Sarıgül, o \'ROK\'u açıklamalı
ROK: Satrançta şah ve kalelerle yapılan özel hamle…
Uzun ya da kısası ile iki türü var… Ama hedefi tek:
‘Şah’ı korumak…
***
ROK: Rasim Ozan Kütahyalı…
Sabah’ta ‘köşe’bent…
Eleman, geçen bayram öncesi görev icabı harekete geçmiş…
Fatih Altaylı’dan öğrendik:
“Bir garip buluşma ve türedi etiği” (Habertürk, 13 Ekim 2013)
Altaylı, “Bu türedi (gazetecilerin-e.a) en ünlüsü, CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olması beklenen ‘Çare’ siyasetçiyle buluşmuş.”(abç)
Peki Habertürk’ün Müdürü, O “Bir garip buluşma”dan nasıl haberdar olmuş?
Yazarımızdan özetleyeyim:
“Türedimiz” ile ‘Çare’miz Nişantaşı’nın meşhur bir lokantasında buluşuyor…
“Türedinin sesi hayli yüksek olduğu için” yan masadakiler de konuşmaları isteyerek-istemeyerek dinliyormuş… Yan masadakilerin Altaylı’ya bildirdiğinden haberdar oluyoruz ki:
“Türedi gazeteci ‘Çare’ siyasetçiye ‘Aday olursan
Tayyip Bey’e hiç dokunmayacaksın, o zaman bizimkiler de sana dokunmayacaklar başkan, demiş”
“Siyasetçi, iktidar adına konuşmaya kendini yetkili hisseden türediye, ‘Ben asla ve asla Tayyip Bey’i eleştirmem, hatta başkan seçilirsem kendisiyle Kadir Bey’den daha uyumlu çalışırım, Lütfen bunu ilet Sayın Başbakanıma’ demiş.”
Olay burada bitmemiş…
Altaylı’nın yazdığına göre, diğer ilçelerde kimlerin aday olmasını da konuşmuş, ikili… Ve bol bol kahkahalar afiyetleyerek ayrılmışlar…
***
Uydurma… Kurgu… Olabilir mi?
Hayır… Yine Altaylı bildiriyor ki, olayı duyan bi’ İnternet sitesi “türedi”yi arayıp, sormuş….
“Ne konuştuğumu size mi soracağım… Sizi ilgilendirmez!” azarını yapıştırmış…
Derken… Fatih Altaylı’nın adını anmadığı “türedi” adlı adınca yazdı:
Medya ve siyaset: Fatih Altaylı’ya cevap (Sabah, 22 Ekim 2013)
İmza: Rasim Ozan Kütahyalı: ROK…
Lakin… Yazının başlığında ‘cevap’ var ama içinde yok…
Sadece görüştüğünü inkar etmiyor… Dahası Bağdat Caddesi’nde CHP’nin diğer aday adayı Gürsel Tekin’le yediği yemeği ilave ediyor…
Ama Altaylı’dan naklettiğim,Başbakan adına yapılan “dokunma-dokunmayayım” pazarlığından söz etmiyor….
Bol bol kendine övgü… Ve başka bi’ yazı için tahrik edici itiraf bırakıyor…
“Hayatı okuma ve teşhis yeteneği zekası”yla Kütah-yalı çiftini baş başa bırakırım… da…
ROK’un bahsettiği ve bende ‘alası var’ imasında bulunduğu şu gazetecinin “organizasyon ve operasyon yeteneği”nin üstünde durmaya niyetliyim…
Elbette öncelik, üstadı Alper Görmüş’de…
***
Rasim O. Kütahyalı açısından şaşacak bi ‘şey yok… Haklısınız.
Mustafa Sarıgül… Bildiğimiz gibi… Deriz… de…
AKP’ye karşı bi’ çarelerin “Çare”liğine sunulan namzetin yapacağı bi’ açıklama olmalı… Yine de…
Ne iş?
Nedir o iktidarla ROK’a tutuşmalar?
Pekii… Direkman sorayım:
AKP’nin mutemedi Kütahyalı’nın ayar vermesini kaldıracak genişliktesin…
Söyle bakalım:
Kütahyalı gazeteci olarak mı, Başbakan’ı temsilen mi geldi sana?
Gazeteci sıfatıyla geldiyse, Başbakan ve “Bizimkiler de sana dokunmayacak”ın garantisini nasıl veriyor?
Kim bu “bizimkiler”?
Daha önemlisi: Sen, Altaylı’nın yazdığı gibi, “Sayın Başbakanım”a o güvenceleri verdin mi?
Öyleyse hangi yüzle…?
Hadi o aday…
‘Gezi’ci CHP’li, sen nasıl AKP’ye karşı ‘Çare Sarıgül” diyeceksin?
***
Gürsel Tekin… Sorulardan sen de nasiplen…
Kendini fazla zeki bulabilirsin ama ahaliyi aptal yerine koma… Emi!
Şu Kütahyalı’nın bahsettiği yemeğin hikayesini anlat da fakir fukara öğrensin…
Hadi bakalım…
Satır altından notlar...
HAC-CII! KREMSİZ ASLA!
Helal sexshop açıldı ya…
Tut elini, karışma el alemin helaline… Ototelkiniyle uzak duruyordum mevzudan…
Ta ki o haberleri okuyana kadar…
Üç zuhurat orucumu bozdurdu…
İlki, Hürriyet’ten: Başbakan Erdoğan’ın Ankara’da açtığı AVM’yi gezmesi sırasında dünyaca ünlü iç çamaşırı markası Victoria’s Secret mağazasının kepenkleri indirtildi… Başbakan gittikten sonra kepenklerin açılması dikkat çekti. (24 Ekim 2013)
Niye ki?
