29 Kasım 2013 00:09

Emniyetin anayasal suçu

Emniyetin anayasal suçu

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Emniyet yetkilileri Gezi Parkı direnişi ile ilgili bir rapor hazırlamış. Milliyet gazetesinden Tolga Şardan bu raporun bir özetini yayımladı. Bu raporun en dikkat çeken ve tartışma yaratan konusu ise Gezi direnişine katılanlardan gözaltına alınanların yüzde 78’inin Alevi olduğu idi.
Konu çok yönlü ele alındı, yazıldı çizildi. En çok merak edilen ve tepki gösterilen kısmı ise bu durumun nasıl tespit edildiğine yönelikti. Alevilere yönelik bir fişleme mi yapıldı sorusu Meclis gündemine kadar taşındı.
Biz Alevilerin köy köy fişlendiğini ve bunun kaydının devletin her türlü biriminde olduğunu ve bunun sonucunun çok farklı şekillerde Alevilerin karşısına çıkartıldığını yazdık, söyledik. Bu fişlenme yüzünden çocuklarının bürokraside iş bulamadığını söyleyen Ordu Kertil köylüleri, bu kaderimizi belki değiştiririz diye, sadece bu nedenden dolayı köylerine kendi elleriyle cami bile yapmışlar. Alevi olup da karakola düşenler bilir, mutlaka laf döndürülüp dolaştırılıp Alevi olup olmadıkları sorusuna getirilir. Bazen de soru dolaylı sorulur, yani kimi İslami sorularla Alevi olunduğunun cevabı alınır. Bu cevaba göre de gereken alaka gösterilir!
Gezi direnişi esnasında gözaltına alınanların yüzde 78’nin Alevi olduğu ve bunların çoğunun zaten doğum yeri veya nüfus bilgilerinin kendilerine hiç sorulmadan tespit edildiği, emin olunamayanlara da doğrudan veya dolaylı yoldan sorulan sorularla tespit edildiği tecrübeyle sabittir.
Bir kişinin dini inancını açıklamaya zorlanması Anayasa gereğince suçtur. Gezi direnişi esnasında gözaltına alınanlara karşı Anayasa suçu işlenmiştir, emniyet yetkilileri bu suçu bizzat işlediklerini kendi raporlarıyla itiraf ediyorlar. Cumhuriyet savcılarının herhangi bir suç duyurusu beklemeden bu konuda soruşturma açması gerekir. Ancak konu Aleviler olunca ve suçu işleyen de polis olunca ara ki bulasın adaleti, hukuku, Anayasa’yı.
Gezi direnişine katılanlardan gözaltına alınanların yüzde 78’i Alevi, yani diğer bir sonuçla Gezi direnişine katılanların yüzde 78’i Alevi demekle bu rapor neyi anlatıyor, dahası neyi anlatmak istiyor?
Bu rapor sadece istatistiki bir bilgiden ibaret olmadığı gibi gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da başka bir tartışma konusudur. Bu rapor, bu yönüyle Gezi direnişini daraltma ve Alevileri potansiyel tehlike olarak göstermenin başka bir halidir. Gezi direnişi geniş toplumsal yapılar tarafından destek görmüştür. Bu raporla, “toplumun tüm kesimleri bizden çok memnun da, işte bu Aleviler yok mu bu Aleviler, işte bir tek bunlar rahatsız” diyebilmenin, vaziyeti kurtarıp Alevileri huysuz bir topluluk ilan etmenin başka bir yoludur. Alevilerin geniş toplum kesimlerinde ve dünya kamuoyunda fırsat bulunca tepemize çıkan bu nedenle de asla fırsat verilmemesi gereken bir topluluk olarak sunmanın başka bir yöntemidir. Zaten son aylarda direnişin sadece Alevi mahallelerine hapsedilmesi de bu algıya hizmet etmektedir.
Bu raporu yayımlayan emniyet, Alevilerin neden bu kadar huzursuz, memnuniyetsiz ve canları pahasına sokağa çıktıklarının, çıkmaya devam ettiklerinin de bir raporunu yayımlasın. Aleviler üzerinde iki yıldır bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Aleviler; huysuz, huzursuz, oyun bozan ve fırsat kollayan problem yaratan bir topluluk olarak sunulmaya çalışılıyor. Bu rapor da o algının başka bir boyutudur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa