19 Aralık 2013 00:07

3 Temmuz'un gölgesinde futbol

3 Temmuz\'un gölgesinde futbol

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Fethiyespor “yüce Atatürk” yazan formalarla seremoniye çıktı, disiplin kuruluna sevk edildi. Ertesi gün Drogba ve Eboue, Mandela’nın ardından veda mesajı içeren tişörtler ile sahaya çıktılar onlar da disiplin kuruluna sevk edildi. Spor Bakanı çıktı “ceza vermeyin, iktidardan bilirler” dedi. Geçen hafta, bu açıklamadan sonra ceza veremezler diye yazdım, veremediler. Baştan sevk edilmeleri yanlıştı ama bakanın açıklamasından sonra “cezaya gerek yok” kararlarıyla geçiştirilmesi federasyonun aslında “özerk” olmadığını, futbolun esas yöneticisinin Ankara olduğunu bir kez daha tescil etti. Yani boşuna “Yıldırım Demirören yeter” tezahüratı yapmayın, Demirören federasyonu Ankara’dan izinsiz hiçbir kritik karar alamaz. “Yeter” denilecekse bunun muhatabı federasyon değil, altını çizmekte fayda var.
Tam Kasımpaşa-Beşiktaş maçı için bakalım nasıl karar alacaklar diye yazıya devam edecekken, 17 Aralık operasyonu patlak verdi. Bir gün önce Rıdvan Dilmen ile canlı yayına çıkan Demirören, suya sabuna dokunmadan kurallara bakacağız demişti. Şimdi bu toz duman içinde Ankara’dan bir işaret bekleyecekler. Hükümetin koruma kalkanın altına sığınıp, federasyon üyelerine “it”, “namussuz” diye hitap eden Trabzon başkanını boynu bükük izleyen “atanmış” federasyonun, Başbakanın desteklediği Kasımpaşa aleyhine kendi başına bir karar alması mümkün mü?
Birgün gazetesinde, Kemal Ilıkan’ın kaleme aldığı “Beşiktaş’ın 3 Temmuz’u” başlıklı yazı son haftalarda Beşiktaş’ın başına gelenlerin güzel bir özetini veriyor. Ilıkan’ın, Beşiktaş taraftarı “artık Fenerbahçe’yi ve 3 Temmuz sürecini daha iyi anlıyor” tespitini en azından kendi çevremde bende gözlemliyorum. Fenerbahçe taraftarı dışında, 3 Temmuz’u “temiz futbol” operasyonu zannedenlerin, bunun bir rant operasyonu ve futbol dünyasına yönelik “toplum mühendisliği” çabası olduğunu anlamaları biraz uzun sürdü. 3 Temmuz’da, kendilerinden beklenmeyecek biçimde, ortaçağ engizisyon mahkemesi hukukunun simgesi olan “aklanda gel” şiarını öne çıkartan Beşiktaş taraftarlarının önemli bir kısmı da, nihayet “aklanma ihtiyacını ortaya çıkartan çamurun kaynağına” yöneldi.
Daha öncede yazdım Beşiktaş-Galatasaray maçı üzerinden iki ay geçti. O maçta sahaya girenler kimlerdi? Hala belli değil. Faturayı “çarşı”ya çıkartmaya çalışan acemi “tezgahın” faillerini emniyet açıklamadığı gibi kulüpte ceza almasına neden olanları açıklayamıyor. Peki, tam o “tezgahın” cezasının bittiği maçta, sahaya giren “meczubun” Fernandes’e saldırması, ertesi gece Melih Gökçek’in kanalına çıkartılması tesadüf mü? Fikret Orman’ın yaşananların takipçisi olacağız demesine fazla güvenmeyin, “beton baronlarının” ağızlarının suyunu akıtan “İnönü stadının” arazisi ortada durdukça, stat yapılıp teslim edilene kadar Orman ince bir siyaset izlemek zorunda yani o da Ankara’nın işaret ettiklerinin dışına çıkamaz. Bu koşullarda kural hatası olmasına rağmen Kasımpaşa-Beşiktaş maçının tekrarı tamamen sürpriz olacaktır. Hele ki Ankara 17 Aralık operasyonunun bozduğu siyasal dengeler ile uğraşırken…
17 Aralık operasyonunun ne olduğu, neden olduğu ve sonuçlarını konuşmak için henüz çok erken. Bu yazı yayınladığı sırada çok daha fazla şey biliyor olacağız ama en azından son bir aydır pek çok kişinin vurguladığı gibi hükümet ile “cemaat” arasındaki bu çatışmanın yakın tarihe ilişkin gerçeklerin ortaya çıkmasına önemli ölçüde “hizmet” edeceği şimdiden görülüyor.
Asıl ilginç olan ise 17 Aralık operasyonun, “3 Temmuz sürecinde” Fenerbahçe taraftarlarının savunduğu doğruların sağlamasını yapıyor olması. O günlerde “suçları olmasa gözaltına alınmaz, tutuklanmazlardı” diye ahkam kesenlerin bugün “masumiyet karinesi” diye bağırmaları bile önemli bir adım. Görünen o ki, herkesin bildiği ama dillendiremediği gerçekler önümüzdeki dönemde daha da fazla ortaya dökülecek ve 3 Temmuz’un gölgesi yavaş da olsa futbolun üstünden kalkacak.  Kocaman’ın dediği gibi “gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu var” ve bugün gerçeklerin ortaya çıkmasını isteyenler, gerçeklerden korkanlardan daha güçlü.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa