinden Teo’nun çevirdiği bu güzel şiir i birlikte okuyalım. “Alanda bir kule Kulede bir balkon Balkonda bir kadın Elinde bir ak çiçek Derken bir atlı geçti. -Bilinmez niye geçti - Kuleyi balkonu Balkonu kadını akçiçeği. Kaptı gitti alanı”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa