Daha önce de yazmış olmalıyım. Hem de birkaç kez. Daha önce yazdığımı yazmaktan da sıkıntı duyuyorum. Hem de her kez. Ne yapayım ki okuyan bir adamım; okurken de beynimde rahatsızlık yaratılınca dilimi de, elimi de tutamıyorum. Yine yazıyorum; daha da yazacağım. Köpekle adam ilişkisinden haber çıkartma işinden söz ediyorum. Gazeteciliğin; ama ille de haberciliğin birincil örneklerinden biriydi bir zamanlar köpeğin adamı değil, adamın köpeği ısırması olayı.
Artık her ilde; kimilerinde de birkaç tane yüksek öğretim kurumu olmasına ve hiç değilse birinin içinde gazetecilik eğitimi veren bir okul bulunmasına karşın adamla köpek ilişkisi önemsenmez oldu. Habercilik öylesine ilerledi ki (!) olmayan yerlerden haber yaratılmaya başlandı. Yazılması bile önemsenmiyor artık. Konu aynı sözcüklerle, aynı tümcelerle döndürülüp duruyor haberin içinde. Oysa, eskiden olduğu gibi dağ bayır haber için koşturmak da yok. Aç bilgisayarını haber ayağına gelsin. Gelsin de hiç değilse doğru yazılsa..
Diyelim ki bakanlar kurulu toplandı. Aslında olağan bir şeydir; bana göre de haber değeri yoktur eğer savaşmak ya da sevişmek gibi önemli bir konu yoksa. Görevleri gereği arada bir ya da iki toplanmaları gerekir ve toplanırlar. Ne ki bunu duyurmak; hele de “Başbakan başkanlığında”  toplandığını duyurmak büsbütün saçma gelir bana. Eğer başbakan sayrı değilse, “Cumhurbaşkanı “Ben geliyorum”  dememişse başbakan başkanlığında toplanması hem olağandır; hem de doğal. O nedenle başbakan tümcenin içine sokulmadan da haber duyurulabilir, eğer kesinlikle duyurulması gerekiyorsa. Ama başbakanın da bulunduğu toplantıya bir bakan başkanlık ediyorsa ya da başbakanın saygı değer eşleri hanımefendi yapacaksa başkanlığı o duyurulmağa değer bir konudur kuşkusuz.
Benzeri haber yazımları sporun sayfasında daha bir sık oluyor. Ne de olsa bakanlar kurulunun toplanmasından daha sık karşılaşmalar oluyor, çalışmalar oluyor. Spor sayfası denilince oranın ağırlığını ayaktopu; onun ağırlığını da üç beş büyük kulüp oluşturduğu için haberler de ağırlıklı olarak oradan çıkıyor. Ya da oradan yaratılıyor. Örneğin bu takımların çalışmaları da bir haber konusudur. Kuşkusuz bunların belirli aralıklarla çalışmaları olmazsa olmazlarıdır. Çalışacak ki hazırlanabilsin, hazırlansın ki kazanabilsin. Kazanmayana ekmek yok bu yaşamda.
Bu haberlerdeki bir diğer ilginçlik de “Teknik direktör yönetiminde çalıştı”  biçiminde yazılmasıdır. Eğer bir teknik direktör varsa onun yönetiminde ya da gözetiminde çalışılması kaçınılmazdır. Adam bu nedenle görevlendirilmiştir ve bunun için para verilmektedir kendisine. Bilindiği gibi çalıştırmayı beceremediğinde de (!) hemen kapı dışarı edilmektedir. Diyelim ki adam, bir başka büyük takımın çalıştırıcısı ile yerleşkenin dinlenme yerinde bir fincan kahve eşliğinde ayaktopunun geleceği ve ülke insanın gelir düzeyine etkisi konusunda engin ve derin bir söyleşiye dalmışsa ya da oyuncularına “Kim vurduya gittim, dört hafta sonra gelecem”  diye bir bilgilendirme gönderip toz olduysa onsuz çalışıyor olmak bir anlam ve önem kazanır,  haber niteliğine kavuşur. Bütün bunlar olmamışsa, yani hiçbir şey olmamışsa çalıştırıcının yönetiminde çalışıldığını söylemek ne derece önemlidir ve niye önemlidir anlayamıyorum bir türlü.
Şimdilerde pek görmediğim; görmek de istemediğim uzantısı vardı bir de bu haberlerin. “Sakat Ali ile Veli, sayrı Hasan ile Hüseyin, ulusal takımdaki Ahmet ile Mehmet, izinli Kemal ile Cemal; bir de Şaban ile Ramazan, ülkelerinden dönmeyen Ayraniç ile Bayramiç dışında tam kadro çalıştı”  denilirdi ki şenlik ötesi bir şey olurdu bu haber. Düşünebiliyor musunuz tam takım olamayan takımın tamını mamını. Ben düşünüyorum, düşününce de delirecek gibi oluyorum. Takımın tamı kalmamış; mamı bile gitmiş neredeyse. Gel gör ki!...
Bir dönemin haber müdürlerinden biri: “Bana köpek adam ısırdı diye gelmeyin. Adam köpeği ısırdıysa bir haber değer vardır. Onunla gelin”  demiş ve haberin ne olacağını çok net bir biçimde belirtmiş. Bunu ülke siyasetinden örneklersek AKP’li kadın vekillerin başı kapalı meclise girmesi değil, demokrasi ve özgürlük tutkunu CHP li kadınların pantolonla aynı salona girebilmeleri bir haberdir bence. Ben bir anımsatayım istedim haberin ne olduğunu.

Evrensel'i Takip Et