Kura değil tombala!
Fotoğraf: Envato
Bir turnuva düşünün. grup aşamasındaki tüm maçları kazanıyorsunuz, 18 puan topluyorsunuz ve kuraya seribaşı giriyorsunuz. Karşınıza ise Ajax çıkıyor. Salzburg’un düştüğü bu absürt durumun bir benzerine yine gruplarını lider tamamlayan Trabzonspor ile Frankfurt düştü. Trabzonspor’a Juventus’un, Frankfurt’a Porto’nun çıkması bu takımlara ciddi şekilde haksızlık ve verdiği mesaj çok rahatsız edici: Avrupa Ligi’nde ne yaparsan yap, Şampiyonlar Ligi’nden gelen abilerle eşleşebilirsin, grubunu lider bitirmek için çabalamana gerek yok.
Bu yanlış mesajdan dönebilmek adına bu muğlak, neredeyse tamamen şansa dayalı statü yerine UEFA, Avrupa Ligi’ne yeni bir kura statüsü getirmeli. Şampiyonlar Ligi’nin ön eleme turlarında kullanılan ‘şampiyon takımlar’ ile ‘şampiyon olmayan takımlar’ ayrımı ile iki farklı yol fikri burada da uygulanabilir. Böylece Avrupa Ligi birincileri diğer ikincilerle eşleşirken, Şampiyonlar Ligi takımlarından bu turnuvayı önemseyen ve devam etmek isteyen 4 takım son 16’dan itibaren turnuvaya dahil olmuş olur. Çok daha makul ve kimseyi mağdur etmeyen, Avrupa Ligi gruplarındaki performansları da daha değerli kılan bir statü olur bu. Öte yandan Juventus, Porto, Ajax gibi takımların grup içi sıkı rekabetten kaynaklı olarak seribaşı olmayan 4 takım arasında yer alması da bir başka problem. Grupların tamamını denk saymak UEFA’nın gözden geçirmesi gereken bir diğer detay.
Juventus kurasına dair olumlu notlar
Turnuvanın kağıt üstünde en güçlü takımını çeken Trabzonspor’un turun favorisi olmadığını söylemek mümkün fakat atlanmaması gereken, Trabzon’u görünenden daha farklı kılacak bazı detaylar da var. Bunları da atlamamakta fayda var diye düşünüyorum.
n İtalyan takımları özellikle Avrupa Ligi’ne az değer veren bir kültürden geliyor. Hemen hemen her maçta tribünler büyük ölçüde boş kalıyor, takımların üzerinde elenme üzerine herhangi bir baskı yok.
n Ligi’ne yolladıkları takım sayısı 4’ten 3’e düştüğü için ligde kupa 1 rekabeti çok daha kızgın. Bu sebeple Avrupa Ligi’nde üst turlara çıkmak kulüpler arasında da ciddi bir dezavantaj olarak görülüyor. Juventus’un Roma, Napoli gibi rakipleriyle henüz ciddi bir puan farkı oluşturamamış olması da bu açıdan önemli bir etken.
n Geçtiğimiz sezonlarda görüldü ki Şampiyonlar Ligi’nde ciddi hedefleri olan takımlar Avrupa Ligi’ne geldiklerinde turnuvayı önemsemiyorlar. Son şampiyon Chelsea istisnası haricinde (onlar da ligde aradıklarını çok bulamamışlardı) Manchester City, Manchester United, Bayern Münih gibi örnekler son yıllarda akıllara gelen devlerden.
Chelsea’ye dair…
Günün Türkiye adına olumlu kurası olarak yorumlananacak eşleşme ise Galatasaray’a daha zorlu ekiplerin arasından Chelsea’nin gelmiş olması… Öncelikle Chelsea daha alternatifli kadrosu ve buraları daha önce yaşamış hocası Mourinho ile yine Galatasaray’a göre daha avantajlı ancak turu büyük ölçüde prestij maçlarına çevirebilecek Barcelona, Bayern Münih gibi kuralardan, Atletico, Dortmund gibi stilleri Galataaray’a çok ters gelebilecek ekiplerden ziyade Chelsea’yi seçebilmek eşleşmeyi diri tutuyor.
Chelsea bu sezon skora gitmekte zorlanan bir görüntüde ve henüz Mourinho’nun istediği çizgiye oturabilmiş değiller. Dortmund, Bayern, Barcelona gibi yoğun presle rakiplerini boğan, yüksek tempolu ekiplerden biri değiller. Türk takımlarının düşük tempoda oynayan takımlara karşı daha başarılı olduğunu Galatasaray, Juventus karşısında bir kez daha ispatladı. Geniş alan bulduğunda 5’e, 7’ye giden bu ekipler yerine skor performansı problemli bir Chelsea kat kat yeğdir. Üstelik Galatasaray’ın İngiliz takımlarına karşı başarılı olan bir geleneği, geçmişi var. İspanyollara karşı ciddi bir zaafın yanı sıra İtalyanlara karşı özellikle iç sahada yakalanan başarı gibi İngilizlere karşı en kötü dönemlerinde dahi kora kor oynayabilen bir Galatasaray gördük, yine erken pes edilmeyecektir.
Hem Galatasaray’a, hem Trabzonspor’a başarılar… Daha detaylı kura değerlendirmelerini Şubat ayında yapmak mümkün olacak. Şimdilik söyleyebileceğimiz en önemli şey Türkiye’nin iki temsilcisi Galatasaray ve Trabzonspor’a başarılı bir devre arası transfer dönemi ve hazırlık kampı dilemek.
- İbrahim Coşkun ve heyecan 14 Ocak 2014 00:11
- Aralıklar kiminse Mayıslar da onun mu? 24 Aralık 2013 00:06
- Kendini hatırlayan dev 10 Aralık 2013 00:34
- Dürüstlük ve cadı avı 03 Aralık 2013 00:44
- Fevzi Tuncay'ın gösterdikleri 19 Kasım 2013 07:19
- 'Çile'nin 14. yılı 12 Kasım 2013 07:17
- Çıkan oyuncu Muslera 05 Kasım 2013 07:58
- Başka bir Kıbrıs futbolu mümkün 29 Ekim 2013 07:35
- Kopenhag kriterleri 22 Ekim 2013 09:27