Çok mu erken?

Bugünlerde televizyonda beliren her yüz, üç  yıl sonraki seçimlerde kimin başkan adayı olabileceğini tartışıyor. Bazen bununla da kalmayıp, bir sonraki Birleşik Devletler başkanının kimliği de belirlenmeye çalışılıyor. Buradaki problem, aslında kimsenin bu sorulara bir cevabı olmaması.2018  başkanlık seçimlerinden  üç yıl öncesi hakkında atıp tutmak içi çok erken değil mi? Birkaç anket Barack Obama’nın önde gideceğini söylerken, diğer aklıselimler Hillary Clinton’ın zaferi göğüsleyeceğini belirtiyor.  Yine de, at yarışı devam ediyor.  
Şüphesiz. Çünkü medya endüstrisi ürünlerini satmak zorunda. Satışı tahrik etmek için bazı isimleri öne çıkarmalı. Geçmişteki seçimlere baktığımızda aptallık su götürmez şekilde ortada. Herman Cain, Rick Santorum, Michelle Bachmann, Denise Langford ve benzerleri...ve kolektif medya bu gibi figürleri pohpohlamaktan hoşlanıyor. Nedeni de at yarışı sevgisinin kaynağıyla aynı. Gazeteleri sattırıyor. Bazı isimleri sadece sonradan yeterince hayranları olmazsa aleyhlerinde konuşmak için gündeme getiriyorlar. Peki hayranlar ne için? Tabii ki medya. Hep daha fazla medya için. Bütün başkanlık seçimleri zenginlerin ve hatırlı kişilerin güdümünde ilerliyor. Yani bir nevi hükümdarlıklar çağına mı gidiyoruz? Bush, Clinton, yine Bush, tekrar Clinton? gerçekten mi? 320 milyon insan hep tekrarları mı izlemek zorunda? Önceki başkanlar çok mu mükemmeldi de yenilerini istiyoruz? Gerçekten mi? Ki, bütün başkanlık seçimleri zenginlere ve çevresi geniş ailelere çıkar sağlıyor. At yarışları atlar için olmalı. Başkanlar için değil.