Çözüm ‘erken seçim’ mi?

Şimdiden “erken seçim” tartışmaları başladı. Çözüm mü? “Erken seçim” mi istemeliyiz?
Kurtuluş mu? AKP’den mi? Kimileri “AKP’den kurtulmak” için.. Kimileri oluşan “kaos”tan çıkış yolu olarak.. öneriyor. Ama AKP de, Başbakanın ağzından, “sandık”ı gösteriyor.. “Seçim”i, “kel başa şimşir tarak” olarak savunuyor. Ve zaten üç seçim üst üste gündemde. Seçimden bolu yok! Eee? “Erken”e mi alınsın? Önce genel seçim mi yapılsın?
Ve yapıldığında ne olacak? ÖDP örneğin “erken seçim” istiyor. Ne olacak? Erken seçim yapılsa “hükümet” mi olacak? Hükümete aday mıyım demek istiyor? O demiyorsa da, “HDP hükümete talip” diyen arkadaşlarımız var. Tabii ki siyaset yapan iktidar için yapar.. Hükümete talip olmaktan normali yoktur. Ama her şeyin de bir sırası var! Şimdi mi? Yeterince gücün birleştiğini söyleyebilir miyiz bunun için?
Propaganda sloganı vardır.. Ajitasyon sloganı.. Bir de eylem sloganı. Halk egemenliğinin.. Aynı anlama gelmek üzere halk demokrasisinin propagandasını yapabilirsiniz.. Üstelik yapmalısınız da. Tüm pislikleriyle bugünkü gerici, demokratik olmayan devletin, tekelci-büyük toprak sahipleri iktidarının alternatifi demokratik halk iktidarıdır. Tekellerin.. Rantçıların.. Üç kağıtçıların.. Yolsuzluğu ve rüşvetiyle.. Paranın.. Mali sermaye egemenliğinin.. Çetesiz edemeyen.. Kontrgerilla devletinin alternatifi konmalıdır: Bu halk egemenliğidir. Halkın tek söz sahibi olmasıdır. Vekillerin seçilmesi.. Ve beğenilmediğinde kendisini seçenler tarafından, istendiği zaman geri çağrılması.. Ve profesyonel politikacılık kaldırılarak, vekillerin usta bir işçi ücreti kadar ücret alması.. Vekiller gibi, hakimler, valiler ve subayların seçilmesidir. Her kademede.. Ve evet, dar bölgede.. fabrika, işletme, mahalle ve köylerde seçimlerle meclisler oluşturulmasıdır, halk demokrasisi!
Ama, ayağı yerden kesmeyeceksek, henüz bunun ajitasyonuna bile yeni yeni geçilebilir olmaktadır. Propaganda evet.. Ajitasyonuna geçiş adımları atılırken, bunun koşullarının hazırlığı –şimdi sıra bunundur: Halkın geniş kesimlerinin güncel talepler ve ortaya çıkan konjonktürel gelişmelerden de yararlanılarak birleştirilmesinin yol ve yöntemelerinin geliştirilmesi.. Bunun için uygun örgüt biçimlerinin yaratılması.. Halkın etrafında birleşebileceği örgüt biçimlerinin, bunun ihtiyacı olan elverişli güçbirlikleriyle birlikte gündeme getirilmesi.
Eylem sloganı olarak “Erken seçim” neye merhem olacaktır? Halkın.. Ve mücadele ve örgütlenmesinin hangi ihtiyacını karşılayacaktır? Sorun orada mıdır? Bugünün ihtiyacı o mudur?
Erdoğan, rüşvet ve yolsuzluklar ve soruşturmalar karşısında.. Rüşveti millet almış gibi.. “Millet mi zillet mi” diyor.. Ve “millet”i, “milli irade”yi ve “sandık”ı işaret ediyor. Öyle mi? Bu, bugün için, AKP’nin kurtuluşudur! Rüşveti ve rüşvetçileri.. Yolsuzluk ve üçkağıtları üstleri örtülsün diye bırakıp.. Rüşvetçilerle birlikte sandığa girme AKP dayatmasıdır! Hayır, rüşvetçiler yargılanmalıdır. Ve yolsuzlukçular. Evet, sandık.. Ama rüşveti ve yolsuzlukları aklamak için değil.
Hem, ne zamandan beri.. Düzen karşıtlığının alternatifidir sandık?
Daha dün bir bugün iki.. Tam da düzenin pislikleri emekçilerin gözlerinin önünde ortalığa saçılır.. Çeteleriyle.. “Üstün” ve “bağımsız” dedikleri hukukun hal-i pür melaliyle.. “Hukuk devleti” dedikleri devletin karanlıklarıyla birlikte.. Rüşvetle yolsuzluğun kaçınılmaz olduğu tekellerin, rantçıların elinde, “derinleşti” denen “demokrasi”nin ne menem şey olduğu herkesçe görülürken.. “Erken seçim”.. Yatıştırmacılık.. Ve örtülmeye açılmış bir burjuva platform olur!