'Ali İsmail Korkmaz'ın Fenerbahçesi

Kongre sonuçlanıp, Aziz Yıldırım rekor bir oyla yeniden başkan seçildiğinde, Fenerbahçe’ye yönelik “toplum mühendisliği” çabaları artık sonlanır diye düşünenler yanıldıklarını kısa bir süre içinde anladılar. Hükümet sözcülerinin memnuniyetsizliklerini ve kızgınlıklarını gösteren açıklamalarına,  medyada torba davaların  “kara propagandasından” sorumlu “memurlar”da katılmakta gecikmedi.  Sözde “spor programlarında” gecenin ilerleyen saatlerinde, “takviyeli çayın” etkisiyle, iyice coşanlar, “kongrenin milyonlarca Fenerbahçeliyi temsil edemeyeceğini gerekirse milyonların gelip Fenerbahçe başkanlığına el koyacağını”  fütursuzca iddia ettiler.
Ayıldıklarında gördüler ki, Fenerbahçe-Galatasaray maçı daha başlamadan 50 bin kişinin yaptığı tezahüratlar Aziz Yıldırım’ın “kongre azınlığı” tarafından seçildiği iddialarını yerle bir etmeye yetmişti.  34. dakika geldiğinde artık Kadıköy’de gelenekselleşen “her yer Taksim her yer direniş” sloganı atılmaya başlandığında, yayıncı kuruluş sansür görevini yerine getirerek sloganın stat dışında duyulmasını engellemeye çalışıyordu, tek unuttukları yıl 2013’tü ve ses kısıldığı anda bütün Türkiye’ye servis zaten yapılıyordu. “Tribün mühendisliğine” soyunanların anlamadıkları tek bir şey var: olay Aziz Yıldırım değil, Fenerbahçe camiasının bünyesi dışarıdan yapılan hiçbir dayatmayı kabul etmiyor, isteyen devam etsin.
Bu saçmalıkları bir tarafa bırakırsak, tribünlerin en azından bir kısmının, gündemi bambaşkaydı. Ağustos ayının sonlarında, Fenerbahçe taraftar grubu Vamos Bien üyeleri, Eskişehir’de “gezi eylemleri”  sırasında öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın, Fenerbahçe formasının armasını öperken görülen fotoğrafından duygulanarak bir marş bestelediler: “Daha 19 yaşında/Düşlerinde özgür dünya/Öptüğü çubuklu forma/Yaşayacak anısında/ Ali İsmail “Korkmaz” Fenerbahçe Yıkılmaz.”  Beste kısa süre içerisinde hem Fenerbahçe taraftarları, hem de diğer renklere gönül veren taraftarlar tarafından benimsendi. Kadıköy’deki maçlarda ve çeşitli eylemlerde söylenmeye başlandı. (www.youtube.com ’dan birçoğu izlenebilir).  Bu giriş, bilmeyenler açısından yazının sonrasının anlaşılması için gerekiyordu.  
Hafta sonu derbiye, omzunda “Kara Deryalarda Bir Fenersin” atkısıyla Mustafa Ali Tombul’da geldi. M. Ali Tombul, “gezi direnişi” sırasında 8 Temmuz’da biber gazı kapsülüyle yaralanıp uzun süre yoğun bakımda kalmış ve yaşam mücadelesini kazanmıştı. Kadıköy’e gelmeden yaşam mücadelesini 150 gündür sürdüren ve kendisi gibi Fenerbahçeli olan 14 yaşındaki Berkin E.'yi ziyaret etti. Berkin’in geçirdiği operasyon nedeniyle yanına giremeyen M. Ali, yoğun bakımın kapısından seslendi: “Berkin kardeşim merhaba, ben M. Ali Tombul. Berkin beni duyuyorsun biliyorum. Uyan Berkin. Aç gözlerini. Kalk ayağa. Ben başardım sen de başaracaksın... Ben Ali İsmail Korkmaz diye bağırmaya, “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” diye haykırmaya Fenerbahçe Stadına gidiyorum. Yine geleceğim Berkin. Sen umudun çocuğusun ve kalkacaksın biliyorum.”
Aklı Berkin’de maça gelen M. Ali Tombul, maç bittiğinde “Ali İsmail Korkmaz”  marşını diğer taraftarlarla bağırarak söylerken, artık Berkin’in uyanmasını ve birlikte maçlara gideceği günü beklemeye başladı. Maç sonu, Ali İsmail Korkmaz’ın abisi Gürkan Korkmaz’ın sosyal medya üzerinden gönderdiği mesajı okuyan birçok Fenerbahçe taraftarı için, galibiyet sevincinin yanına bir burukluk da oturdu : “Şimdiye çoktan aramış ‘abi nasıl yendik sizi’ diye havanı atmıştın. Oysa tüm Fenerbahçeliler senin marşını söyleyerek, ‘burada olsaydın da yenilseydik’ diyor” . Yine gezi eylemleri sırasında öldürülen Mehmet Ayvalıtaş’ın abisi Muharrem Ayvalıtaş ise “Ben de Fenerbahçe’liyim ama sevinemedim galibiyete, Mehmet Galatasaraylıydı” diye yanıt veriyordu.  Hangi galibiyet bu gençlerin hayatından daha değerlidir ki?
Akbabalar, karanlıktan, gerginlikten nemalananlar,  bu sezon ki Fenerbahçe-Galatasaray derbisinin son yılların en “sakin”  karşılaşması olmasına şaşırıyorlar. Etiler’in lüks mekanlarında biçimlendirdikleri kendilerine özgü bir dünyada yaşayanlar, daha 5 ay önce farklı renklere sevdalanan bu gençlerin kol kola, omuz omuza  “özgür bir dünya” için mücadele ettiklerini unutuyorlar. Şimdi yeniden onların yarattığı suni gündemlerin peşinde birbirleriyle kavga etmelerini bekliyorlar… Ali İsmail Korkmaz’ın Fenerbahçesi ve Mehmet Ayvalıtaş’ın Galatasaray’ı artık bu tuzağa düşmez.
Not: Bu satırlar yazılırken Berkin E. yeni bir operasyona girecek. Uyan be çocuk, birlikte çok maç seyredeceğiz daha...