22 Kasım 2013

Vurun kızılbaş komünistlere!

Birgün Gazetesinden Doğu Eroğlu’nun haberine göre Bolu’nun Göynük ilçesindeki AKSA  taşeron firma sahibiyle yaptıkları konuşmanın ardından saldırıya uğradı. Saldırı hangi sebepten çıktı ne için çıktı kim haklıydı kim haksızdı bütün bunların bir önemi yok, çünkü saldırganlar saldırıyı gerçekleştirirken ‘Vurun Kızılbaş komünistlere!’ diyerek saldırmışlar.
Dersimli oldukları öğrenilen işçilere 25-30 kişi inşat demiri vb malzemelerle saldırıyor saldırıya uğrayan 6 kişiden birisinin durumu ağır diğerleri de çeşitli derecelerde yaralı. İnşaat ortamını bilenler bu tür şantiyelerde Alevi, Kürt ve ötekileştirilmiş diğer kimliklere sahip kişilerin neler çektiğini iyi bilirler. Özellikle Kürt işçilere yönelik linç girişimlerine her ay rastlamak mümkün. Alevi işçilere yönelik pek saldırı haberleri duymuyorduk. Bu haber Aleviler için yeni bir sürecin habercisi olarak okunmalıdır.
Son iki yıldır toplum Alevi algısı üzerinde oynanıyor. Adeta Alevilere fırsat verilirse tepemize çıkarlar algısı yaratılıyor. Bu algıyı en başta Başbakan olmak üzere ülkeyi yönetenler ve onların borazanı durumundaki kimi köşe yazarları yapıyor. “Cemevleri terörist yuvası”, “Alevi terör örgütü”, “Aleviler ayaklanma hazırlığında” gibi haber, yazı ve sözler toplumun alt katmanlarında fiziki saldırılara dönüşüyor. AKP döneminde Aleviliğin sorunlarından çok Alevilerin sorunlarında artış olmuştur. Bu saldırıyı yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmadığı takdirde bunu başka bölgelerde yaşanan saldırılar izleyecektir. Basına yansıyan haberlere göre de bu olayda saldırıya maruz kalan Alevi işçilerin işine son verilmiş, yani saldırganlar ödüllendirilip mağdurlar cezalandırılmıştır. Başbakan Alevilere yönelik bir adım atmak için torununa Ali ismini koyacağına bu olayın tüm detaylarıyla ortaya çıkartılması ve sorumluların, kin ve nefret suçları kapsamında en ağır şekilde cezalandırılmalarının takipçisi olmalıdır. Alevilerin sorunları çözecek olan güzellemeler değil, mağduriyetlerin giderilmesidir. 

***
1999 yılında Ahmet Kaya’ya sözlü, yazılı ve fiziki linç girişiminde bulunanlar şimdilerde bin bir pişmanlık içinde günah çıkartmaya çalışıyorlar. Kimisi çocuklarının üzerine yemin ediyor, kimisi ‘ben yeni girmiştim içeriye, kendimi bir anda orada buluverdim’ diyor, kimisi tuvaletteymiş, kimisi ise dilediği özrü kabul görmeyince kendisinden tiksindiğini söyleyecek noktaya gelivermiş durumda. Fatih Altaylı ise “o zamanın ruhu öyleydi” deyivermiş. İnsanlıktan, vicdandan sorgulayıcı akıldan yoksun olup, zamanın rüzgarıyla yön bulanlar için durum böyledir. Kendi ruhunuzu kaybedip kendinizi zamanın ruhuna teslim ederseniz gün gelir kendinizden tiksindiğinizi bile söylemek zorunda kalırsınız. Şunu unutmayın ki sizden tiksinen sadece siz değilsiniz, biz de sizden tiksiniyoruz hem de o gün tiksindiğimizden daha fazla bugün sizden tiksiniyoruz.
Kimileri sizin gibi zamanın ruhu ile yazılar yazıp hakaretler eder kimisi de sizin bu yazdıklarınızı doğru kabul edip kraldan çok kralcılık yapıp o gün Ahmet Kaya’yı savunanları bulundukları mahallelerde, okullarda, iş yerlerinde linç etmeye kalkarlar. Sizin gibi ruhunu bulamayan ruhsuzlar yüzünden sadece Ahmet Kaya değil, Ahmet Kaya şarkılarını dinleyenler bile linç edildi bu ülkede.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Çayırhan’da çakal sofrası

Çayırhan’da çakal sofrası

AKP iktidarının özelleştirmek istediği Çayırhan Termik Santrali ve maden işletmesinin ‘adrese teslim’ ihalesi bugün gerçekleştirilecek. İşçiler ve kamuoyu özelleştirmeye karşı çıkarken, adrese teslim ihaleye sicili kabarık patronların katılması bekleniyor. Çayırhan’ı yutacak sofrada IC İçtaş, Cengiz, Kolin, Limak, Alagöz, Ciner, Yıldızlar SSS var. Ödenmeyen işçi ücretleri madenin satış fiyatından fazla!

317.36 milyon TL: Yunus Emre Termik Enerji Santralinin son 3 ayda ürettiği elektriğin değeri

204.9 milyon TL: Aynı dönemde 1000 işçinin ortalama ücretlerden patrona 'maliyeti'

0 TL: Şirket 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et