Cami duvarına şey etmek ya da 'Amerikan işi'...

Tam bir çete faaliyeti! Dünkü yandaş medya manşetlerine bakın. Bir merkezden düğmeye basılmış.. Ortalık feryat figandan geçilmiyor..
Hükümet ve yandaşları yolsuzluk operasyonuyla ilgili, “komplo”yla karşı karşıya olduklarını.. “Komplo”nun da bir çetenin işi olduğunu iddia ediyor. Gezi’ye de “komplo” demiş.. “Faiz lobisi”ne yormuşlardı!
“Komplo” olmayanı çamur at izi kalsın deyip var etme çabası.. Tuzağa düşürüp yapılmayanı yapılmış gösterme gayretidir. Burada dolarlarla avrolar var ama.. Rüşvetler havada uçuşuyor. Olmadığı kanıtlansın, biz de komplo olduğuna inanalım! “Komplo” demekle olmaz. Ayakkabı kutularında 4.5 milyon dolar çıkmadığı ispatlansın! Ya da bakanın rüşvet almadığı.. Buna boş verip hemen “çete”nin peşine düştüm diye, görevden alıp onu oraya bunu buraya gönderirseniz.. “Komplo”yu bırakın.. Delilleri karartıp yolsuzlukların üstünü örtmekte olduğunuz düşünülür!
Ve çete.. Bu ülkede, biliyoruz, çeteden bolu yoktur. Susurluk’ta ucunu görmüştük. Sonra 26. Gn. Kr. Başkanının mahkeme kararıyla çeteci terörist olduğunu öğrendik. Ve çok sayıda generalin. Tabii İ. Şahin’le K. Eken komutasında Özel Harekat’ın da.. Bilinir, kontrgerilla diye bir şey var. Çetedir. Tamam da.. Amip türü mitoz bölünme yaşayan çeteyle yüzleşiyoruz şimdi. “İktidar bloku” parçalanmıştır. Bir tane değil.. En az iki tane çetemiz var artık..
İşte yandaş medya. Hep bir ağızdan, Amerikan Elçisi Ricciardone’yi hedef almış.. Kimi “Çık git bu ülkeden” diyor, neden “istenmeyen adam” ilan edilmediğini tartışıyor.. Kimi “Operasyonun bir ayağı ABD’ye uzanıyor” diyor, Elçi üzerinden.. Kimi “ABD Sefirinden operasyon itirafı” başlığı atmış.. Arkasından Başbakan Karadeniz’den patlatıyor: “Sizi ülkemizde tutmaya mecbur değiliz!” Belli.. Amerika arkamızdan dolanıyor diye düşünüyorlar! Kim ne diyebilir? En iyisini onlar bilirler. “Kişi” en iyi kendini tanır, en iyi kendi ne yaptığını bilir. Bir de kimin çıkarlarını zora soktuğunu.. Bir “saldırı”ya uğruyorsa, nereden gelmiş olabileceğini de en iyi kendi bilir.
Şöyle düşünmekte haksız sayılmazlar: Yahu.. Suriye’de Kaidecileri destekledik, Amerika’yı kızdırdık! Mısır’da darbe yaptırdılar, karşı çıktık, nasırlarına bastık! İsrail’e tavır koyduk, adamların en yakını, bozuldular! Irak’ta merkezi hükümeti boşlamayın, İran’a itmeyin dediler, Barzani’yle iş kotarmaya kalktık, neredeyse darbe yapmaya kalkıştık, canları çok sıkıldı! İran’a ambargo koydular, deldik, homurdandılar! Hele füzeleri Çin’den almaya kalkıştık, tavuklarına kış dedik, belliydi fena yapacakları! Zaten bizle hiç görüşmüyorlar artık, durmadan Kılıçdaroğlu’nu ağırlıyorlar, var bunda bir iş! Zaten “Şanghay İşbirliği Örgütüne alın bizi” deyip durmuyorlar mıydı şakayla karışık!
Yaptıklarının, “kırdıkları cevizler”in farkındadırlar! Amerikancılıklarına konduramasalar da, Amerika’dan bir karşı hamle bekliyorlardı. Deneylidirler: “Generaller çetesi”nin Amerikancılığı su götürür müydü? Az mı Amerikancıydılar? Ama Amerikan çıkarları gerektirdiğinde “sıkılmış limon” gibi kaldırılıp bir yana (içeriye) atıldılar! Şimdi sıra kendilerinde diye düşününce haksız sayılmazlar.
Şu Ortadoğu’da, hem de müttefiki bir ülkede, hele bunca nasırına basılmışsa, tabii ki Amerika’sız, ondan habersiz bir kuş bile uçmaz! Hele işbirlikçi kuşlar hiç uçamaz! Ancak halk olacak ve çatışacak!
Şimdi çete sinekten yağ çıkarma uğraşında! Bu topraklarda Amerikan karşıtlığının prim yaptığını biliyor ve Amerika’nın adını anarak güç toplarım sanıyor! Halka sempatik gelir, ama cami duvarına şey etmektir! Yedirirler! Yediriyorlar!