20 Aralık 2013 00:08

Çukur derin, hedef yüksek

Çukur derin, hedef yüksek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Sivilleştik diyoruz, ama militarizm içimize işlemiş.
Yolsuzluk ve rüşvet haberleri hâlâ “şafak operasyonu” başlıklarıyla haber oluyor.
Gazete manşetlerinde”kirli ittifaklar” var.
AKP-Cemaat kavgası basında “çatışma” ve “savaş” söylemiyle çerçeveleniyor.
Politikacılar da bu savaş dilini her gün yeniden üretiyor. Başbakan Erdoğan “onların topu tüfeği, hilesi hurdası varsa, bizim Allah’ımız var,” diyor.
AKP-Cemaat restleşmesinin giderek daha da şiddetlenmesini bekleyenler olduğu gibi, çatışmanın soğuk savaşa dönüp küllenmesini umanlar da var.   
Bazı gazeteler bize olan biteni adeta bir futbol maçını izler gibi anlatıyor: “Bugün Cemaat AKP’ye gol attı, yarın Hükümetten gelecek golleri bekliyoruz.” Futbol dili de düşmanlık, savaş söylemi içerir.
Basın, normalde son on yıldır yolsuzluk ve rüşvet haberi yapma melekesini yitirmiş durumda. Yıllardır sansür ve otosansürden ağzı yanan büyük medya, emniyetten ve savcılıktan aldığı bilgileri nasıl yazacağı, ne kadarını yazacağı konusunda temkinli. Sürmekte olan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında her an bir karşı atak bekleniyor. Bir belge ortaya çıkarsa kaç savcı görevden alınır? Soruşturmaya ilişkin bir ipucu basına sızarsa hangi emniyet yetkilisi işinden olur?..  Tıpkı bir savaş oyunundaki gibi, saldırılar ve karşı saldırıları izliyoruz.  
Savaşın iki tarafının da medya gücü birbirinden beter. Cemaat basını yıllardır hükümet, Ankara bürokrasisi, emniyet istihbarat ve diğer kaynaklarının desteğiyle toplayıp konserve (veya turşu da denebilir) olarak kara günler için sakladığı yolsuzluk dosyalarını teker teker ortaya sürmekte. Bu cephede hedef, Başbakanı değiştirmek. Bu değişim fiziksel olabilir (yani Başbakan istifa edebilir) veya manevi bir değişim de olabilir. Cemaat cephesinde vuruş serbest. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının gizli belgeleri sadece konvansiyonel medyadan değil, her yoldan sızdırılıyor.
AKP destekçisi basın cephesinde ise yolsuzluk soruşturması haberleri neredeyse hiç görülmüyor. Yolsuzluk ve rüşvetten gözaltına alınan bakan çocuklarından 1. derece akraba diye söz ediliyor. Haberler mümkün olduğunca kısa ve içeriksel olarak doyurucu değil. Birinci sayfalarında yer verdikleri yolsuzluk haberi iki sütunsa, Başbakanın o haberi sızdıranlara karşı verdiği okkalı cevap sekiz sütuna manşet. Yandaş basın adeta kendisini başkomutanın önünde siper etmiş gibi, misyon gazeteciliğiyle hakikati görmezden geliyor.
Sürmekte olan bu yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasındaki iddialar doğrulanırsa ve muhalif basın da olan biteni açıkça yazabilirse, Hükümetin, bazı bakan ve bürokratların, belediye başkanlarının, kamu bankası yöneticilerinin ve bazı iş adamlarının halka büyük kazıklar atmış olduğunu öğreneceğiz. Yolsuzluğa batmış devlet görevlilerini ve onların çürümüş ilişkilerinden haberdar olmak hakkımız. Hükümetler ve resmi kurumlar soruşturmalardan muaf tutulamaz. AKP ve Cemaatin devleti paylaşma savaşı, devletin kirli işlerinin ortaya çıkması fırsata dönüşebilir. Cemaat çukuru derin kazmış, belli ki en yükseği hedeflemiş. Öbür taraf da kutular içindeki dünyalığı epey büyütmüş. O çukura kimin düşeceğini, kutulara kimlerin hapsedileceğini şimdiden bilemeyiz; ama yolsuzluk soruşturmasının nereye varacağını hep beraber heyecanla izliyoruz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa