20 Kasım 2013 10:17

E-devlet ve sendikalaşma mücadelesi

E-devlet ve sendikalaşma mücadelesi

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Artık yasa çıktı;  artık e-Devlet’e girip sendikaya üye olacağız. Üye olan işyerlerinin sayısı yarıyı geçince de sendikamız, Çalışma Bakanlığına başvurarak yetkiyi alacak; böylece sendikalı çalışan işçiler haline geleceğiz!”
Öyle mi, bu kadar rahat mı sendikalı olacaktık?
Eğer bu kadar kolay olsaydı sendikacılık, dün neden sendikalı olunamıyordu? Dün de yasalara göre sendikalı olmak için hiçbir engel yoktu.
Ama gerçek böyle değildi. Sendikalı olmak için işçiler, uzun ve toplu olarak mücadeleler vermek zorunda kalıyordu.
Bugün de değişen bir şey yok aslında tek fark, işçilerin sendikaya üye olurken notere para ödemeden sendikalı olmasının “mümkün” olması.
Ama sadece “mümkün” olması!
“Mümkün olan”la gerçek olması arasında ise yoğun ve ciddi bir mücadele var.
Onun için de son günlerde Evrensel’de görmeye başladığımız, “Patronlar işçiyi işe alırken e-Devlet şifresini istiyor”, “e-Devlet’ten sendikaya üye olan işçiler işten atıldı” haberleri hiç de şaşırtıcı değil.
Peki ne olacak şimdi; işçi, patron istiyor diye gidip e-Devlet şifresini patrona teslim mi etsin, yoksa e-Devlet’ten üye mi olmasın?
Tam tersine; patronların e-Devlet şifresini istemesine işçi elbette karşı çıkacak, şifresini vermeyecek, zorlanırsa, şifresini vermiyor diye yapılan baskılara boyun eğmeyecek; e-Devlet’ten üye olmaya devam edecek!
Ancak, gerçekler bize, e-Devlet’ten üye olsalar bile, işçilerin aralarında birleşerek ortak bir mücadele hattına girmeden, patronların ve bürokrasinin gücünü kıracak bir mücadele yürütmeden sendikalı olmayı başaramayacaklarını gösteriyor. Bu, bugüne kadar yaşadıklarımızdan çıkan çok açık bir derstir.
Dahası işçiler, sendikaya girerken kendi aralarında patronlar ve arkasındaki güçlere karşı bir mücadele vererek aralarında birleşemezlerse aslında sendikaya üye olsalar bile gerçek anlamda sendikalı olamaz, sendikal mücadele verebilir bir mevziye giremezler.
İşçinin, noter vb. aracılığına kalmadan e-Devlet şifresiyle “online” olarak üye olabilmesi elbette önemlidir. Ancak, bunun yetmeyeceği;
1- İşçiler aralarında örgütlenerek bir mücadeleyi göze almadan patronların ve bürokrasinin oyunlarını aşarak sendikalı olamayacağını da gözden kaçırmamalıdır.
2- Bütün bunların da ötesinde işçinin sendikalı olması demek birer birer işçilerin sendikaya üye olmasını aşan ve kolektif bir mücadele içinde aralarında sınıf kardeşliğinin ve sınıf çıkarlarının ortaklığını gördükleri bir mücadele olduğu ölçüde bir anlam kazanır.
Burada elbette sendikaların, sendikal mücadeleyi sendikaya üye olamayan öteki işçilerin sendikal mücadeleye katılması ve hakları için mücadele edecek bir örgütlenme olacağını bilerek hareket etmesi gerekir. Aksi halde sendikalar, işçiye “Artık e-Devlet’ten üye olun böylece sendikalı da olursunuz” demekle yetinirlerse, bilinmelidir ki noter şartının kalkmış olması da sendikaların yeni üyeler kazanarak nicel olarak büyümesine hizmet etmez. Hatta mücadele dünkünden bile geriye düşer.
Burada da pek çok alanda olduğu gibi en önemli rol sınıftan yana sendikacılara ve ileri işçi kesimlerine düşmektedir.
Unutmayalım, sendikalaşma mücadelesi sendikal mücadelenin ilk adımıdır ve bu ilk adım ne kadar doğru atılırsa sonraki adımlar da o ölçüde sağlam olacaktır.
Unutmayalım ki sendikal mücadele, işçilerin birleşerek verdikleri bir mücadeledir. Bu yüzden e-Devlet üstünden birer birer üye olurken bile örgütlenerek, sendikalaşmayı işyerindeki tüm işçileri kapsayan ortak bir karar ve ortak mücadeleye dönüştürmek asıl amaç olmak durumundadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa