02 Aralık 2013 00:58

Burun silen Tayyip dede gözyaşlarımızı da siler mi?

Burun silen Tayyip dede gözyaşlarımızı da siler mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Başbakanın…
AKP Genel Merkezi’nde çocuklar için düzenlenen oyun alanını gezerken… Kendisine, “Tayyip dede” diye seslenen, kucağına aldığı çocuğun burnunu silme anı…
“Tayyip Dede burnunu sildi” başlığıyla duyuruldu!
Çok doğal, çok insani...
Siyaseten niyet okumak yersiz!
Siyaseten sorgulanması gereken şey fotoğraf anında dışarıda olanlar.
Televizyonlar burun silme haberini verdiği saatlerde yanıma yaklaşan bir çocuk, anlamadığım bir dilde dileniyordu!
Dilini anlamıyordum çünkü dilenen sokak çocuklarımıza yenileri eklenmişti; Suriyeli esmer, iri gözlü, güzel çocuklar.
Kim suçlu?
“Savaştan kaçtılar biz kucak açtık” deyip sıyrılabilir miyiz sorumluluktan?
Suriye krizi için ‘diplomatik çözüm’ ve ‘acil ateşkes’ önerilerine hiç ama hiç kulak asmayan…
Bir ülkenin iç savaşa sürüklenmesini önlemeyi düşünmek yerine, Esad bir an önce devrilsin diye iç savaşı körüklemeyi tercih eden…
Ortadoğu’da lider olma aşkına dörtnala koşturan… ‘Büyüklük’ vehmine kapılıp bir iki ay içinde işi bitireceğini sanıp… İran başta olmak üzere başka dengelere bağlı olarak bu işin on binlerce insan ölene, milyonlarca insan evsiz, yurtsuz kalana, bir ülke harap olana kadar devam edebileceğini öngöremeyen…
Skandal dış politikanın kabahati yok mu?

ÖLÜYORLAR MADENLERDE, TEZGÂHLARDA!

İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin aylık düzenli olarak açıkladığı bir liste var. İş kazalarına (cinayetlerine) kurban gidenlerin listesi…
Bu listeye artık çocuk işçiler de, sayıları her ay artarak giriyor.
Geçtiğimiz ekim ayında da, 4 çocuk işçiyi kurban aldı vahşi kapitalist birikiminiz!
Başbakan burun silip, çocuklara verdikleri önem üzerine nutuklar atmasından 10 gün önce…
Bismil’de çalıştığı inşaatın 7. katından düşüp can verdi 13 yaşındaki Orhan Sürer.
Şırnak’ta denetimsiz maden ocağındaki göçükte üç işçi ölmüştü.
İşte o madende 14-15 yaşındaki çocukların…
Ayda 300 TL’ye sabah altı akşam altı ocağa indiklerini… “Ölüm madeninde köle çocuklar” başlığıyla duyurmuştu Evrensel.
Dershanelere yönelik düzenlemesini… “Çocuklar oyun oynayamıyor, spor ve sanatla ilgilenemiyor” sözleriyle savunan Başbakan… Saydıklarını yapmak bir yana, gün ışığı dahi görmeyen o madenci çocukları için neden tek laf etmez!
O çocukların dedeleri değil mi?

SİLECEK OLSA…

Partisinin genel merkez binasına gelen çocukların…
Kucağına aldığı çocukların…
Kendisini karşılayan kitlelerin içindeki çocukların dedesi olduğu, onlara el uzattığı kesin! Evinin bulunduğu mahallede bayramlarda çikolata dağıttığı çocukların da…
Peki…
Çocukların ağır işlerde çalışmasının önünü açan düzenlemelere imza atan… 4+4+4’le meslek liselerini, sermayenin toplama kamplarına çeviren…
Esnek çalışma düzenlemeleriyle çocukları daha çok çalışma yaşamına çeken…
Çocuklara geleceğin “ara elemanı” gözüyle bakan…  
Muhafazakâr kapitalist birikim iktidarının başındaki, burun silen Tayyip Dede…
Ekonomi politikalarının, çocukluklarını çaldığı yavrularımızın gözyaşlarını da siler mi?
Silecek olsa hiç böyle bir model seçer mi?


UTANMADAN BORÇLANDIRIYORUZ!
Bir ülke düşünün!
Üniversitedeki çocukları nice dramlar yaşasın.
O çocukların kimi karnını doyurmak için 1 TL’yi bile gözetmek zorunda kalsın… Kimi yakacak odunu olmadığı için gece camide kalmak istesin.
Kimisi minibüse verecek para bulamadığı için evden okula kilometrelerce yolu yaya gidip gelsin.
Kimisi soğukta giyeceği kazağı olmadığı için okulda giyecek sırasına girsin.
3 gün doğru düzgün yemek yemediği için okul bahçesinde bayılarak haber olsun!
Anasından babasından yeterli harçlığı gelmediği için binlercesi part-time çalışmak zorunda kalsın.
Ve o ülke tüm bunlardan utanmasın! Okuması gereken çocukların çalışıyor olmasından hicap duymasın!
Zorunlu Genel Sağlık Sigortası uygulaması gereği… Öğrenci oldukları halde! Ayda 30 günden az part-time çalıştıkları için 30 günden eksik kalan süreleri için GSS primi ödemek zorunda bırakılsın!
Pes!
Ve bu çocukların her biri şimdi binlerce lira borçlu.
Burunlarını silecek yaşı da çoktan geçtiler hani!
 


 O BABALARIN ÇOCUKLARI VAR

Zonguldak’ta kaçak işletilen ocakta meydana gelen göçükte hayatını kaybetti
Maden ocağına kurban verilen son işçi o.
Adı: Naci Güldağı. 3 çocuk babası.
Şimdi o çocukların gözü yaşlı.
Aynı gün Çerkezköy’de 24 yaşındaki Uğur Bükü, çalıştığı hazır beton santralinde kolunu silindir makinesine kaptırdı. Hayatını kaybetti.
Denetim yok! İş güvenliği önlemi yok. Ücretler sefalet düzeyinde!
Bu şartlarda ölümü göze alıp çalışırsan çalış. Çalışmazsan…
Madenlere Çinli işçiler iner.
Tekstil’de Suriyeliler çalışır.
Hizmet sektöründe Gürcüler iş görür.
Çalışma Bakanlığının verilerine göre izin almış ve sigortaları yapılmış ‘yabancı’ işçi çok. Kayıtsızının ise haddi hesabı yok!
Acımasız bir rekabet ortamı… Yoksulluk mecbur bırakıyor böylesi bir ortamda kölece çalışmaya!
Bu kölelerin çocukları var.
Ve o çocuklar sadece babalarını değil gün yüzü de görmüyor aynı zamanda.
Tayyip dedelerinin tercih ettiği muhafazakâr kapitalist ekonomik düzen diyarında!

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa