21 Kasım 2013 00:06

Dershane

Dershane

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eğitim sistemimiz insanları bir üst okula hazırlamaktan çok, bir üst okulu kazanma üzerine kurulmuş. Yukarıda yer az, oraya gitmek isteyen çok olunca çarkı kurmuşlar. Okulların beceremediğini becersinler ve daha da önemlisi çarkı hızlı döndürsünler, çark döndükçe kazanç artsın diye dershaneleri icat etmişler.
Benim yıllarımda dershane kavramı bu kadar yaygın değildi. Lisede ne öğrendiysek o bilgilerle sınava girer, iyi kötü bir şeyler yapardık. Önemli olan, aynı şeyleri aynı kaynaktan, yani okulundan öğrenen gencin arkadaşlarından biraz fazlasını ortaya koyarak başarılı olmasıydı. Sınavda sadece derse dayalı bilgiler değil, ağırlıklı olarak zeka seviyesini belirleyen “Şekilli” sorular olurdu.
Sonra çıtayı yükselttiler. Liseyi bitiren genç benim 1 saatte çözemediğim soruyu 2 dakikada çözüyor. Bir yöntem belletmişler. Neden, nasıl yok? Bir de sonuçtan gitme var. Dört seçeneği dene, olmayanları ayıkla, kalanlardan birini at. Şansın artar.
Sonra üniversite. 5 milyona yakın üniversite öğrencisinden yalnızca 350 bini devlet yurtlarında. Türkiye’nin en ucuna üniversite açmışlar. Hoca götüremedikleri için öğrencileri büyükşehre getirmişler. Büyükşehir üniversitesinin öğrencilerinden ayrı sınıflarda ve farklı hocalarla eğitmeye çalışıyorlar.
Öğrencilere “Şu anda diplomanızı versem alıp gitmeyi kabul eder misiniz” diye soruyorum, “Evet” diyenlerin çoğunluğu henüz üniversitenin ilk yıllarında olanlar. Barınma, yemek, sosyal yaşam, ders dışı uğraşı problemleri çözülmemiş öğrenci, zorlukla girebildiği üniversitenin öğrenci hayatından çok, diplomasını istiyor. Nasıl olsa bir dershaneye daha gider, KPSS’ye hazırlanır, bir devlet kuruluşuna kapağı atar, karnımı doyururum” düşüncesi, beş, altı yıl üniversitede sürünme, itelenme düşüncesinden ağır basıyor.
Siz bakmayın birilerinin dershane kavgası yapı-yormuş gibi göründüğüne. Bu ülkede bu güne kadar ne kalktıysa yerine daha beteri geldi. Orta öğretimde sınav kaldırıyoruz dediler yerine daha fazla sınav koydular. Üniversite giriş sınavı önce tekti, sonra çift, en sonunda çok oldu. “Dershaneler kapansın” diyenlerin akıllarına acaba “Hayır kapanmasın. Milli Eğitim Bakanlığı taşınmaz bedellerini ödeyerek, çalışanlarını öğretmen olarak atayarak mevcut
 dershaneleri devralıp normal lise yapsın” demek geliyor mu?
Muhalif esnafına belediyecisini, muhalif sanayicisine maliyecisini, muhalif öğrencisine polisini, muhalif siyasetçisine gizli kameracısını gönderen devletli, muhalif olmasın diye dershanecisine mesajını gönderiyor.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa