2014 Türkiye için bir milat olabilir mi?

Hareketli bir yılın ardından katliam anmalarının damgasını vurduğu acılı bir aralık ayından sonra yeni umutlarla yeni yılı karşılamış olduk. Tüm okuyucuların yeni yılının farklı ve güzel olmasını diliyorum. Yeni yılın farklı ve güzel olması için epey sebep var çünkü.
1 Ocak, Gregoryen Takvimine göre zaman çizelgesinde 1 olarak kabul edilen tarihtir. 0 yoktur, bu sebeple milattan önce ve sonra kısaltmalarıyla bu noktaya göre tarihsel belirlemeler yapmaktayız. Sivil ve demokratik Anayasa yapamadan dolayısıyla onlarca antidemokratik yasa ve düzenlemeyi değiştirmeden girdik yeni yıla. Katliamlarla yüzleşemedik, geçmişimiz hâlâ kanlı ve kirli olarak duruyor ardımızda. 2013 ‘e girerken verdiğimiz sözleri tutmadığımız gibi yeniden sözler vererek başka bir yeni yıla girmiş olduk. Umutlarımızı çoğaltmak bu olsa gerek. Belki de kalıp davranışlardır bunlar. Tarihin tekerrürü mü demeli yoksa? Mutlaka bilimsel bir açıklaması vardır.
Roboskîli anaların çığlığı kulaklarımızda yer edinmişse, Maraş’ta 35 yıl önce sistematik şekilde vahşice katledilen canların mezarlarına dahi tahammül edilmediği aklımızın bir köşesindeyse, “hayata dönüş operasyonu” cezaevlerinde hunharca şekilde katledilenleri hatırlatıyorsa, asılsız suçlamayla yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren’i in umutla geleceğe bakan gözlerinin içine bakabiliyorsak, Yüksekova’da (Gever) hedef gözetilerek katledilenler tarih olmamışsa belleğimizde, yolsuzluk/rüşvet/ihaleye fesat karıştırma gibi açık suçlamalara rağmen hâlâ utanmadan hem suçlu hem güçlü edasına sahip muktedirler tarafından tehdit edildiğimizi düşünebiliyorsak ne mutlu bize! Bu duygu ve düşüncelere sahip insanlar 2014 ‘ü milat yapacak potansiyele sahiptir bence.
Bana göre 2013 için toplumsal anlamda üç önemli olay şuydu: 1- Müzakereye evrilmese de barış ve çözüm sürecinin başlamış olması ve sonuçta ölümlerin yaşanmaması. Bu konuda çaba harcayanları yürekten kutlamak gerekiyor. İç ve dış baskılar, uluslararası koşullar etken olsa da en büyük etkenin ateşkesler ve duyarlı çağrıların sahibi olan Kürt özgürlük hareketinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. 2- Uyuyan devin uyanmasına benzer şekilde sokağa dökülen binlerce insanın müthiş bir dalga yarattığı Gezi direnişi süreci. Şimdiden kitaplara, araştırmalara konu olan bu sürecin yıllarca tartışılacağından eminim. Bu süreci doğru okuyamayanların düştüğü ya da düşeceği hazin durumu tahmin edebiliyorum. 3- Halkların Demokratik Kongresi ile yola çıkan ve sıçrama yaparak Halkların Demokratik Partisini kurup geleceğe dair yeni ve büyük umutlar yaratan dinamik güçler. Farklı bir arayış ve yöntemle adım adım toplumsal dokuya nüfuz eden bu gücü önemsemek ve benimsemek gerekir diye düşünenlerdenim. Bu verilere göre doğru kararlar ve akılcı davranan insanların çabasıyla 2014 iki seçim yaşayacak Türkiye için milat olabilir.
Bilimsel açıdan çok yeniliğin yaşandığını, birçok ilke imza atıldığını söylemek olası olmakla birlikte 2013’te yaşanan en güzel olayın Higgs Bozonu ve Higgs Mekanizmasını ilk ortaya atanlara verilen Nobel Fizik Ödülü olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hatırlanacağı üzere dünyanın en büyük ve en soğuk laboratuvarı olan CERN’de yapılan deneylerde Higgs Bozonu’nun bulunduğu açıklanmış ve böylece Fizikte çözüm bekleyen bazı problemlerin çözüme kavuşturulduğu ilan edilmişti. Bakalım bu sonuçlar Yeni fiziğe yol açacak mı? Hep birlikte yaşayıp göreceğiz! Türkiye için tarihe not düşecek bilimsel olay bence Boğaziçi Üniversitesinin güzel insan ve iyi Araştırmacı Dr. İsmail Beşikçi’yi onurlandırmasıydı. İşte 2014’ü milat yapmak için bir gurur verici sebep daha!
2014 Türkiye’nin bekleyen köklü problemleri için müzakere ve çözüm anlamında, zihniyetin değişmesi/dönüşmesi anlamında, dilimizden düşürmediğimiz ama içimize de sindiremediğimiz demokratikleşme anlamında ve “paranın padişahlığına son vermek” anlamında milat yılı olsun!