Obama'nın kulağı neden Merkel'in telefonunda?
Fotoğraf: Envato
Çarşamba gününden bu yana Almanya’nın, hatta Avrupa’nın en önemli gündemi Başbakan Angela Merkel’in cep telefonu. Bütün televizyon kanallarında ve gazetelerde elinde cep telefonlu Merkel görüntüleri var.
ABD Ulusal İstihbarat Örgütünün (NSA), Merkel’in cep telefonunu dinlediğine dair çok ciddi veriler var. İddialar üzerine Obama’yı telefonla arayan Merkel açıktan “seni dinlemedik” yanıtını almayınca gürültüyü kopardı.
Ülke çapında başlayan tartışma Merkel tarafından AB Zirvesine de taşındı. Ve sonuçta, Almanya ve Fransa’nın öncülüğünde ABD’nin dinlemelerine karşı bir girişim başlatıldı. Yani, ABD ile AB arasında önümüzdeki dönem “dinleme diploması” devam edecek.
Bu saatten sonra bu trafik ne işe yarayacaksa...
Zira ortada, NSA’nın Almanya gibi bir ülkenin başbakanını uzun süre takibe alarak dinlediği söz konusu...
Bu dinlemeler sırasında NSA’nın, dolayısıyla ABD’nin, neler öğrendiği şimdilik sır... Belki de hep sır kalacak.
Başta Merkel olmak üzere bakanlar, milletvekilleri ve basın üç gündür bir ülkenin başbakanının telefonunun “dost bir ülke”nin istihbarat örgütü tarafından dinlenmesinin “korkunçluğu” üzerinde duruyor. Bu durumun her iki ülke arasındaki güveni yerle bir ettiğinden söz ediliyor. Peki aynı şey yurttaşların başına geldiğinde neden aynı tepki gösterilmedi?
Yaz aylarında, Eski NSA Ajanı Edward Snowden’in verdiği bilgiler çerçevesinde, en çok dinlemenin Almanya’da gerçekleştirdiği, milyonlarca yurttaşın telefon ve internet üzerinden yaptığı görüşmenin kaydedildiği, özel yaşamına müdahale ettiği ayrıntılı olarak ortaya çıkmıştı.
Bu yüzden Federal İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich tepki olsun dile kalkıp Washington’a kadar gitmiş, sonra eli boş dönmüştü. Beyaz Saray’da önüne konulan raporlarda gördü ki, bu dinlemelerden Alman istihbarat örgütleri de haberdardı ve bilgiler paylaşılıyordu.
Keza; Temmuz ayındaki yoğun tartışmalar arasında Merkel de yurttaşları sakinleştirmek için, “Amerikalı dostlarımızın inceleme için biraz zamana ihtiyaç duyduğunu anlayışla karşılıyoruz” demişti.
Dahası bir iki itiraz ve tepkiden sonra NSA’nın Almanya’da telefon ve İnternet üzerinden yapılan görüşmeleri dinlemesi adeta “terörle mücadele için normal bir durum” olarak değerlendirilerek, üstü örtülmüştü. Seçimlere bu konunun damgasını vurması böylece engellenmişti.
Yurttaşların telefon numaralarının kopyalanması, görüşmelerinin kaydedilmesine onay veren Almanya, şimdi “Merkel ABD’ye ne yaptı ki telefonu dinlendi?” ya da “Merkel ABD’nin ortağı, düşmanı değil” denilerek neden telefonunun dinlendiğine akıl “erdirilmeye” çalışılıyor.
Daha doğrusu “saflık” ayaklarına yatılarak “Böyle bir şey nasıl olur?” diye soruluyor.
İçinde yaşadığımız kapitalist – emperyalist düzende bir devletin başka bir devletle “tam dost” olması ne kadar mümkün değilse, ABD ya da başka ülkelerin istihbarat örgütlerinin başka bir ülkenin liderini dinlememesi de o kadar mümkündür. Bunların dostluğu sadece lafta. Fırsat bulsalar birbirini çıkmamak üzere en derin kuyunun dibine kadar atarlar.
ABD istihbaratının Merkel’i dinlemesinin arkasında tam da bu gerçek yatıyor. Bu nedenle “dosttan kazık yeme” pozları tamamen samimiyetsizliğin ifadesi.
Ama, Almanya bu dinleme olayını ABD’ye karşı bir fırsata dönüştürmenin derdinde. Son AB Zirvesinde, denilebilir ki uzun süreden beri doğru dürüst bir görüş birliği sağlayamayan AB ülkeleri şimdi ABD’nin yaptığı dinlemeye karşı Merkel-Hollande ikilisinin arkasında hizaya girmiş görünüyor. ABD’nin Avrupa ile yaptığı anlaşmaları yeniden gözden geçirmek, ABD’nin Avrupa’daki askeri ve istihbarat çalışmalarını sınırlamak için süreç bir fırsat olarak kullanmak isteniyor.
Merkel’in telefonunun ABD istihbaratı tarafından dinlenmesi elbette Almanya ile ABD arasındaki ilişkiler yeniden masaya yatıracak ve bazı noktalarda yeniden pazarlıklar yapılacaktır.
Obama’nın “hem suçlu hem güçlü” politikası ne kadar tutar, onu da ileride göreceğiz...
Ama burada önemli olan, milyonlarca insanın özel yaşamına müdahale anlamına gelen NSA’nın dinlemelerinin, iki devlet arasındaki çıkar çatışmasına malzeme yapmadan temel hakları korumaktır ve genişletmektir. Bunu bütün istihbarat örgütlerinin telefon ve İnternet üzerinden yapılan görüşmeleri dinlemesine karşı mücadeleye dönüştürmek gerekiyor.
- Almanya seçimlerine doğru: Muhafazakarlar aşırı sağcılaşıyor 31 Ocak 2025 04:47
- Avrupa Trump’a karşı durabilecek mi? 24 Ocak 2025 04:15
- 2. Trump döneminde Avrupa'yı neler bekliyor? 17 Ocak 2025 04:58
- Avusturya'dan Güney Kore'ye siyasi krizler ne anlama geliyor? 10 Ocak 2025 04:08
- Almanya ABD’nin arka bahçesi mi? 03 Ocak 2025 04:54
- Avrupa 2024-25: Krizler, çelişkiler ve mücadele 27 Aralık 2024 04:19
- Romanya seçimleri, TikTok ve AB'nin demokrasi anlayışı 20 Aralık 2024 05:25
- ‘Suriyeliler gitsin mi, kalsın mı’ tartışması üzerine 13 Aralık 2024 04:24
- Avrupa'da 'siyasi kriz' hayaleti dolaşıyor 06 Aralık 2024 06:40
- Almanya'yı savaşa hazırlıyorlar 29 Kasım 2024 06:45
- Kiev'deki hesap Moskova'ya uyacak mı? 22 Kasım 2024 04:30
- Bir Almanya gerçeği: İşçilere yoksulluk, CEO’lara zenginlik 15 Kasım 2024 04:12