Yeni bir sürece girilirken cihatçı örgütler

ABD özel birliklerinin Libya ve Somali’de el Kaide ve eş-Şebab örgütlerinin üst düzey isimlerine yönelik operasyonları, Afrika’yla sınırlı kalmayıp Suriye ve Ortadoğu’nun tümünde gelişmeleri önemli ölçüde etkileyecek bir dizi çatışmanın habercisidir.  
İlk elde, ABD özel birlikleri, Libya’daki operasyonda 15 yıl önce Kenya ve Tanzanya’daki ABD Büyükelçiliklerine yapılan bombalı saldırılarda rol aldığı gerekçesiyle aranan üst düzey bir el Kaide liderini ele geçirdi. 49 yaşındaki Ebu Anas el Libi, Pentagon Sözcüsü George Little’ın açıklamasına göre, “Şu anda Libya’nın dışındaki güvenli bir noktada ABD ordusu tarafından yasalara uygun şekilde gözaltında” tutuluyor.
Kenya’da geçen ay 72 kişinin hayatını kaybettiği AVM saldırısının sorumluluğunu üstlenen el Kaide bağlantılı eş-Şebab örgütünün üst düzey bir liderini hedef alan operasyon ise başarıya ulaşamadı. Operasyonu düzenleyenler, sadece liderin birkaç korumasının tutuklayabildiler. Ancak operasyon devam ediyor.
Hem Somali hem de Libya’daki operasyonlarda ABD birliklerinin yanı sıra, Türk ve İngiliz askerlerinin de bulunduğu yolundaki haberler eğer doğruysa, el-Kaide ve bu örgütün bölgesel güçlerine karşı girişilen eylemin bir NATO eylemi karakteri taşıdığı düşünülebilir. Bir süre önce, TC İçişleri Bakanın “el Kaide’ye karşı mücadele sürecek.” biçimindeki açıklaması, Erdoğan’ın aynı örgütü “lanetlemesi”, Bursa’da Kaideci olduğu söylenen bir gruba operasyon düzenlenmesi, Türkiye’nin eyleme katılmış olmasının çok yadırganacak bir durum olmadığını gösteriyor. Zaten Kaide de kısa bir süre önce Türkiye’yi tehdit etmişti.
Suriye’de çözüm için yollar çatallaşınca kullanılan araçların da değişmesi kaçınılmaz. Öyle görünüyor ki, bu süreçte ilk terk edilecek aletlerden birisi el-Kaide ve bağlı gruplar olmuştur.
Bununla birlikte, Suriye’de hâlâ askeri “çözüm” arayanlar için benzeri örgütlere ihtiyaç devam etmektedir. ÖSO (Özgür Suriye Ordusu) denilen çakma koalisyonun işe yaramaz bir sabun köpüğü olduğu anlaşıldıktan sonra Esad’ı sıkıştırmak için bir süreliğine desteklenen “cihatçı” grupların bir anda devreden çıkarılması o kadar kolay değil. Özellikle savaş ve intikam duygularıyla politika yapanlar açısından bu gruplar kısmen de olsa el altında tutulmaya devam edecektir.
Ne var ki, Kerry’nin son açıklamalarını da göz önünde tutarak söylenecek olursa, Afrika operasyonları yeni bir sürecin başlangıç işaretidir.
Hareket halindeki çelişmeler Türkiye üzerinde yoğunlaşıyor. Ve bunların etkisi en çok burada görülecektir.
Tıpkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti gibi, cihatçı örgütlerin Türkiye’deki çeşitli uzantıları da bu yeni sürece uyum sağlamakta ayak direyecek ve bir sürü yeni sakarlık yapacaktır.
ABD, kendisine güvenip ipine sarılanların bahçesine kar yağdırmaya devam edecek.