3 Ocak 2014

Yeni bir yıla girdik. Genelde giden yılın muhasebesi yapılır ve yeni yıldan beklentiler dile getirilir. İki yıl önce bu köşede yazdığım “Devleti Sanatla Kandırmak Kolay mı?​” başlıklı yazımın tarihlerinden başka bir şeyin ne kadar değiştiğini düşündüm ve sanki bu yeni yıl için yazılmış gibi durduğunu gördüm. Gerçekten büyük değişikliklerin olduğu yeni yıl dileklerimle aynen, tekrar paylaşıyorum.” Bugün yeni yılın ilk günü. Şimdi diyeceksiniz ki; “Eskisinden ne gördük ki yenisinden görelim.”  Biz eğer edilgen ve izleyici durumunda olursak, daha çok bu tekerlemeyi söyleyeceğiz. Anlayacağınız biz değiştirmezsek  yeni dediğimiz, eskinin benzeri olarak devam edecek. Geçen yıldan yeni yıla farklar ne ola ki? Sermaye şişip ha bire el değiştirmekte, İnsana dahası doğadaki tüm canlılara yaşamın cehenneme çevrilmesi. Doğanın ve yaşam alanlarının ticarileştirilerek sermayeye yeni kazanç alanları açılması. Kürt halkına yönelik baskılar ve saymakla bitmeyen haksızlıklar, hukuksuzluklar... Öğrenci, yazar, gazeteci sözde gerekçelerle uzun zamandır tutuklu ama yeterli değilmişler ki, sanatçıların nasıl büyük tehlike olduklarını fark eden sayın yetkililer müjdeyi verdiler. Devleti öyle sanat manatla kandırmak kolay mı? ‘Sanatçılar, şiirle ve resimle teröre destek oluyor’ diyen İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin yeni yıla girişte ne kadar eskide kaldığını göstermiyor mu? Yeni yıla böyle gireceğiz derken, eski yılın son günlerinde, Uludere’de devletin insafsız hava araçları, “operasyon kazası” yapmış. Sonuç 35 insan öldürülmüş. Bu katliam da tarihe kara bir leke olarak eklenecek. Ve sanatçılar, yazarlar bu katliamı unutturmamak üzere ele alacaklar. Fotoğrafçılar hayatın her alanını belgeliyorlar. Kimini gazetelerde, kimini sokaklarda, kimini galerilerde fotoğraflarıyla görüyoruz. Kimi fotoğrafçı arkadaşımız yeni yıl arifesinde Şırnak/ Uludere’de katliamın sonuçlarını fotoğraflarken, kimi ışıl ışıl yanan-sönen ışıklı yüksek sesli kahkahaların ortasında fotoğraf çekiyorlar. Bir yanda eğlence bir yanda yas. Bir yanda fazla mesai, üç kuruş daha fazla para için sabahlara kadar çalışan işçi-emekçiler. Bir yanda aylardır bu yılbaşına hazırlık yaparak ‘kırmızı donlarıyla’ yeni bir yıla girdiğini sananlar. Kısaca; aynı zaman çizgisi üstünde yaşanan farklı hayatlar, farklı gerçekler. Fotoğrafçılar bu hayatın farklı yanlarını belgeliyorlar. Yeninin eskiden farklı olduğu, yalnızca takvimsel değişikliğin olmadığı bir dünya  mücadelesinde “Dertlerin değişmediği sürece tarihin de değişmeyeceğinin bilincinde olanlar” merhabalar...

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı.

Evrensel'i Takip Et