16 Ekim 2013 11:57

Giap

Giap

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Halk savaşı” denince ilk akla gelen isimlerden biriydi. Akademik anlamda hiçbir askeri eğitim almamasına rağmen, önce Japonya’ya, ardından Fransa’ya ve en sonunda da Amerika’ya karşı halkının kurtuluş savaşında büyük bir stratejist olarak kendisini gösterdi. Yalnızca Vietnam halkının değil, döneminde Asya, Afrika ve Latin Amerika’daki bütün halk savaşlarının ve gerilla mücadelesinin ışığı oldu. Halk savaşının teorisi üzerine yazdıkları, başta Mao Zedung ve Lin Piao olmak üzere Çin Devrimi’nin önderlerinin yazdıklarıyla birlikte ve kendi özgün pratiğinin deneyimleriyle zenginleştirilmiş değerli katkılar olarak kalacaktır.
XX. yüzyılın ikinci yarısının başlarından itibaren, eski tipte sömürgeciliğin son kaleleri de düşerken, emperyalizm “Yeni Sömürgecilik” yöntemini keşfetmiş, buna karşılık üç kıtanın halkları da, “Halk Savaşı” gibi bir, ABD’li uzmanların deyişiyle “Atom bombasından daha tehlikeli” bir savaş yolu geliştirmişti. General Giap’ın deyişiyle bu “bütün halkın düşmana karşı savaşı” demekti.
Bütün halk ve düşman iki ana kuvvet olarak karşı karşıya gelince, orada sınıflar savaşı ertelenebilir, emperyalizm yenilene kadar “feodaller dâhil”, bir avuç iş birlikçi hariç bütün sınıflar birleşik bir cephede bir araya gelirdi.
Giap’ın üstün askeri dehası, yalnızca bütün halkın düşmana karşı savaşını gerçekleştirmekle kalmadı, o aynı zamanda ülke doğasının da düşmana karşı savaşa katılmasının yollarını buldu ve uyguladı. ABD tarafından en gelişmiş vahşi kitle imha silahlarının sınırsızca kullanıldığı bu savaşta, Vietnam topraklarına ayak basan bütün Amerikan birlikleri, yaban arılarını, toprağı, ormanı savaşa katan gerilla savaşı karşısında asla bir adım ilerleyemedi. Suyu, toprağı zehirleyerek, napalım bombalarıyla en küçük köy birimlerini dahi yerle bir ederek savaşı kazanmaya çalışan “Süper Amerika”, Giap’ın deyimiyle “havadan karaya karşı saldırıyı, karadan havaya saldırı ile” durdurdu. XIII. yüzyıldaki Moğol saldırılarından başlayıp XX. yüzyılda da devam eden sürekli saldırı altındaki Vietnam halkının uzun savaş yıllarında geliştirdiği deneyimle Giap “ülkenin nehirlerini ve dağlarını savunmak, ülkeyi savunmak için en iyi yoldur” sloganını bir savaş stratejisine dönüştürdü.
Amerikalıların ve onun dünya çapındaki borazanı propaganda merkezlerinin “siyah pijamalar giyen çıplak ayaklı eşkıyalar” diye küçümsediği halk savaşçıları, Amerika’nın olağanüstü savaş makinesini, evet işte bu donanımla, siyah ucuz bezden yapılmış giysileri ve çıplak ayaklarıyla perişan ettiler.
Ho Şi Minh ve Giap gibi çok değerli önderler yetiştirmiş olan Vietnam halkı, askeri ve siyasi olarak kazandığı savaşı, ekonomik ve sosyal devrimlerle tamamlayamadı. Ho’nun ve Giap’ın hayal ettikleri sosyalizm hiçbir zaman gerçekleşemedi. Emperyalizm, kapıdan tekmelenerek kovulduğu Vietnam’a bankalar, şirketler ve komisyoncular kılığında bacadan tekrar girdi.
Asya’nın Marksizm’den etkilenmiş fakat onun başlıca teorik önermelerini kendi ülkeleri için revize edilmeden uygulanamaz olarak gören bütün devrimcileri gibi Giap ve önderi ve yoldaşı olan Ho Şi Minh ve kurtuluş savaşını başarıyla yöneten Komünist Partisi, halk savaşını kazandılar fakat sınıf savaşını kaybettiler.
Bütün büyük devrimciler gibi, zaferleriyle olduğu kadar, eksiklikleri ve yanlışlarıyla da kendilerinden öğrenmemiz gereken büyük miras bir yarattılar.
Selam olsun sana büyük savaşçı!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa