22 Ekim 2013 09:25

Oyun Atölyesi’nde nehir

Oyun Atölyesi’nde nehir

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Oyun Atölyesi geçtiğimiz sezon tiyatroda yaşanan ayrılıktan sonra kadrosuna yeni oyuncular katarak çalışmalarına devam ediyor. Haluk Bilginer’in sanat yönetiminde çalışmalarını sürdüren Oyun Atölyesi, genç kuşak İngiliz Oyun Yazarı Jez Butterworth’un  Nehir adlı oyunu ile sezona merhaba dedi. Oyun Hira Tekindor’un çevirisi ile Türkiye ilk defa sahneliyor.  Jez Butterworth Türkiye’de seyircinin bildiği bir yazar değil. Oyunları 1995 yılından beri İngiltere, Amerika ve Avrupa’nın önemli tiyatrolarında yoğun ilgi ile izlenen yazar bu dalda bir çok ödülün de sahibi. Yazarın son oyunu Nehir ise oyun broşüründe yazdığına göre 2012 yılında İngiltere’de The Royal Court Theatre’da sahnelenmiş.
Yazar, Nehir’de kadın-erkek ilişkilerine farklı bir açıdan bakarak farklı kadınlarla farklı ya da aynı zamanlarda yaşanan ilişkilerin farksızlığı ya da aynılığı üzerine çağdaş bir yorum getiriyor. Bu yorumu ile yazar, kadın ve erkek doğasının bencil, kibirli, kıskanç, doyumsuz, sıradan ve rutin hallerini çarpıcı bir durumla karşımıza getiriyor.
Bir balıkçı kulübesinde geçen oyunda çocukluğundan beri balık tutarak yaşayan Adam (Haluk Bilginer) kadınlarla ilişkisine onlara balık tutmayı öğreterek başlar. Sonrasında aşk, şarap, şiir, ev işleri, yemek, konularında konuşmalar ve rutine dönen ve sıradanlaşan ilişkiler... Balıkçının hayatına çeşitli zamanlarda farklı kadınlar girmiş ve hepsiyle de aynı başlangıç ve aynı sonucu yaşamış ve yaşamaktadır. Çünkü yazara göre bir kadın küçük farklarla birlikte diğerinin aynısıdır. Oyundaki kadınları ekran ve sahne yüzüyle tanıdığımız deneyimli oyuncu Ayça Bingöl ve sempatik tavrı ve ayrıntılı oyunculuk örneği ile göz dolduran  Canan Ergüder yorumluyorlar.  
Nehir’in yönetmenliğini daha önce bir iki oyunda reji denemesi yapan Haluk Bilginer üstleniyor. Bilginer çalışmasında metnin tarzını, biçimsel özelliğini ve sözünü en ayrıntısına kadar çözerek canlı, kapsayıcı ve anlaşılır bir yorum ortaya koyuyor.
Gerçekçi bir dekor tasarımıyla sahnelenen oyunda zaman ve mekan uyumu, duygu ve tavır bütünlüğü ölçülü bir biçimde, abartıya kaçmadan ortaya çıkarılıyor. Bu başarının ortaya çıkmasında oyunculuk performansının yaslandığı ‘sahici ama oyunsu’ anlatım tarzı ve tekniğinin başarı ile kotarılmasının payı olduğu söylenebilir. Haluk Bilginer’in Nehir’le gelen bu başarısı Bilginer’in yazarın metniyle kurduğu yakın düşünsel ve duygusal bağ ve hayata ilişkin kimi olgu ve olaylara aynı pencereden bakıyor olduğu izlenimini güçlü bir şekilde ortaya koyuyor.
Oyunda Ayça Bingöl, Canan Ergüder ve Haluk Bilginer öyküyü, net ve anlaşılır bir oyunculuk örneği ile uyum içinde seyirciye aktarıyorlar. Üç oyuncuda ses, tavır ve içsel devinimi başarı ile yaşayarak göz dolduruyor ve anlatımın başat unsuru olarak ortaya çıkıyorlar. Nehir’in başarısında Gamze Kuş’un sahne ve kostüm tasarımı, Tolga Çebi’nin müzik yorumu ve Yüksel Aymaz ışık tasarımı ise  metnin reji yorumuna ve anlatım üslubuna görsel ve işitsel özel bir katkı sunuyor. Oyun Atölyesi Nehir’in yanı sıra Muharrem Özcan’ın yönettiği Ariel Dorfman’ın Araf oyunu ile birlikte her hafta dönüşümlü olarak Oyun Atölyesi’nin Moda’daki sahnesinde izlenebilir.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa