12 Ekim 2013 06:01

Kar üşütmeyecek bu kış kimseyi

Kar üşütmeyecek bu kış kimseyi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinin üzerinden on beş gün geçti. Paketle ilgili tartışmalar hâlâ sürüyor.
En son Fethiye Belediye Başkanı’nın bayram mesajını billboardlarda halkla paylaşması hem kendisini, hem paketi hem de yaşanan trajikomik gerçeği bir kez daha görmemize neden oldu. Başkan’ın yazdığı ve ne Türkçe ne de Kürtçeyle alakası olan saçma sapan mesajın ‘bırakın Türkleri Kürtler tarafından da anlaşılmadığını, amacımızın da bu gerçeği göstermek olduğunu’ söyleyerek kendince siyaset yaptığını sanıyor. MHP Genel Başkanı’nın alelacele onu kesin ihraç istemiyle disipline sevketmesi, anlaşılan kendi cenahında da anlaşılmadığını gösteriyor.
Oysa biz kendisini anladık, zira o bu mesajıyla ürkek de olsa, başka amaçla da olsa bir gerçeğin altını çizmiştir; Kürtçe artık bu coğrafyanın gerçeğidir. Kimsenin hele hele bir siyasi oluşumun bunu göz ardı etme şansı yoktur.
Milli Eğitim Bakanı da gazetecilere konuyla ilgili verdiği demeçte q,w,x harflerinin zaten kullanımda olduğunu, kendilerinin sadece buna meşruiyet kazandırdığını söylüyor.
Eminim çok geçmeden “Bu dilde edebiyat yapılmaz, bu medeniyet dili değildir”, diyenler parti kongrelerinde, hatta mecliste bile bu dilin şairlerinden dizeler okuyacaklardır. Bu elbette yerinde ve doğru bir davranış olur ki barışın bu coğrafyaya egemen olmasına da katkı sunar.
Ben buna yardımcı olsun diye geçen yıl basımı yapılan ve Mustafa Köz’ün seçme şiirlerinden oluşan “ya deryayê gotî-deniz’in söylediği” isimli, bir tarafı Türkçe diğer tarafı Kürtçe çevirisi olan kitabı salık veririm. Baksınlar, okusunlar, karşılaştırsınlar. Bakalım bu dil edebiyat dili mi, değil mi? Bu dilde edebiyat yapılır mı, yapılmaz mı? Peki neden bu kitap; her şeyden evvel bir şiir kitabı. Şiir, bildiğiniz gibi imgelerle yazılır, kotarılır. Şiir, dilin en üst düzeyde yoğunlaştığı bir yaratım. Kaldı ki Sevgili Mustafa Köz’ün şiiri, ritim, imge, dil ve söz dağarcığı ile söz sanatlarının en yoğun bir biçimde bir araya geldiği bir şiirdir.
Ben bu şiiri nerdeyse bir yıla yakın bir sürede Kürtçeye çevirip hazırlayabildim. Yazma sürecim boyunca şairlerin ne denli duygu yüklü, barışsever, insana yaşama sevinci aşılayan, düşünce ufkunu genişleten ve okuyucuyu yaşama sımsıkı bağlayan birer yalvaç olduklarını da gördüm, yaşadım. Keza hangi dilde olursa olsun şairlerin aslında yaşanmakta olanlara karşı aynı şeyleri hissettiklerini, aynı özlemleri dile getirdiklerini ve hep daha iyi bir yaşamın köşe taşlarını dizdiklerini gördüm. Dil sadece bir araçtır onlar için. Renklerin ressamlar için önemi ne ise sözcükler de şairler için odur.
Mustafa Köz, Türkçe ile sadece bir etnisiteyi ve onun yaşamla olan ilişkiler zincirini o kendine has duygu yüklü dizelerle anlatmamış, aynı zaman da insanın bu dünyada yaşadıkları yanında yaşayacakları ile yaşanması gerekenleri yazmış, anlatmış.
Dağ Dili ve Kırkikindi Yağmuru adlı şiirlerinde Mustafa Köz, dili ve onun insanlar için önemini akıcı, sade ve bir anne duygusuyla anlatır; Dilevdir, her eve bir hayalden girilir…Biz bu eve Mustafa Köz’ün Türkçe ve Kürtçe şiiriyle girelim;
Epigrammalar
Yasa 10
Dağılan bir yaraya bakar gibi /bakmayın yaşama/düşünün,düşünmek cesaretidir/aklınızın:/yaşam aldatıyor sizi ölümlerinizle./-her gülün ömrü yeter,onarmaya yaprağını.
Epigramma
Zagon 1o
fenanî li birînekeperçivîbinihêrin/nenihêrin li jiyanê/mirovjibirînanhînnabeêş û janan/bihizirin,hizirînwêrekiya/hişêwe ye:/jiyanwedixapînebimirinawe./-temenê her gulêtêrê dike/çak û pak bikepelêxwe.
Kar üşütmeyecek bu kış kimseyi diyor Mustafa Köz.


*Deniz’in Söylediği/GotinaDeryayê ye - Lîs Yay Diyarbakır 2012

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa