Sayın Babacan, olsa dükkan senin!
Fotoğraf: Envato
Ekonominin 3 yıllık yol haritası olan Orta Vadeli Program açıklandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıkladığı rapora göre... Türkiye ekonomisinin performansı beklentilerin altında olacakmış.
Daha az büyüyecekmişiz.
Daha az ihracat yapacakmışız.
Daha yüksek enflasyon olacakmış.
Daha çok işsizlik yaşanacakmış.
Sonuç: Türkiye ekonomisi 2013 hedeflerini tutturamadı. 2014 için ve daha sonraki yıllar için hedef küçülttü.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan dedi ki… “Tasarruf yapacağız.”
Kredi kartları limitleri düşürülecek. Taksit sınırlamaları gelecek. Öyle her isteyen istediği gibi kredi kartı kullanamayacak.
Niye? Çünkü tüketerek büyüyen ama maalesef tasarrufu azalan bir Türkiye vardı. Tasarrufumuz yoktu ama elin parası ile tüketiyorduk işte.
Bu da cari açık ve dış kaynakla büyüyen Türkiye ekonomisi demekti. Ama böyle de gidemezdi.
Çünkü dünya büyümesi düşüyor. ABD Merkez Bankası er veya geç bol ve ucuz para dönemini bitirecek, para muslukları kısılacak.
Deniz bitti!
Babacan özetliyor: “Normal bir dönemde değiliz. Daha dikkatli ve ayağı yere basan bir duruş gerekiyor. Eğer kredileri frenlemesek ve mayıs türbülansına yüzde 11 cari açıkla girseydik çok daha olumsuz olurdu her şey!”
MÜSRİFLİĞİMİZDEN Mİ?
Yeni üç yıllık programın hedefi tasarruf oranlarını yükseltmekmiş.
Zira yurt içi tasarruflar tarihinin en düşük seviyesine indi.
Öyle ki… 100 liralık milli gelirin sadece 12 lirasını elimizde (tasarruf) tutuyoruz. Geriye kalan 88 lirasını harcıyoruz.
Görüntü de har vurup harman savuruyoruz!
Acaba öyle mi?
Bakalım aileler en çok nereye harcama yapmış!
Toplum bolca konut almış. Kimisi rant elde etmek için, kimisi başını sokacak bir evi olsun diye…
Konutların çoğu borçla, konut kredisiyle alınmış.
Konut taksiti öderken tasarruf edebilir mi ki? Birçok insan konut taksitini öderken yemeğinden, giyiminden, eğlencesinden kısıyor. Müsriflik bunun neresinde?
Sorgulanması gereken şey insanları konut almaya iten nedenler olmalı. Emeklilik maaşlarının kirayı karşılamayacak düzeyde olmasından barınma sorununa kadar pek çok neden!
BU KOŞULLARDA TARARRUF OLUR MU?
Toplumun tasarruf edememesinin en büyük nedenlerinden biri de şu... Türkiye ekonomisi insanlara iş veremiyor.
Her dört kişilik aileden biri çalışıyor geriye kalan üç kişi bu gelirle yaşıyor.
Bakmayın siz işsizlik oranı verilerine.
Gerçek şudur.
Nüfus 75 milyon.
İstihdamda gözüken 26 milyon. Nüfusun geriye kalan 49 milyonu ne iş yapar.
Bir kısmı yaşlı, bir kısmı çocuk... Bunları düştüğümüzde geriye 27 milyon insan kalıyor. Görüldüğü gibi çalışma çağında olup da istihdamın dışında kalanlar çalışanlardan 1 milyon kişi daha fazla.
26 milyon kişi nüfusun tamamına bakıyor. Bunların da üçte ikisinin geliri düşük! Gel de tasarruf yap. Gel de tasarrufları artır.
On milyonlarca insan istihdamda değil, işi yok gücü yok. Bu gerçeği görme…
Üstelik istihdamın da kaliteli olmasın; Yüz binlerce kişi geçici çalışsın, milyonlar ücretsiz aile işçisi olsun, yüz binler mevsimlik çalışsın! Bu gerçeğin üzerinden atla.
Üstelik kaliteli ücret de verme. Ücretler genel düzeyi 1000 TL civarında olsun. Bu gerçeği yok say!
Sonra da geç karşımıza ‘tasarruf edin’ de. Olsa dükkan senin Sayın Babacan.
BİZE DÜŞECEK OLAN!
Toplam banka kredileri 965 milyar TL’yi aştı.
Babacan verdiği bilgilere göre, vatandaşın eylül sonu itibariyle kredi kartı borcu 82 milyar lira. Bu borcun çoğu (48 milyarlık bölümü) taksitli satış borcu.
Kredi de kredi kartı kullanımı giderek artıyor. Artıkça da, gelirin giderek artan bölümü kredi borç ödemelerine ayrılıyor. 5-10 yıl önce böyle bir durum yoktu.
Merkez Bankasının yayınladığı Finansal İstikrar Raporu’nda yer alan bilgilere göre, hane halkı harcanabilir gelirlerine göre borçları 2012 yılında yüzde 50.7’ye ulaşmış durumda.
Gelirin yarısından fazlası borca gidiyor.
Geriye kalan kiraya mı gitsin, gıdaya mı yetsin, ulaşıma mı verilsin, çocuğun okul masraflarına mı ayrılsın? Borcunu ödedikten sonra zorunlu ihtiyaçları için bile ayıracak parası kalmayan milyonlar için hangi tasarruftan bahsediyorsunuz?
Biz emekçilere düşecek olan daha çok işsizlik, daha yüksek enflasyon.
İYİ DE GELİRİMİZ ARTMADAN NASIL?
Ali Babacan açıkladı. Kredi kartı ile keyfi harcamalara sınır getirilecekmiş.
İyi de…
İhtiyaç kredisi ve kredi kartı borçluları kim?
Merkez Bankasının verdiği bilgilere göre;
Borçluların yüzde 38’inin aylık geliri 1.000 TL’nin altında. Aylık 1.000 TL ile 2.000 TL geliri olanlar toplam borçluların yüzde 24’ü...
Bu rakamları üst üste koyarsanız borçluların yüzde 62’sinin gelirinin 2.000 TL’nin altında olduğunu görürsünüz.
Demek ki borçluların çoğu kimmiş?
Yoksullar, emekçiler.
Gereksiz harcamalar için değil hayatlarını sürdürmek için borçlanıyorlar. Çoğu da ödeyemiyor borcunu.
Kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemediği için takipte olanların sayısı 2 milyona dayandı. Tamam, düzenleme yapın ama şu soruya da bir cevap verin lütfen: Kart kullanmadan hayatını sürdüremez hale gelen emekçilerin ekonomik durumlarını iyileştirmeyi, gelir düzeyini artırmayı düşünüyor musunuz?
Mesele orada!
- Ezdirmemek ne kelime suyunu sıktılar 26 Aralık 2024 06:55
- Et ithalatı da sürer gıda pahalılığı da 08 Kasım 2024 11:17
- Türkiye BRICS’te de kapıda bekletiliyor, kapının ardı cennet değil ki! 24 Ekim 2024 13:08
- Bütçenin özeti: Hem yakacak hem kıracak 19 Ekim 2024 07:06
- Şimşek’in haraç şovu 16 Ekim 2024 04:57
- İTO Başkanı ‘şeytan’ taşlatıyor! 09 Ekim 2024 04:39
- Patronlardan 21. yüzyılda 19. yüzyıl talepleri: Bir adım ötesi zincire vurmak 28 Eylül 2024 06:47
- Erdoğan’ın ABD temasları: Mesaj mı yoksa yalvarış ve temenni mi? 26 Eylül 2024 06:27
- Fiyatlar artarken enflasyon düşüşünün yorumu: Kağıt üstünde düşüş, kemikte hissediş 04 Eylül 2024 05:53
- Vergi listesindeki 3 çeşit yüzsüzlük 29 Ağustos 2024 05:34
- Çin istilasına yol! 27 Ağustos 2024 05:10
- 12 şirket neden Varlık Fonu’na devredildi? 22 Ağustos 2024 04:55