Devletin Vanlıya ettiği...
Van depremi ne zaman olmuştu?
Çoğumuz artık hatırlamıyoruz değil mi?
Ama bir de bayramı elektriksiz-susuz konteynerlerinde geçiren Vanlılara sorun.
Çünkü 23 Ekim 2011’deki deprem üzerinden iki yıl geçse de devletin artçı sarsıntıları devam ediyor. Van’da barınma sorunu çözülmeyen depremzedeler dört konteyner kentte kalmaya devam ediyordu. Ancak depremzedeleri buralardan çıkarmak isteyen Valilik, çözümü bu konteyner kentlerin elektrik ve sularını kesmekte bulmuş! Bu kararın ardından Anadolu konteyner kentte kalan depremzedeler 28 Ağustos’ta açlık grevine başlamıştı. Aradan geçen bunca zamana rağmen açlık grevindeki depremzedeler kaderlerine terk edilmiş durumdalar. İşte depremin üzerinden tam iki yıl geçmişken şimdi de Tahir Paşa konteyner kentteki depremzedeler de açlık grevine hazırlanıyor. Van Valisi Aydın Nezih Doğan’a sorarsanız, “Bu açlık grevleri ideolojik. Depremzedelerin 4X4 cipleri bile var” diyor.
Anadolu konteyner kentte açlık grevindeki depremzedelerin sözcülerinden Ali Ahi ise “Burada çöpten ekmek toplayan insanlar var, bu insanlar yoksul” diyor. Ahi, Valiliğin sadece Yeşil Kartlı ailelere 6 ay kira yardımı yapabileceğini söylediğini belirtiyor. Oysa depremzedelerin talepleri çok açık: Kalabilecekleri kalıcı konutlar istiyorlar. Bu kalıcı konutlar yapılıncaya kadar da ya elektrik-su verilen konteynerlerde kalabileceklerini ya da kira yardımı alabileceklerini söylüyorlar.
Bize sorarsanız aslında Van Valisi Doğan, doğru söylüyor!
Konut talebi ideolojik.
Evi-barkı yıkılan insanlar bir sosyal devlette olması gereken şeyi istiyor.
Oysa sosyal devlet Van’da enkazın altında kalmıştı.
Ne çabuk unuttular daha depremin üzerinden saatler geçmişken Valilik önünde çadır istedikleri için yedikleri copu, biber gazını, tazyikli suyu!
Kasım ayındaki 5.6’lık ikinci depremden sonra da Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay Van’a geldiğinde aynı sahne tekrarlanmış, dondurucu soğukta devletin şefkatli yüzünü depremzedelere yine polisler göstermişti!
Eminiz o eylemler de ideolojikti.
Hani haksız sayılmazdı ATV’nin sabah programı Sunucusu Müge Anlı.
“Askere, polise taş atacaksın; sonra bir şey olunca da devlet yardım etsin. Herkes haddini bilecek…”
Ama mesela aynı günlerde hiç de ideolojik olmayan şeyler yapıyordu Başbakan Erdoğan.
Vanlı depremzede soğuktan titrerken, “500 bin Suriyeli göçmene yetecek konteyner kent kurduk” diyor, Suriyelileri Türkiye’ye çağırıyordu. 300 bin Vanlı Van’ı terk ederken Suriyelilere “gelin” diyordu hayırsever Başbakan!
Evet, söz konusu olan Suriye’ye müdahaleydi ve Van depremi ise teferruattı.
Müdahale için bütün olanaklarını hazır ve nazır eden devlet, Vanlı depremzedenin barınma talebi için ideolojik diyordu.
Peki, ya 1999’daki Marmara depreminden bu yana depremzedeler için toplanan 40 milyar lira ne oldu?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sorarsanız, depremzedenin parası yola gitmiş.
Valiye sorsanız depremzedenin konut talebi ideolojik.
TOKİ’ye bakarsanız, parası olmayana konut yok.
Konteynerlerdeki depremzedeler elektriksiz-susuz.
Ve seslerini duyurmak için 50 günü aşkın bir süredir açlık grevindeler.
Önce Kürtlerin ana dilinde eğitim talebini özel okullara hapsetmek isteyen devlete, sonra depremzedenin konut talebine 6 ay kira yardımıyla yanıt veren Valiye bakın, aynı şeyi göreceksiniz.
Çünkü devletin Vanlıya ettiği, 90 yıldır Kürt’e bakışının resmidir.
Evrensel'i Takip Et