10 Kasım 2013

Fısıltılar ve çığlıklar

Düşünmenin ve konuşmanın kısaca ifadenin özgür olduğu yerlerde “fısıltı” ancak sevdaları söyler. Çığlıklarsa olsa olsa bir karabasanı anlatır. Baskı ortamlarındaysa çığlıklar doğaldır, üstelik fısıltılar  arta arta, yavaş yavaş çığlıklar haline gelir.
12 Eylül 1980 Türkiyesi  denince benim aklıma bir tek tanım geliyor “fısıltılar ve çığlıklar ülkesi”. Bu fısıltılar ve çığlıklardan doğdu İnsan Hakları Derneği.
İnsan Hakları Derneği (İHD) hükümet dışı bağımsız ve gönüllü bir kuruluştur. 1986 yılında 98 insan hakları savunucusu tarafından kurulan derneğin günümüzde 28 şubesi, 4 temsilciği ve 10 bin 938 üyesi bulunmaktadır. Türkiye’deki en eski ve en büyük insan hakları
örgütü olan İHD’nin tek ve belirli amacı, “insan hak ve özgürlükleri” konusunda çalışmalar yapmaktır. İktidarların sık sık dünyadaki insan hakları ihlalleri için göreve çağırdığı, sesini çıkartmamakla suçladığı örgüt, bir ara güvenlik güçlerinin “kahrolsun insan hakları” sloganlarına da maruz kalmıştı.
İHD’den bir grup insan, gönüllü katılımcılarla birlikte Galatasaray’da, her cumartesi kayıpları soruyor. Cumartesi Anneleri adıyla hatırlanan bu grubun işi hâlâ çok, 9 Kasım günü (dün) 450. kere çıktılar Galatasaray’a. 17 yıldır aranan Halil Birlik ve Mehmet Bilgeç’in “akibetleri açıklansın failleri yargılansın” diye. Her hafta cumartesi günü, bir kırmızı karanfille kimin  durumunun sorulacağını  İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon bildiriyor. Bu haftaki oturum konusu 7 Kasım 1996’da Silopi’de gözaltına alınmış arkadaşlar.
İnsan Hakları Savunucuları yalnızca gözaltında kayıplar için oturmuyor. F tipleri ve tecrit söz konusu olduğundan beri Cezaevleri Komisyonları bu konuyla ilgili. F Tipleri için Cumartesi oturması  86. haftaya ulaştı. Bu oturumlardaki talep de belli “Tecrit öldürüyor, F tipi hapishaneler kapatılsın!” Ve “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”.
2 Kasım günü müebbet hükümlüsü, Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesindeki Lokman Akbaba için oturuldu. Motornöran ALS hastalığı bulunan, kasları erimeye başlayan, yutkunma ve konuşma güçlüğü çeken, hastalığının ilerlemesi sonunda felç olma durumuyla karşı karşıya kalacak olan Lokman Akbaba’nın tedavisinin yapılabilmesi için serbest bırakılması  istendi.
HDP  İstanbul  Milletvekili Levent Tüzel de 7 Kasım’da Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması için bu konuda  bir soru önergesi verdi. İHD’nin eski İstanbul yöneticilerinden Tüzel önergesinde “İHD’nin verilerine göre 3 Kasım 2013 itibarıyla, sağlık sorunları belgelenmiş 544 hasta mahkûm bulunmaktadır. İHD, mahkumların önemli bir kısmının F Tipi Cezaevlerinde tecritte tutulduğuna dikkat çekmektedir” saptamasını yapıyor. Mahkûmların  “kimi zaman cezaevi idaresi kimi zaman da jandarmanın keyfi tutumları dolayısıyla tedavisinin ya engellendiği ya da geciktirildiği, dolayısıyla tedavide sonuca ulaşılamadığı” konusuna değiniyor. Sonra tedavi safhalarını özetlediği Mürteza Dağ’ın durumu yanında çeşitli cezaevlerinde bulunan 544 tutuklunun yaşam hakkının güvenceye alınması ve tedavilerinin yapılabilmesi, ağır hasta mahpuslar sorununun çözümü için bakanlığın çalışmaları olup olmadığını sormaktadır.
Aslında Tüzel’in kimi soruları cezaevlerindeki durumun düzelmesi için öneriler içeriyor.
Dileriz TBMM  tartışma konularını “ öğrenci evlerinde gayrımeşru hayat” sarmalından sağlıklı hayat  çizgisine kaydırır.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
5 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et