13 Kasım 2013
DİĞER YAZILARI
Edebiyat 15 Nisan 2015
Normalleşmek 8 Nisan 2015
Adil 18 Mart 2015
Beklenti 11 Mart 2015
Koşa koşa 4 Mart 2015
Adım adım 25 Şubat 2015
Her şey 18 Şubat 2015
Mendil 28 Ocak 2015
Yuvarlak 14 Ocak 2015
Yabancı 7 Ocak 2015
YAZI ARŞİVİ

30 sene önce ilk yabancı gol kralı Galatasaraylı Tarık Hoçiç oldu. Devir iki yabancı devriydi. 11 oyuncunun sadece 2’si Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşımazken, bunlardan birisinin gol kralı olması en azından istatistiksel olarak zordu. İkinci yabancı golcü de Trabzonspor’lu Gürcü ikizlerden Şota Arveladze idi. 1996’da şampiyonluğu Fenerbahçe’ye kaptırırken Trabzonspor, en azından tarihinin ikinci gol kralıyla övünüyordu. O yıldan sonra Trabzonspor, Fatih Tekke ve Burak Yılmaz’la iki kere daha aldı krallık tacını.
Tarık Hoçiç’ten başlayan 30 senelik dilimde toplam 6 kere yabancı futbolcular kazanmış gol krallığını. 96’da Şota Arveladze, 2007 ve 2011’de Alex de Souza, 2009’da Milan Baros ve 2010’da Ariza Makukula. Bu yıl ise şu ana dek en çok gol atan 10 oyuncunun tamamı yabancı. Yerlilerden en skorerler, son iki yılın gol kralı Burak Yılmaz’la birlikte Rizespor’lu Tevfik Köse ve Sercan Kaya. 11 maçta sadece 4’er gol atmışlar. Bu istatistikle, bu sene yerli kral görünmüyor ufukta.
İlk 10’da Afrika, Latin Amerika ve Avrupa’dan çeşit çeşit ülkeden futbolcu var. Salt bu yıla has bir tablo da değil. Geçen sene Süper Lig’de 5 gol ve üzeri atan 59 futbolcudan sadece 19’u yerli pasaportta. (Yazar burada Mert Nobre, Melih Gökçek gibi oyuncuları da vurgulamak istedi.) Bir önceki sene de 5 gol barajını aşan 60 oyuncunun 22’si yerli.  Milli takım forması giyebilecek oyunculardan yurt dışında oynayan, zamanının Nihat Kahveci’si gibi bir skorer de yok şu sıralar. Türkiye’nin Brezilya 2014’e gidemeyişini iyi kötü açıklayası istatistikler bunlar.
Tüm sayısal veriler 2007’den beri topu kaleye yuvarlama işinin ithal oyuncularla yapıldığını söylüyor. Hele ki son üç sezonda 76 gol atan Burak Yılmaz ve yarısı kadar atan Necati Ateş’i çıkarırsak, sayılar daha da dramatikleşiyor. Ancak uzun süreli veriler daha başka şeyler de söylüyor.
Türkiye’nin en üst liginde (sponsorlar sağ olsun sıkça değişen bir ismi var) 100 gol ve üzeri atanların dahil olduğu 100’ler kulübündeki 31 oyuncudan sadece 3’ü yabancı. Mert Nobre ve Elvir Boliç’in sonradan aldığı Türk pasaportlarını da düşersek, bir tek Alex kalıyor. Ligin istikrarı ve kalitesi açısından kıymetli bir gösterge.
Son yıllarda gol krallığında kafaya oynayan birçok yabancı Türkiye’de uzun süre kalmayı tercih etmiyor. 1-2 sene golünü yazıp, kaçarcasına gidiyor.Coulibaly, Boliç, Kona, Alex gibi Türkiye’de yaşlanan örnekler kalmadı artık. Belki Bobo, Baros ve Isaac Promise sayılabilir golcülerden. Gelen yabancı istemiyor burada kalmayı. İşe bağlılık anketlerinde sorulur hep “Eşit şartlarda bir teklif alsanız, gider misiniz?​” diye. Türkiye’deki yabancı futbolcular gidiyor.
Sebep arıyorsak işte size şike skandalları, yer yer ırkçılık da içeren taraftar baskısı, çok kültürlü yapıyı pek sevmeyen yerli futbolcular, değişmeyen şampiyonlar, zalim patron gibi yöneticiler,kaprisli teknik heyetler, pek çok şehirde huzur bulamayan futbolcular. Yabancı kısıtlaması da fayda etmiyor. Hani gelen yabancı oyuncuyu parlatıp yüksek bonservislerle Avrupa’ya gönderme eğilimi olsa, ekonomik bir tercihten bahsedeceğiz ama bu cümleyi kurmak Portekiz, Fransa, Hollanda liglerinin hakkı. Bizim değil. Rakı, şiş kebap, futbola aşık taraftar, yabancı futbolcudan hesap almayan sevecen esnaf hikayeleri sanırım bir hayli geride kaldı. Quaresma’nın, Misimovic’in, Lincoln’ün hatta Alex’in neredeyse peşinden tef çalarak gönderdi neredeyse bu iklim.
Eğer futbolda bir kalkınmacı dönüşümden, gelen yabancıların ülke futboluna katkı sağlamasından yanaysak (ben öyleyim); gelen yabancının kalmasını temin edecek bir yapı kurmakta fayda var. Belki huzur ve istikrar kelimeleri üzerinde daha çok düşünmeli. Mevcut durumumuz, ideal sevgiliyi bulma uğruna herkese mavi boncuk dağıtan, günübirlik aşklarla kendini heba eden şıpsevdileri andırıyor ki, böylesi pek az filmin sonu mutlu biter.

Evrensel'i Takip Et