16 Ekim 2013 11:59

Barış da kardeşlik de hemen önünüzde!

Barış da kardeşlik de hemen önünüzde!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Egemenlerin, egemenlerin en rafine temsilcilerinin içinde yer aldığı sermaye partilerinin bayram mesajları da tıpkı “dualar” gibi, binlerce yılda oluşmuş bir formata sahiptir ve zamana, zemine ya da mesajı yayımlayan kişinin partisine göre bile değişmez! Ve bu mesajlar, o kadar çok tekrarlanmıştır ki, bu mesajların bugünün sorunlarına dair bir çözüm önerisi getirmeyişine ya da neden böyle soyut oldukları üstüne düşünülmez; “Bayramdır, böyle konuşmak gerekir” diye düşünülür. Bundan da en çok sermaye partilerinin, bugün karşı karşıya bulunulan sorunların birinci dereceden sorumlusu olan yöneticileri yararlanır. Ve bayram mesajlarıyla kendilerinde, gerçek niyet ve programlarında olmayan ne varsa onu söyler, sevgiden, saygıdan, kardeşlikten, barıştan, dayanışmadan,… vatandaşın “İyi, hoş”, “Bizde de olsa ne iyi olur!” diyeceği ne varsa onları söylerler. Ve onlar bilirler ki, bayram mesajına bakan vatandaş; “Peki kardeşim sen bunları söylüyorsun da sen ne yapıyorsun; bu söylediklerinin kıyısından bile geçmiyorsun!” demez.
İşte kendilerine böyle sorulmayacağını bilen en sorumlu makamlarda oturan zevatın, 2013 Kurban Bayramı’nda yayımladıkları üç örnek mesaj:
Cumhurbaşkanı Gül: “Bayramın ülkemiz, halkımız, Türk ve İslam dünyası için hayırlara vesile olmasını, yakın coğrafyamız başta olmak üzere yaşanan acıların sona ermesini, Türkiye’de ve dünyada barışın ve esenliğin hakim olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”
Başbakan Erdoğan: “Bu toprakların ruhunda barış vardır. Bu toprakların mayasında kardeşlik vardır, dayanışma vardır. Hepimiz, müşterek bir vatan toprağı üzerinde yaşıyoruz. Müşterek bir inancı paylaşıyoruz. Müşterek bir kaderi yaşıyoruz.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Kurban Bayramı’nı buruk ama geleceğe umutla, güvenle bakarak kutluyoruz. Bayramın giderek ağırlaşan sorunların çözümüne katkıda bulunması, kardeşliğe, yardımlaşmaya, dayanışmaya, paylaşmaya, demokrasiye ve barışa hizmet etmesini… diliyorum.”
Aktarmalardan açıkça görüldüğü gibi, her üç lider de barış, kardeşlik, dayanışma, yardımlaşma,…diliyor. Ama sanki kendileri bu ülkenin yönetilmesinde, ülkenin bu hale gelmesinde bir rolleri yokmuş gibi konuşuyor.
Oysa bugün bu ülkede barış ve kardeşlik, dayanışma bayram mesajlarının olmazsa olmazı olmaya devam ediyorsa bunda en baş sorumlular yukarıda aktarılan mesajlarında barış ve kardeşlik ağıdı yakanlardır!
Ve dahası barış, kardeşlik, dayanışma için uzağa gitmeye de hiç gerek yoktur.
Eğer gerçekten aradıkları barış, paylaşma ve kardeşlikse ellerini uzatsalar ne yapacaklarını görecekler, bilecekler. Çünkü bu ülkede gerçek bir barış ve kardeşlik için ön koşul, Kürt sorununun demokratik çözümü, ülkenin inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü başta olmak üzere özgürleşmesi, demokratik bir ülke haline gelmesidir. Dahası bölgede Türkiye’nin ulusların kendi kaderini tayin hakkına saygılı bir ülke olarak hareket etmesidir. Bunu bugün yapmayanlar da bellidir; Hükümettir, iktidar partisi ve öteki sermaye partileridir. Ve elbette bu partilerin arkasındaki egemen güç odaklarıdır.
Bu yüzden de barış ve kardeşlik, ülkemizde soyut, bayram mesajlarına sos olsun diye kullanılacak şeyler değildir. Ve dahası bugün bu ülkede barış ve kardeşlik yoksa, dayanışma mumla aranıyorsa bunun sorumluları da şu yukarıdaki mesajların sahipleri ve arkalarındaki güçlerdir.
Onlar elbette bunları biliyor. Ama asıl olan da bu ülkenin halklarının, barış ve kardeşliği kurmanın kendi işleri olduğunu sermaye politikacılarının bunu yapmayacaklarını anlamalarıdır.
Eğer sermaye politikacılarının ikiyüzlü bayram mesajları bu konuda bizi düşünmeye sevk etmiş ve kendi sorumluluğumuzu anlamamıza bir katkı yapmışsa 2013’ün Kurban Bayramı bir bayram olmayı hak eden bir işlev görmüş olacaktır.
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa