Avrupa'ya gönderilen dedeler hangi cemevine gitti?
Fotoğraf: Envato
Aleviler için büyük önemi bulunan Muharrem Orucu dün tamamlandı. Geçmişle bugün arasında kurulan bağlar insanlık tarihinin nice Kerbelâlarla dolu olduğunu, bu nedenle hiç bitmediğini yeterince ortaya koyuyor. En önemlisi de Yezid anlayışı günümüz dünyasında halen egemen ve bunu Aleviler arasında da etkili kılmak için yoğun bir çaba harcanıyor.
Bu yılki Muharrem Orucu nedeniyle Avrupa’ya 65 dedenin gönderilmesi de bunun bir parçası olarak görmek gerekiyor.
Yol ve otel masrafları, harcırahları Diyanet tarafından karşılanan bu dedelerin hangi kuruma bağlı cemevlerine gittiği, hangi Muharrem etkiliklerine katıldıkları ise tam bir muamma...
Zira, dede gönderme talebi Avrupa’daki Alevilerden gelmediği için Diyanet tarafından böylesine bir uygulamanın başlatılması yadırganmıştı.
Gerçi bu yeni bir uygulama değil.
Bir kaç yıl önce 10-15 dedeyle başlayan Avrupa’ya dede gönderme süreci bugün 65 dedeye ulaşmış bulunuyor. Bu rakam geçen yıl 30 idi.
Bu demektir ki, önümüzdeki yıl gönderilecek dede sayısı artarak devam edecek.
Peki her yıl sayısı artan bu dedeler, Avrupa’ya geldiklerinde ne yapıyorlar, nerelere gidiyorlar?
Hemen belirtelim ki; Diyanet tarafından gönderilen dedeler Avrupa’daki en büyük Alevi örgütü Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’na (AABK) bağlı federasyonlara bağlı derneklerin, kültür merkezlerinin ve cemevlerinin kapısından içeriye adım atamamışlar.
Çünkü; AABK Türkiye’den dede göndermenin asıl amacının Alevileri bölmeye yönelik bir politika olduğunu değerlendirmişti.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) Genel Başkanı Hüseyin Mat, ısmarlama dedeleri derneklere koymadıkları gibi konsolosluklar ve büyükelçiliklerin Muharrem iftarlarına da katılmadıklarını söylüyor.
Keza; Türkiye’den gönderilen dedeler, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu’nun kapısını da çalmamış, giden olmamış.
Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) İnanç Kurulu Başkanı Cafer Kaplan’ın Avrupa’ya gelen dedelerin nereye gitmiş olabileceği konusunda söyledikleri önemli: “Türkiye’den gelen 65 dede, Almanya’da bizim kurumumuza bağlı 143 kültür ve cemevimizin hiç birisinde görev yapmadı. Biz zaten yapmasını da istemiyoruz” diyor.
Kaplan’ın verdiği bilgiye göre Almanya’da AABF dışında kalan 22 bağımsız Alevi derneği var. Bunların 4’üne AABF İnanç Kurulu dede gönderiyor. 4 derneğin de kendi dedesi var. Geriye 14 dernek kalıyor. Hal böyle olunca gönderilen dedeler arasında Almanya için görevlendirilenlerin ancak bu 14 derneğe gitmiş olabileceği tahmin ediliyor. Bu derneklerin önemli bir bölümü Alevileri “Türk-İslam sentezi”ne kazanmaya çalışan, dolayısıyla Sunileştirme çabası içerisinde olan Alevi İslam Birliği’ne yakın hareket ettiği belirtiliyor. Dolayısıyla gönderilen dedelerin de bu amaç doğrultusunda Muharrem etkinliklerine katılmış olabileceği dile getiriliyor.
Almanya’ya gelen dedelerden sadece ikisinin bu kuruma bağlı Hagen derneğine gittiği tespit edilebilmiş.
Bütün bunlar, Avrupa ülkelerinde yaşayan Alevilerin, Türkiye’den gönderilen dedelere ihtiyaç duymadığını yeterince ortaya koyuyor. Ama, Türkiye’de Alevilerin haklarını tanımayan, cemevini inanç yeri olarak kabul etmeyen AKP Hükümeti’nin kalkıp Avrupa’ya bu kadar dede göndermesi elbette bir “iyi niyet göstergesi” olarak görülemez. Tersine; bu adım Avrupa ülkelerinde yaşayan Alevi inancından Türkiye kökenli göçmenleri dedeler üzerinden yedeklemek isteğinden başka bir şey değildir. Yıllardır Diyanet ve DİTİB üzerinden Sunni inancından olan Türkiye kökenli göçmenleri kontrol etmek için uygulanan “imam ihracı”nın bir benzeri Aleviler için “dede ihracı” şeklinde gerçekleştirilmek isteniyor.
Ancak bunun başarılacağına dair en küçük bir ibare bulunmuyor. Çünkü; Avrupa ülkelerindeki Alevi inancından Türkiye kökenli göçmenler ve Alevi kurumları bütün bunların bir aldatmacadan ibaret olduğunu biliyor. Dolayısıyla her yıl daha fazla dede gönderme çare olmayacak. Kendisini üç-beş kuruş uğruna bu şekilde dile düşüren, onursuzlaştırılarak yerlerde süründürülmek istenen dedelerin de artık bunlardan sonuç çıkarmasının, hükümetin siyasi amaçların alet olmamalarının zamanı çoktan gelmiştir.
- 2. Trump döneminde Avrupa'yı neler bekliyor? 17 Ocak 2025 04:58
- Avusturya'dan Güney Kore'ye siyasi krizler ne anlama geliyor? 10 Ocak 2025 04:08
- Almanya ABD’nin arka bahçesi mi? 03 Ocak 2025 04:54
- Avrupa 2024-25: Krizler, çelişkiler ve mücadele 27 Aralık 2024 04:19
- Romanya seçimleri, TikTok ve AB'nin demokrasi anlayışı 20 Aralık 2024 05:25
- ‘Suriyeliler gitsin mi, kalsın mı’ tartışması üzerine 13 Aralık 2024 04:24
- Avrupa'da 'siyasi kriz' hayaleti dolaşıyor 06 Aralık 2024 06:40
- Almanya'yı savaşa hazırlıyorlar 29 Kasım 2024 06:45
- Kiev'deki hesap Moskova'ya uyacak mı? 22 Kasım 2024 04:30
- Bir Almanya gerçeği: İşçilere yoksulluk, CEO’lara zenginlik 15 Kasım 2024 04:12
- Trump Pandora’nın kutusunu açtı, Avrupa panikte 08 Kasım 2024 12:17
- 5 maddede ABD seçimlerinin Avrupa’ya etkileri 03 Kasım 2024 04:30