Sahip çıkmak istiyor muyuz?
Sayın Mustafa Balbay,
Yıllar önce Çankaya Belediyesinin, Ankara tepelerinin birindeki konuk evinde akşam yemeği yemiştik. (Bir-iki kişi daha vardı. Kimlerdi, anımsamıyorum…) Sizinle ilk kez karşılaşıyorduk. Unutmamıştım sizi, konuşmanızı, dil buluşlarınızı, coşkunuzu…
Tutukevinden çıkışınızı izlerken gözyaşlarımı tutamadım.
Sizi, tüm ardınızda bıraktıklarınızı düşünerek…
Beş yıl…
Beş uzun yıl…
Daha da uzun süredir orada olanların yılları…
Yankılanıp duruyor başımın içinde…
Nasıl, kim karşılayabilir bu yılları?
Karşılanabilir mi?
Biz elbette kinci değiliz. Gene de kin adına değil, Türkiye adına sormak gerekiyor.
Şimdi hepimiz, bütün bir toplum borçluyuz size, sizlere…
Dört yıl, dört uzun yıl, dört ayrı yargıda yargılandım ben de, 12 Eylül dönemi içinde, “Düşünceyi dile getirmeye özgürlük” dedim diye… Şimdi olsaydı, sanırım ben de içerideydim. Biz gene de en kötüsü 12 Eylül’dür sanıyorduk…
İçeride olduğunuz şu son dört- beş-altı yıldır umutsuz değildim hiç.
Umudum elbette onlardan değildi. Onların ‘adalet’inden değildi elbette…
Bizden, kendimizdendi…
Sonunda elbette bizim özlediklerimize gelinecek taş çatlasa…
Çocukları bile onlardan utanacaklar…
Sizin, önce ana-babanızın yanında Nazilli’de, sonra da İzmir’de olduğunuz günlerde ben de İzmir’deydim. TMMOB Mimarlar Odasının Danışma Kurulu toplantısında önce… Sonra da gene Mimarlar Odasının “Kent, Kültür, Demokrasi” toplantısında. Elbette biliyorsunuzdur, bizi yok etmek istiyorlar. Böylece getirim (rant) kazanımlarının önünü daha da açmak istiyorlar.
Sordum mimar arkadaşlarıma:
. Yurdumuzu har vurup harman savuranlara karşı mıyız?
. Din ağalarına karşı mıyız?
. “Hak”kı, “hukuk”u hiçe sayanlara karşı mıyız?
Yanıt geldi:
Karşıyız!
Sordum:
. Kente sahip çıkmak istiyor muyuz?
. Kültürümüze sahip çıkmak istiyor muyuz?
. Demokrasiye sahip çıkmak istiyor muyuz?
. Cumhuriyetimize sahip çıkmak istiyor muyuz?
. Hiç mi hiç ayrım bilmeyenler olarak (Özakman, ‘Çanakkale Erleri’ diyor ya) Cumhuriyet Erleri olarak, Anadolu’ ya sahip çıkmak istiyor musunuz?
Gerçek cumhuriyetçiler çevresinde toplanmak istiyor muyuz?
Bunların hepsine olumlu yanıt aldığımı söylememe gerek var mı?
Bu sorularım sizin de sorularınızdır diye düşünüyorum elbette…
Evrensel'i Takip Et