O, 18 Temmuz 1918’de Transkei’de, küçük bir köy olan Mvezo’da doğduğunda kabilesi, tıpkı bölgedeki diğer Afrikalılar gibi, çoktan beyazların egemenliği altında yaşamaktaydı. Babası Tembu kabilesinin önde gelenlerinden biriydi; Mvezo’da şefti. Oğlunun adını “Rolihlahla” koydu. Bu Xhosa dilinde bir ağacın dalını çekmek anlamına geliyordu ama daha çok “yaramazlık yapan” anlamında kullanılıyordu.
Resmi kayıtlardaki adı ve soyadı ise beyazların isteklerine göre şekillendi. Dedesinin adı olan “Mandela” onun soyadı oldu. (Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ardından soyadı kullanmak durumunda kalanların, babalarının veya dedelerinin adlarının soyadına dönüştürülmesi gibi.)
Okula başladığında ona “Nelson” dediler. Yani, kendi kültürü ile hiçbir ilişkisi olmayan ve beyazların geleneklerine uygun düşecek bir ad ile çağrılmaya başlandı. Ona neden bu adın verildiği ise bilinmiyor.
        ***
16 yaşına geldiğinde gelenekleri uyarınca erkekliğe geçiş törenine katıldı. Törene katılan gençlerin sünnet acısına dayandıklarını göstererek kabilenin ileri gelenlerine erkekliklerini kanıtlamaları bekleniyordu. Bu törenin ardından artık erkek sayılan gençlerin çocukluklarını geride bırakmaları gerekiyordu. Bunu vurgulamak için törenin yapıldığı kulübe ateşe verilecekti. Rolihlahla sünnet acısına dayanmakta zorlandı ve diğerleri kadar sağlam görünemediğini düşündü. Ama tören bittiğinde o da kendisini kanıtlamıştı. Çocukluktan yetişkinliğe geçen erkeklere, bir ad daha verilmesi gerekiyordu. Rolihlahla’ya insanları bir araya getiren veya diyaloğu başlatan kişi anlamına gelen “Dalibhunga” adı verildi.
        ***
Ailesinin okula giden tek çocuğuydu. Ama halkının ve kültürünün nasıl aşağılandığını ve yok sayıldığını, beyazların babasını şeflikten aldığını okulda değil, akrabalarından ve kabilenin ileri gelenlerinden dinleyerek öğrendi.
Rolihlahla adına yakışır “yaramazlıklar” yaptı. Geleneksel yaşamı, kabilesinin şeflerinden biri olmayı ve “ayağının bağlanması” için düşünülen erkenden evlendirilmeyi reddetti. Kendine örnek aldığı bir diğer yaramazla birlikte, daha geniş ufuklara yürüdü. Beyazların dünyasında yer alabilmenin tek yolu olan okumayı seçti ve hukuk fakültesini bitirene dek okulu bırakmadı. Üniversitede öğrendiklerini her yönüyle yaşama geçirmeye kararlıydı. Kendisinin ve tüm Afrikalıların haklarını savunan bir hukukçu olmakla yetinmek istemedi. Tek başına yaramazlık yapmanın bir işe yaramayacağını biliyordu. ANC üyesi oldu ve 1944’de arkadaşlarıyla birlikte ANC Gençlik Kolunu kurdu. Mandela ve Tambo gibi gençlerin adları, hak ve özgürlükler mücadelesini ile birlikte anılmaya başlandı. Daha kurtuluş mücadelesine yeni başladığı günlerde bile insanları bir araya getiren kişi anlamına gelen “Dalibhunga” adına yakışır bir şekilde davranıyordu.
        ***
Beyazların dünyasında iyi giyinmenin önemli olduğunu kavramıştı. İlkokula başlayana dek bir battaniye dışında giysi bilmeyen Mandela, üniversiteye giderken iyi giyimli olmaya özen gösterdi. ANC içerisinde sözleriyle olduğu kadar giyimiyle de dikkat çeken biri olmayı başardı.
Irkçı düzeni yıkabilmek için beyazların dünyasındaki araçları iyi kullanmak gerektiğini kavramıştı. Radyo ve televizyonu da kullanmayı başardı. 1948’de Apartheid yürürlüğe konulduktan sonra ANC’nin en dinamik lideri oldu. Yer altında yaşamaya başladı. ANC’nin mücadelesinin dünya çapında tanınmasını sağlayan röportajlardan birini verdiğinde yine yer altındaydı. ABD’deki televizyon izleyicileri ekranda iyi giyimli, kararlı ve sözcüklerini çok iyi seçen genç bir lider gördüler. Mandela, ANC’nin artık silahlı mücadele vermek zorunda olduğunu haber veriyordu.
        ***
Ona Güney Afrika’da “Madiba” diyorlar çünkü üyesi olduğu klanın adının, bir soyadından daha önemli olduğu düşünülüyor. Bu, ad, onun 18. Yüzyılda yaşamış Tembu Şefi Madiba’nın soyundan geldiğini gösteriyor. Madiba çocuklarla olmaktan büyük keyif alan, Afrikalı çocuklar tarafından çok sevilen bir dedeydi. O, Afrikalı çocuklara özgürlüğün yolunu açtı. Bununla da kalmadı, tüm dünyadaki çocuklara yaramazlığın ve özgürlüğün yolunu gösterdi. Rolihlahla Dalibhunga Madiba’yı yıldızların arasına uğurluyoruz. Onun yıldızının ışığı dünyayı ve özgürlüğün yolunu aydınlatacak.

Evrensel'i Takip Et