Çukur derin, hedef yüksek
Fotoğraf: Envato
Sivilleştik diyoruz, ama militarizm içimize işlemiş.
Yolsuzluk ve rüşvet haberleri hâlâ “şafak operasyonu” başlıklarıyla haber oluyor.
Gazete manşetlerinde”kirli ittifaklar” var.
AKP-Cemaat kavgası basında “çatışma” ve “savaş” söylemiyle çerçeveleniyor.
Politikacılar da bu savaş dilini her gün yeniden üretiyor. Başbakan Erdoğan “onların topu tüfeği, hilesi hurdası varsa, bizim Allah’ımız var,” diyor.
AKP-Cemaat restleşmesinin giderek daha da şiddetlenmesini bekleyenler olduğu gibi, çatışmanın soğuk savaşa dönüp küllenmesini umanlar da var.
Bazı gazeteler bize olan biteni adeta bir futbol maçını izler gibi anlatıyor: “Bugün Cemaat AKP’ye gol attı, yarın Hükümetten gelecek golleri bekliyoruz.” Futbol dili de düşmanlık, savaş söylemi içerir.
Basın, normalde son on yıldır yolsuzluk ve rüşvet haberi yapma melekesini yitirmiş durumda. Yıllardır sansür ve otosansürden ağzı yanan büyük medya, emniyetten ve savcılıktan aldığı bilgileri nasıl yazacağı, ne kadarını yazacağı konusunda temkinli. Sürmekte olan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında her an bir karşı atak bekleniyor. Bir belge ortaya çıkarsa kaç savcı görevden alınır? Soruşturmaya ilişkin bir ipucu basına sızarsa hangi emniyet yetkilisi işinden olur?.. Tıpkı bir savaş oyunundaki gibi, saldırılar ve karşı saldırıları izliyoruz.
Savaşın iki tarafının da medya gücü birbirinden beter. Cemaat basını yıllardır hükümet, Ankara bürokrasisi, emniyet istihbarat ve diğer kaynaklarının desteğiyle toplayıp konserve (veya turşu da denebilir) olarak kara günler için sakladığı yolsuzluk dosyalarını teker teker ortaya sürmekte. Bu cephede hedef, Başbakanı değiştirmek. Bu değişim fiziksel olabilir (yani Başbakan istifa edebilir) veya manevi bir değişim de olabilir. Cemaat cephesinde vuruş serbest. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının gizli belgeleri sadece konvansiyonel medyadan değil, her yoldan sızdırılıyor.
AKP destekçisi basın cephesinde ise yolsuzluk soruşturması haberleri neredeyse hiç görülmüyor. Yolsuzluk ve rüşvetten gözaltına alınan bakan çocuklarından 1. derece akraba diye söz ediliyor. Haberler mümkün olduğunca kısa ve içeriksel olarak doyurucu değil. Birinci sayfalarında yer verdikleri yolsuzluk haberi iki sütunsa, Başbakanın o haberi sızdıranlara karşı verdiği okkalı cevap sekiz sütuna manşet. Yandaş basın adeta kendisini başkomutanın önünde siper etmiş gibi, misyon gazeteciliğiyle hakikati görmezden geliyor.
Sürmekte olan bu yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasındaki iddialar doğrulanırsa ve muhalif basın da olan biteni açıkça yazabilirse, Hükümetin, bazı bakan ve bürokratların, belediye başkanlarının, kamu bankası yöneticilerinin ve bazı iş adamlarının halka büyük kazıklar atmış olduğunu öğreneceğiz. Yolsuzluğa batmış devlet görevlilerini ve onların çürümüş ilişkilerinden haberdar olmak hakkımız. Hükümetler ve resmi kurumlar soruşturmalardan muaf tutulamaz. AKP ve Cemaatin devleti paylaşma savaşı, devletin kirli işlerinin ortaya çıkması fırsata dönüşebilir. Cemaat çukuru derin kazmış, belli ki en yükseği hedeflemiş. Öbür taraf da kutular içindeki dünyalığı epey büyütmüş. O çukura kimin düşeceğini, kutulara kimlerin hapsedileceğini şimdiden bilemeyiz; ama yolsuzluk soruşturmasının nereye varacağını hep beraber heyecanla izliyoruz.
- Twitter'da haber patlatmak 29 Haziran 2018 00:23
- Suruç katillerini sandık cezalandırsın 22 Haziran 2018 00:31
- Barış kazansın 14 Haziran 2018 23:12
- Seçimleri TRT değil Youtube kazandıracak 18 Mayıs 2018 00:29
- Polis kafalı gazetecilerden medya saçmalamaları 11 Mayıs 2018 01:33
- Cumhuriyet davası açık bir öç alma davasıdır 26 Nisan 2018 23:13
- Haberciyi öldürdüler ama haber yaşıyor 20 Nisan 2018 00:15
- Dumanla haberleşmeye hazırlanın 30 Mart 2018 00:55
- Doğan Yayın Holding'in satılması: İmam nikâhı resmi nikâha dönüştü 22 Mart 2018 06:56
- Ali Baba'nın çiftliğinde her şey yasal 16 Mart 2018 00:15
- Beton mikseri ve adalet sarayı 09 Mart 2018 00:57
- Siyasette ‘parlak’ fikirler 16 Şubat 2018 00:55