Ortadoğu’da petrol şirketi yok mu?
Fotoğraf: Envato
Ülkemizde günlük yaşamla ilgilenen ve dünyada, ülkede neler oluyor diye soran herkes tarafından Orta Doğu, son yıllara kadar hem coğrafya hem de ABD destekli olarak İsrail’in bölgedeki işgal girişimlerinden kaynaklı çatışmalar ve mağdur Filistin halkı üzerinden bilinirdi. Bölgedeki zengin petrol yataklarının emperyalist devletler arasındaki bitmeyen ele geçirme mücadelesi de izlere okullarda öğretilenler arasında da ön sırada olanıdır.
Son 30 yıldır ise Orta Doğu çatışmalarla yetinilmeyip, bunların savaşlara dönüştürüldüğü bir bölge oldu. Irak, İran savaşı, Irak’ın Kuveyt’i işgal girişimi, ABD öncülüğünde Irak işgali, Suriye iç savaşı bunlardan bazıları. Bu arada Saddam’ın yurttaşı olan Kürtleri kimyasal silahlarla imha girişimi, İsrail’in Filistin, Lübnan ve Suriye topraklarını aklına estiğinde sudan gerekçelerle bombalayıp onlarca sivili öldürmesini de unutmayalım.
Unutulmaması gerekenler arasına üç başlığı daha eklemeliyiz; Iraklı Kürtler, Irak işgalinin yarattığı koşullardan da yararlanarak, yıllardır sürdürdükleri özgürlük mücadelesini yönetsel, siyasi ve ekonomik özerkliğe sahip Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin kurulmasıyla tamamladılar. Suriyeli Kürtler, iç savaş sırasında hem emperyalistlerin ve Türkiye’nin açık destek verdiği silahlı gruplarla hem de Esad ile taraf olmayı reddedip, özgürlük mücadelesini tercih ettiler. Özgürlüklerinin yanı sıra, kolektif toplumsal yaşantıyı hedefleyen Rojava devrimini gerçekleştirdiler. Kürdistan İşçi Partisi de özgürlük mücadelesinde silahla yürüttüğü eylemlerini bugün için Türk Hükümeti ile dolaylı görüşmeler yapma aşamasına taşıdı.
Bunlar yaşanırken, 30-40 yıl öncesinde yalnızca petrol olarak adlandırılan bölgenin yeraltı kaynakları bugün petrol ve doğal gaz olarak öne çıkıyor. Kapasitenin hem bilinen fazlalığı hem de bölge ülkelerinin pek çoğunda kapitalist toplumsal yaşantının düzeyini de göz önüne aldığımızda, tüketimin merkez kapitalist ülke toplumlarıyla karşılaştırma götürmez geriliği dikkat çekiyor. Basına yansıyanlarsa ben kendi yaşım üzerinden söyleyecek olursam 40 yıldır değişmedi: bölgenin yer altı kaynaklarını ele geçirmek adına ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, Almanya vb. yarış halinde.
Gerçekten öyle mi? Yarış ülkeler arasında mı? Kapitalist devlet çözümlemesini bilen köşe yazarlarından bile emperyalistlerin mücadelesinden başka bir şey okuyamaz olduk. Oysa ulusötesi şirketler, petrol devleri nerede? Bu işlerin arkasındaki patronlar, sınıflar savaşı nerede?
Eylül 2010 tarihinde Forbes, petrol şirketlerini üretim kapasitelerine göre sıralayıp, dünyanın en büyük on petrol şirketini belirlemiş. Buna göre; Saudi Aramco 8.2milyon, Ulusal İran Petrol Şirketi 3.8milyon, PEMEX (Petroleos Mexicanos) 2.9milyon, Irak Ulusal Petrol Şirketi 2.5milyon, Exxon-Mobil 2.5milyon ve The British Petroleum Company (BP) 2.5milyon varil ile ilk sıralarda yer alıyorlar. Bu sıralamada ilk 10’a giremeyenler arasında Total, Conaco Phillips, Texaco, Royal Dutch Shell, Gulf, Chevron’u sayabiliriz. Yine anımsamakta yarar var: bunların her birinin bütçesi bile, bugünlerde TBMM’de görüşülmekte olan Türkiye 2014 genel bütçesinden çok çok fazla.
Bu sıralamadan sonra ben yazının başlığına dönmek istiyorum. Orta Doğu petrol ve doğal gaz kaynaklarına egemenlik savaşı kimler arasında? Obama’nın, Putin’in ve diğerlerinin bu ulusötesi şirketlerin memurları olduğunu bir kenara bırakıp, Orta Doğu’yu bu şirketler üzerinden konuşmanın, tartışmanın zamanını daha fazla geçirmeyelim. Konu büyük ve ayrıntılı. Meslekten gazetecilere gereksinimimiz var. Köşelerdekilerle bu kadar oluyor. Tıpkı bu yazı ve benim gibi.
- Mola 01 Temmuz 2014 00:34
- Yörsan, Tekel, Yatağan, Sütaş: Alt kimlikler ve üst kimlik 24 Haziran 2014 00:07
- AKP hükümetleri Doğu-Batı farkını artırdı 17 Haziran 2014 00:11
- TÜİK'ten mektup ve Soma cinayetleri 10 Haziran 2014 07:08
- HDP'ye katılım(lar) - 4/4 03 Haziran 2014 00:09
- HDP'ye katılım(lar) - 3/4 27 Mayıs 2014 00:11
- HDP'ye katılım(lar) - 2/4 20 Mayıs 2014 00:39
- HDP'ye katılım(lar) - 1 13 Mayıs 2014 00:09
- 2 Mayıs, vesayet ve despotizm 06 Mayıs 2014 00:09
- Türkiye’de doğumlar TÜİK’in rakamları 29 Nisan 2014 00:00
- Sosyalistler cumhurbaşkanlığı seçiminde nasıl tutum alacak? 22 Nisan 2014 00:35
- Siyaseti nereden kuralım? 15 Nisan 2014 00:11