01 Aralık 2013 07:52

Şantaj gazeteciliği bavulu açacak mı?

Şantaj gazeteciliği bavulu açacak mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP-Cemaat dalaşı…
Ya da RT Erdoğan kliği-Cemaat çatışmasında yeni perdeyi Taraf, sürmanşetiyle açtı…
Gülen’i bitirme kararı 2004’de MGK’da alındı (28 Kasım 2013)
Aslında Alper Görmüş, 24 Şubat 2012’de “Özden Örnek Günlükleri”ne dayanarak yazmıştı:
“MGK’da Gülen Cemaati’nin takip edilmesine dair tavsiye kararı alındığını ben de bilmiyordum. Fakat alınmış. Özden Örnek’in Günlükleri’ni Haziran 2004 ve Ağustos 2004 kararlarıyla ilgili…”
Zaten Taraf da haberinin sonunda bunu verdi.
Demek ki Taraf’ın 28 Kasım tarihli haberi bi’ nevi bilinenin ifşaası…
Yeni olan şu: Başbakan ve dönemin Dışişleri Bakanı olarak Gül’ün de bu kararın altında imzası olması… Ki, sürmanşete de bunun için taşınmış… Eses olarak Erdoğan’ın teşhiri hedeflenmiş…
Pekiyii… Cemaat’in, Taraf’ta yayımlanan bu pek de yeni olmayan haberi seçmesinin maksadı ne?
Evet, dershane meselesiyle aslında ne yapılmak istendiğini…
Dahası bunu “eski Türkiye” ile ilişkilendirerek, AKP’nin MGK ajandasına göre hareket ettiğini ima etmek… Kendi tabanı başta olmak üzere kamuoyuna şikâyet… Ve bununla iktidarı sıkıştırma…  
Ama bu yayının esas mesajının “derin” AKP mahfiline olduğu kanaatindeyim…
Şöyle ki:
Cemaat Taraf’ı koleksiyonun ucunu gösteriyor… Başbakan ve taifesinin bu meseleden çok da zor olmadan yırtacağını… Topu “vesayet şartları”na atacağını biliyor… Nitekim Mehmet Ali Şahin: ‘Cemaate eylem planı’nın imzalandığı dönemde MGK’da baskı altındaydık’ (29 Kasım 2013)
Cemaat, nihayetinde iktidarın, kendisinin de yabancısı olmadığı takiye anlayışına sığınacağını tahmin ediyor… Dur.
Yaratacağı şaibe ile sendeletse de bu mevzu Erdoğan cephesi için sinek ısırığı gibi olmasa da… Tahribi fazla olmaz…
Bunun böyle olacağını da en çok Cemaat biliyor…
Peki niye böyle davrandı?
Cevabı, haberde imzası olan Mehmet Baransu tweetledi:
“Daha evdeki bavulu açmadım, bu klasördeki belgeydi” (28 Kasım 2013)
Tercümesi: Ayağınızı denk atmazsanız.. Üstümüze gelmeye devam ederseniz...
Ya vakıf olamadığımız talepleri her ise… İcaplarını yapmazsınız klasör boşalmaya devam eder ve…
Bavulu açarım…
Hayır… “Uygulaması var” (Taraf, 30 Kasım 2013) manşeti de bavulun açıldığını göstermiyor…
Bilhassa Baransu-Uslu ikilisinin epeydir ucunu gösterdikleri bombalar henüz bavulda bekliyor…
Tam da bu noktada mevzunun gazetecilik boyutu üzerinde durmak istiyorum…
Mesleki açıdan hassas soru da şu:
Malûm sicilini yok saysak bile… Taraf gazete, Baransu gazeteci olduğunu iddia edecekse cevap vermeli:
Bu bilgi elinizde ne zamandan beri vardı ve neyi beklediniz?
Neden şimdi yayımladınız?
Klasördeki diğer dosyalar… Ve daha önemlisi bavulda başka ne var Mehmet Baransu? Ya da Taraf yönetimi?..
Yayımlamak için neyi bekledin(iz)/bekliyorsun(uz)?
Dahası… Diyelim ki… Anlaştı sizinkiler… “Yayınlarım haa!..”dediklerini(zi) yine, beklemeye mi alacaksın(ız)?
Unutmayın… Gazetecilik etiği bilgi, belge saklamayı ayıplar… Hele şantaj suçtur…
Elbette bu soru gazete ve gazetecilerin sahasına girer… Derseniz, anlarım…
Zira şecereniz bunlar istihbaratçı mı, gazeteci mi sorusuna cevap vermemizi kolaylaştıracak epey veri sunuyor…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa