27 Ekim 2013

Osmanlı veliahtına gelin adayı İngiliz prensesi

Diziler yüzünden tarihimize merak arttı. Gerçi bu tarihin diziye uygun bölümleri bize öğretilen tarihten epey farklıdır. Doğrulamak için Osmanlı tarihçilerinin günümüz diline çevrilmiş tarihlerine bakmanız gerekir. Yoksa gerçekliğine inanamazsınız. Boğulan kundak çocukları,  Bizans sarayına teminat olarak verilen Osmanlı şehzadeleri... İnsanın inanası gelmeyen, insanın insana çektirmesi yakışık almaz acılar. (Bu arada kardeşine danışmanlık ya da komutanlık yapıp taht sevdasına düşmeyen ilk şehzadeler de inanılmazdır).
Ben tarihte anılar faslını okumayı severim. Mesela Abdülaziz’in Avrupa yolculuğunun anlatılışını. Cemal Kutay’ın 47 Gün Sultan Abdülaziz’in Avrupa Günlüğü yayımlandı şu ara.
Yayımlayan kuruluş abm (acar bilgi merkezi) Yayınevi.
Geçmişle ilgili anıları okurken hem güler hem ağlar insan. Tarihimizde ilk kez bir padişah davetli olarak Avrupa saraylarına gidiyor. Onunla birlikte Avrupa görmeye giden iki de şehzade var: Biri Resmi Veliaht Murat, öteki Abdülhamit. Murat Efendi, “Amcam bir kabalık yapar da (mesela bizim saraydaki gibi kollarını sıvar da, yemek yerse)  gülünç olursak” telaşında.  Malum ya bu padişah pehlivandı. Bir oturuşta bir kuzu yediği rivayet edilir.
Donanma denize açıldığında Fransız donanması Çanakkale’den karşılıyor donanmamızı.  Yıl 1867. Fransa’da ünlü Napolyon’un yeğeni Şarl Lui Napolyon imparator. İngiltere’de Kraliçe Viktorya tahtta. Bizim Veliaht Şehzade Murat Efendi Fransızca bilişi, yakışıklılığı ve dans edişiyle hem Fransız sarayında hem İngiliz sarayında pek beğeniliyor. Hatta... Bu bölümü kitaptan alıntılayalım en iyisi:
“Fakat, Veliahd Murad Efendi asıl büyük alakayı İngiltere’de görmüştü. O kadar ki, o tarihte yaşlı ve Balmoral Şatosu’ndan çıkmayan Kraliçe Viktorya Vindsor Şatosu’nda Al-i Osman Padişahını ve maiyetindekileri kabul ettiği zaman, Veliahd Murad Efendi derhal dikkatini çekmişti. Paris’teki on bir gün, Osmanlı şehzadesine özel güveni kazandırmıştı. Muhteşem salonların asıl sahibi hüviyetinde idi. Konuştuğu Fransızcanın mükemmeliyeti, aksanının kusursuz oluşu, her mevzu üzerinde isabetli fikirleri, umumi bilgisinin genişliği, bilhassa bir Osmanlı şehzadesinde tahmin edilenin çok üstünde oluşu ile dikkati çekiyordu. Bilhassa, zarif ve maharetli dansları ile bu alaka hayranlık halini almıştı. Londra’ya gelişlerinin dördüncü günü, sefirimiz Müzürüs Paşa, Fuat Paşa’nın kulağına, şişman bedeninden beklenmeyen heyecanlı çocuk sesiyle fısıldamıştı:
“—Aman Paşa Hazretleri... Çok mühim bir haberim var. Lord Stanley fikrimi almak istedi. Ne cevap vereceğimi şaşırdım. Kraliçe Hazretleri Veliahd Murad Efendi Hazretlerini o kadar beğenmişler ki, eğer Osmanlı Sarayı ister ve muvafakat ederse, torunları arasından intihab (seçilip) ve tercih edilecek bir Prensesi Veliahd Hazretlerine zevce olarak vermeyi arzu etmektedirler...”
Tecrübeli ve sakin Fuat Paşa, hayretle yerinden fırlamıştı: Bir anda, iki ayrı ve tezadlı netice gözlerinin önünde belirdi, hasta kalbi sıkışır gibi oldu: Birincisi, Padişahın bu haber karşısındaki tepkisi idi. Maazallah bir de asabileşirse ne olurdu?​” Fuat Paşa Padişah Abdülaziz’in veliahtı yaverleriyle acele Osmanlı ülkesine yollamasından da korkmaktadır. Neyse böyle padişah böyle bir tepki vermez ancak bu teklifi kabul de etmez, bağırıp çağırmaz ama, Fuat Paşa’ya düşmanca bakıp, sonra başını çoğunlukla hayır anlamında yaptığı biçimde çevirerek konuyu değiştirir. Cemal Kutay öyküyü İngiliz sarayının da razı olmadığı ile bağlar:
“Sonradan anlaşılmıştı ki, kraliçenin arzusu, İngiliz sarayında ve hükümetinde bazı karşı koymalar görmüştü. Fakat Kraliçenin ve Prens dö Gal’m’in kararı kafi idi. Osmanlı Padişahı EVET dese idi, çeşitli neticeleri olabilecek bu birleşme, tarihte belki dikkat değer sahifeler açacaktı...”
Varsayım ilginçtir ama tarih varsayımlarla yazılmaz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Peşkeşe ‘dur’ de!

Peşkeşe ‘dur’ de!

Çayırhan Termik Santralinin özelleştirilmesi için alınan ve genelde mal değerinin yüzde 10 düzeyinde belirlenen geçici teminat bedeli 250 milyon TL oldu. Bu bedel madenin sadece 3.5 günlük kazancına denk geliyor. Satışa karşı direnişi sürdüren madenciler, ‘Yağmayı durduralım’ çağrısı yaptı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et