CHP’li Oran’ın da kafasına takılmış… Soru önergesi vermiş (25 Ekim 2013)
“Cansız mankenler müstehcen midir?”
(İnorganikliğine bozulacak değil ya! hazret…) Helal olmamasından mütevellit olabilir mi?
İkincisi: Egemen Bağış, helal ürünlerin denetim altında serbestçe dolaşabileceği bir ‘helal Schengen’ veya ‘helalgen’ ağı oluşturmanın vakti geldiğini söylemiş… (25 Ekim 2013)
Senin o dediğin yatak odasına girdi bile muhterem, diye mırıldanırken…
Size bu satırları yazmamın önündeki kibrit çöpünden bariyeri de kaldırtan son haber geldi…
Helal seks shop haberleri dünya basınında yankılanıyor (26 Ekim 2013)
BBC’nin yalancısıyım: Online (helâl sexshop) mağazaya günde 50 bin ziyaretçi gelmiş, site şu anda çökerek kullanılamaz halde. Müşterilerin yüzde 45’i kadın (26 Ekim 2013)
Sitenin kurucusu, Rabbim, bu ne alaka, şaşkınlığı yaşasa da…
BirGün’den Ulaş Gürşat’a talep patlamasını anlatmıştı: “İnanılmaz bir ilgi var. Daha dün siteyi 33 bin kişi ziyaret etti. Elbette büyük bir kısım meraktan girdi ama satışlar da beklediğimizin üstünde.” (22 Ekim 2013)
Peki en çok ne satılıyormuş:
“Erkekler geciktirici kremlere ilgi gösteriyor. Kadınlar ise vajina daraltıcı krem ve orgazm kremine ilgi gösterdi.”
Dona, sütyene gözü kayıp da günaha girmesin diye, iç çamaşırı mağazasına kepenk kapattıran Başbakan’ın ülkesinde…
“Benim mütedeyyin vatandaşım”ın akın ettiği helâl sexshop…
Haaydi bakalım! Helal-in hoş… Saadetlerine vesile olsun, hacı…
Hacıyı anmışken: Kendine Müslüman olma... Başlıktaki çağrıyı kulak ardı etme…ki
Win Win*…
*Başbakan RTE’nin çok sevip sık andığı deyim; ‘herkes kazansın’ demek.
HATTA VE HATTA…
T24 sitesindeki haberin başlığı: Erdoğan: Ateistin de hukukunu koruyacağız… (27 Mart 2013)
Haberin içinde ise: Hatta ve hatta ateistin de hukukunu koruyacağız… Demiş… Başbakan.
Hani zamanın behrinde,“…af edersiniz Rum…” (10 Haziran 2011) demişti ya…
Onun gibi…
“Hatta ve hatta…” da… Bilinçaltının dile vurması… Çok şey anlatan, ima eden, farkı yaratmıyor mu, bu vurgu? Elbette…Zihniyet haritası ve pratiği böylesine ayan beyan ortada olan Başbakan’ın ruh tablosunu anlatmak için bilinçaltı analizlere, detaylara filan hacet yok…
Ben de zaten haberin veriliş biçiminin, nasıl anlam kayması yaratabildiğini gösterebilmek için takıldım, “hatta ve hatta”ya…
BEREN, ‘SAAT’İN KAÇ OLDUĞUNU GÖSTERMİŞ
Aktris Beren Saat, Hürriyet’ten Hakan Gence’ye konuşmuş: (27 Ekim 2013)
“Ekranda sansür, otosansüre dönüştü; elimize şarap kadehi alamıyoruz…”
Sansürün amacı da en tehlikelisi de budur ki…
Saat, AKP’li Hüseyin Çelik’in sunucu kovdurtmasıyla güncellenen dekolte tartışmalarına dair soruyu da cevaplamış:
“Bu durum dekoltenin giyen için değil ona bakan için tehlikeli olduğunu düşündürdü. Kötü niyetli bir gözün bakmasını zaten dekoltenin sahibi istemez.”
“Kötü niyetli göz”ler Hüseyin Çelikler mi oluyor?
BARLAS VE ÇALIŞLAR DA YARGILANIR MI?
28 Şubat mahkemeleri vesilesiyle “Destek veren gazeteciler de yargılansın” tehditleri savrulurken, kafama takılır… Tamam, anlatıyorsunuz… 28 Şubat’ın yanında 12 Eylül’ün lafı bile edilemez... de… O da kendince bi’ darbe işte… Acaba, diyorum… 12 Eylül’e destek veren gazeteciler için neden “Onlar da yargılansın” talebi gelmez… Mehmet Barlas’tan… Evren’e “Hep yanınızda olduk” minvalinde mektup yazan Oral Çalışlar’a kadar filan… Haklısınız; o kapı açılırsa yandaş medyada işler durur… Yaşı tutanların mahkeme önünde kuyruğa girmesi lazım…
DERKENAR; CÜMLE KAPISI
İzmir Belediye Başkanı: Gezi ruhuyla direnmekten başka çare kalmadı (23 Ekim 2013)
İddianame hazır: El Nusra üslense de… Reyhanlı ‘Acil’e bağlandı (23 Ekim 2013)
Barzani, Salih Müslim’in Irak Kürdistan Bölgesi’ne girişini yasakladı (23 Ekim 2013)
KONGRA GEL Eş Başkanı Kartal: Müslim’e yasağın arkasında Türkiye var (25 Ekim 2013)
Fars Haber Ajansı: El Kaide’nin yükselişinin başlıca sorumlusu Fidan ve Erdoğan (28 Ekim 2013)
Kulp’ta öldürülen 11 köylünün arasında bulunan Ayaz: Asker kurşuna dizdi, PKK yaptı dedim, kurtuldum (28 Ekim 2013)
Evrensel'i Takip Et