AKP kuşatması ve HDP
Fotoğraf: Envato
Günümüzden 30 yıl kadar önce, seksen askeri darbesinin ardından kurulan geçici hükümetin başbakan yardımcısının hükümet kurması sağlanmıştı. Cunta Anayasası ve seçim yasası başta olmak üzere, dönemin yasaları ile sandık meşruiyeti de sağlanarak. Devamında o günleri yaşayanların büyük çoğunluğunda amansız ve yıkılamayacak kuşatma algısı yaratan uzun bir
dönemden bahsediyorum. Bununla birlikte, söz konusu kuşatma bir biçimde kırıldı ve toplum biraz olsun nefes alabildi.
Bu nefes alış kapitalizmin yeniden yapılanması için uygun olmadığından, benzer bir dönemin yeniden yaratılması için sürdürülen faaliyetler bir başka biçimiyle başarıya ulaştı. Daha kurulma aşamasında ana dilinin dil bilgisi kurallarını hiçe sayan bir dayatmayla ‘AKP değil de AK Parti’ kısaltmasıyla gündeme geldi. Başlangıçta kolaylıkla görmezden gelinen bu durumun arka planında önemli bir ideolojik yığınak kurma faaliyeti olduğu sonradan anlaşılabildi.
İki bin yedi genel seçimleriyle birlikte atılan adımlarla süreç, 12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen Anayasa referandumu ile olgunluk düzeyine ulaştı. Her yerde ve her şeyde TEK olma dönemi, yasamada sağlanan yeni yapılanmanın hemen ardından tamamlandı. Tek dil, tek din, tek mezhep, tek sendika, tek parti, tek üniversite, tek lise, tek giysi, tek eğitim, tek konut vb. üst yapı kurumlarının hemen çoğu tamamlandı. Diğerleri de tamamlanmak üzere.
AKP kuşatması pek çok ittifak ortağının da katkılarıyla artarak sürüyor. Bununla birlikte, yaklaşık 153 gün kalan 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak yerel seçimler 2015 genel seçimleri öncesi önemli bir olanak sunuyor. Lenin’den de alacağımız derslerle kuşatmanın kırılabilmesi için gerekli olanaklara sahip olduğumuzu söylemek istiyorum.
Önceki gün 1. Olağanüstü Genel Kongresi’ni gerçekleştirip yönetim kadrolarını belirleyen HDP bunun ön sırada yer alan kanıtı. Antikapitalist hattı koruyarak, üst kimlikler üzerinden siyaset yapmayı konjonktürün gereği olarak saptayan HDP, yerel seçim sürecini büyüme mi, AKP kuşatmasının kırılması mı ikilemine sokmadan organize edebilmeli. Eğer ki öncelik büyüme olursa maalesef atı alanın Üsküdar’ı geçtiğini izleyeceğiz.
Böyle bir durum yaşanmaması için öncelik AKP kuşatmasının kırılması gereklidir. AKP kuşatmasının kaldırılmasını sağlamak için atılan her adımın doğrudan ve dolaylı olarak HDP’yi büyütmekte olduğu da görülecektir. Yinelemekte yarar var; temel hedefi büyüme olarak almak tekçi bir ülkede HDP’yi büyütmenin aksine, diğer partiler gibi kuşatmaya mahkûm edecektir. Çünkü bu tutum tekçiliğin 2019’a kadar sürdürülebilmesi önündeki en büyük engeli, HDP’yi boşa çıkaracaktır.
- Mola 01 Temmuz 2014 00:34
- Yörsan, Tekel, Yatağan, Sütaş: Alt kimlikler ve üst kimlik 24 Haziran 2014 00:07
- AKP hükümetleri Doğu-Batı farkını artırdı 17 Haziran 2014 00:11
- TÜİK'ten mektup ve Soma cinayetleri 10 Haziran 2014 07:08
- HDP'ye katılım(lar) - 4/4 03 Haziran 2014 00:09
- HDP'ye katılım(lar) - 3/4 27 Mayıs 2014 00:11
- HDP'ye katılım(lar) - 2/4 20 Mayıs 2014 00:39
- HDP'ye katılım(lar) - 1 13 Mayıs 2014 00:09
- 2 Mayıs, vesayet ve despotizm 06 Mayıs 2014 00:09
- Türkiye’de doğumlar TÜİK’in rakamları 29 Nisan 2014 00:00
- Sosyalistler cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl tutum alacak? 22 Nisan 2014 00:35
- Siyaseti nereden kuralım? 15 Nisan 2014 00:11